Hürriyet istediği gibi hareket etmesidir insanın, serbest olmasıdır. Hürriyet yetenektir, güçtür, bağımsızlıktır. Hürriyet amaçlarını gerçekleştirmek için hem bir seçim hem de bir imkandır. Eşitliğe gelince, eşitlik daha da hayal. Bir kere kaderimiz doğumumuzdan önce saptanıyor. İlk Günah’ın felsefi bir anlamı var. Ölüler yaşayanların peşini bırakmıyor, iki kuşak önce yaşamış bir anneannenin zeka kıtlığı silinmez bir iz bırakabiliyor bizde de. Sonra coğrafya… Başka medeniyetlerin birkaç yüzyıldan beri aşmış olduğu bir medeniyet merhalesine zincirli kalmış milletler var: coğrafi bir kader bu da. Ve dünya insan zekasının fetihlerine rağmen, el ele tutuşup hep birlikte şarkılar söyleyebileceğimiz bir cennet olmaktan daha çok uzak. Duvarlar var insanların arasında ve daha uzun zaman da var olacak.
Medeniyet dediğin al gülüm ver gülümdür ve hiçbir coğrafyanın malı mülkü değil, insanlık tarihinin ortak değeridir. Coğrafya kaderdir lafı da safsata. Tek kader sınırsız insanlık.
İnsanlar hür doğarlar, eşit haklara sahiptirler: hiçbir hülya bana bu kadar çocuksu, bu kadar anlamdan yoksun gelmemiştir. Çoğunlukla karmakarışık bir hayal dünyaları olan ve gerçekle gerçek olmayanı karıştıran bu insanların dürüstlükleri ve iyi niyetleri hususunda en ufak bir şüphe duyabilmem mümkün olsaydı, bu şatafatlı ve aldatıcı iddiayı soğuk
Fakat burada da yapılacak birkaç şey bulabiliriz. Evvelâ insanı birleştirmek. Varsın aralarında hayat standardı yine ayrı olsun; fakat aynı hayatın ihtiyaçlarıni duysunlar... Birisi eski bir medeniyetin enkazı, öbürü yeni bir medeniyetin henüz taşınmış kiracısı olmasınlar. İkisinin arasında bir kaynaşma lâzım.
Sonra, mazi ile alâkamızı yeni
AHMED ARİF
«Bir şair: Ahmed Arif
Toplar dağların rüzgârlarını
Dağıtır çocuklara erken»
«Hasretinden Prangalar Eskittim» kitabıyla Ahmed Arif’in şiiri de gün ışığına çıktı