Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çoğalan eller
"Ellerimi cebime sokmalıyım bazen. Cepsiz şeylere dayanamam. İnsan ellerini nereye koyacağını şaşırıyor. Şaşırdıkça ellerimiz çoğalır. Dikkat edin bir kez mutlaka çoğalır."
Can
yazı orda geçirdik kışa gerek kalmadı safça acemice şarkılar söylendi oyunlar oynandı sözde sevinçler haline getirildi yıllanmış hüzünler aşklar unutuldu ve bazılarına yeniden başlandı “insan yaşlandıkça kurtulur” demiş birisi korkudan belki yılgınlıktan ve başka bir şeylerden oysa yaşlandıkça bulunur mavinin en iyisi akasya çürür tren hızlanır
Reklam
Kelimeler
Kulağımın ardında çoğalan kelimeler Kelimeler; hiç duymadığım Kalbimin üzerinde soğuk eller, hiç tutamadığım Ve ruhumda rüzgar olan saçlar, hiç dokunmadığım
Müstehcen Neşriyat Ve Türk Gençliği Bu aziz ve mübarek vatanın dertlerinden biri de, [Müstehcen Neşriyat] derdidir, öyle bir dert ki, günden güne şifa bulacak yerde, bilâkis, gittikçe kangren olmakta... Okuyucularımız hatırlarlar: Cins ve miktarı insana hay­ret ve dehşet verecek derecede çoğalan müstehcen neşriya­tın, tecrübesiz gençlerimizle
Çoğul
Çoğalan biz miyiz? Dur bakalım ellerimiz mi Kişi nasıl da büyüyor ansızın sevişirken Keskin bir çelik mavisi ışıyor gözlerinde Bir kalyon açılıyor denizlere pupa yelken Sevişmek; yalansız bir tarih olmak değilse, ne Bir düş mü yoksa; kişinin bir çok olması, birken O nasıl bütünlenmek, Tanrı’ya mahsus ve hür Bir yangında gözler, dudaklar, eller değişirken Bitmez açlığı tenin, doyumsuz bir sofra bu şey Krallar ve dilenciler yalnız o yerde eşit Anlatılan sevişmektir düpedüz, sevişmek derken Her şey apaçık, o kadar sade, o kadar duru Ey Tanrısal çaba, ey mutlu son, ölümsüz çoğul Niçin bu kavgalar ve savaşlar! Sevişmek varken
Sayfa 362Kitabı okudu
Ekinoks
Yazı orda geçirdik kışa gerek kalmadı Safça acemice şarkılar söylendi oyunlar oynandı Sözde sevinçler haline getirildi yıllanmış hüzünler Aşklar unutuldu ve bazılarına yeniden başlandı “İnsan yaşlandıkça kurtulur” demiş birisi Korkudan belki yılgınlıktan ve başka bir şeylerden Oysa yaşlandıkça bulunur mavinin en iyisi Akasya çürür tren
Reklam
“dünya bir sanrıdır” diyor birisi “belki bir sancı”
yazı orda geçirdik kışa gerek kalmadı safça acemice şarkılar söylendi oyunlar oynandı sözde sevinçler haline getirildi yıllanmış hüzünler aşklar unutuldu ve bazılarına yeniden başlandı “insan yaşlandıkça kurtulur" demiş birisi korkudan belki yılgınlıktan ve başka bir şeylerden oysa yaşlandıkça bulunur mavinin en iyisi akasya çürür tren
Sayfa 579Kitabı okudu
Ekinoks
yazı orda geçirdik kışa gerek kalmadı safça acemice şarkılar söylendi oyunlar oynandı sözde sevinç haline getirildi yıllanmış hüzünler aşklar unutuldu ve bazılarına yeniden başlandı "insan yaşlandıkça kurtulur" demiş birisi korkudan belki yılgınlıktan ve başka bir şeylerden oysa yaşlandıkça bulunur mavinin en iyisi akasya
Sayfa 578
Ekinoks
yazı orda geçirdik kışa gerek kalmadı safça acemice şarkılar söylendi oyunlar oynandı sözde sevinç haline getirildi yıllanmış hüzünler aşklar unutuldu ve bazılarına yeniden başlandı "insan yaşlandıkça kurtulur" demiş birisi korkudan belki yılgınlıktan ve başka bir şeylerden oysa yaşlandıkça bulunur mavinin en iyisi akasya çürür tren
Sayfa 577 - YKYKitabı okudu
Kitapta en beğendiğim ..
İkinci Tanrının da dediği gibi Yok olmak nafile. Ben en zorlu Yolu seçerdim; Mevsimleri takip edip yılların görkemini desteklemek, Tohum ekip topraktan filiz verdiğini seyretmek, Saklandığı yerden çiçeği çağırıp Kendi hayatını kurması için ona güç vermek, sonra fırtına sık ormanda kahkahalar atarken onu dalından , koparmak, Gizli karanlıktan köklerini topraktan koparmada insanı yetiştirmek, Yaşam susuzluğu verip ölümü ona saki yapmak, Onu acıyla mumlayanan , arzuyla yücelen, özlemle çoğalan be ilk sarılışla birlikte solup giden sevgiyle donatmak, Gecelerini daha yüce Günlerin rüyalarıyla kuşatmak, günlerini mutlu gecelerin düşleriyle demlemek, günleriyle gecelerini bütün durağanlarıyla birbirine benzemek, Hayalini dağdaki kartal, düşüncesini denizdeki fırtına yapmak, ama aynı zamanda sebatta yavaş eller ve düşünüp taşınmada ağır ayaklar vermek, Karşımızda şarkısını söyleyebileceği bir sevinç ve bize anlatacağı bir keder verdikten sonra toprak açlıkla yemek için haykırırken onu yere sermek, Ruhunu yarınlarınızın tadına bakabileceği göklere yükseltmek, dününü unutmasın diye bedenini çamurda çürümeye bırakmak isterdim. İnsana zamanın sonuna kadar böyle hükmetmeli, Annesinin çığlığıyla başlayan, çocuklarının ağıtıyla son bulan nefesini böyle kontrol etmeliyiz.
Sayfa 13 - Martı Yayın GrubuKitabı okudu
Reklam
Ekinoks
yazı orda geçirdik kışa gerek kalmadı safça acemice şarkılar söylendi oyunlar oynandı sözde sevinçler haline getirildi yıllanmış hüzünler aşklar unutuldu ve bazılarına yeniden başlandı “insan yaşlandıkça kurtulur demiş birisi korkudan belki yılgınlıktan ve başka bir şeylerden oysa yaşlandıkça bulunur mavinin en iyisi akasya çürür tren hızlanır
Sayfa 460Kitabı okudu
250 syf.
·
Puan vermedi
·
30 günde okudu
Karabatak 63. sayı okuma notları
Dergiyi okurken Twitter'da paylaştığım notlar... Karabatak Dergisi 63. sayısı masamda, öylesine açayım dedim nefis bir Hüseyin Akın şiiri okudum. "Unutmaktır bağlayan insanın çenesini" dediği günden beri severim şiirini. "Aklımda Kalan" isimli şiirine şöyle başlamış Akın: "Korkulukta kuzguni bir kuş sendeler O kız
Karabatak Dergisi - Sayı 63
Karabatak Dergisi - Sayı 63Karabatak Dergisi · Şule Yayınları · 20226 okunma
Köşebaşında adımların değil bakışların bile uğramadığı bir virane gibiyim. Güven duvarları yıkılmış, umut tavanı çökmüş, karamsarlık sarmaşıkları sarmış dört yanımı. İçime hüznün tahta kuruları dadanmış, yıkık penceremden içeri süzülen akşam güneşi batmış... Zaman taarruz emrini vermişken gönlüme, mağlubiyetini ilan etmiş bi' çareliğim. Gitmekle kalmak arasında dokuduğum ilmekler söküldü birer birer ömür hırkamdan. Hiç bu kadar korkak ve hiç bu kadar cesur olduğum günler düşmüyor hatrıma. Lakin ben yola düşüyor, varmak için gidiyorum. Beni benden alan; eksilmeden çoğalan, gecemi gün eden kâdim bir gizin ardına... Yanan gönlümü saklayan ellerim tutuştu ve savruldu küllerim âh edişimle. Bâtında gizli olan zahirde aşikâr olmaz sandım. Ben en çok bana kandım,bir hayale aldandım. Gurbete yaban eller dedim, sızlayan gönlümü bilmedim. Yağmurları bulutlardan bekledim, göz yaşımı dindiremedim. -turna
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.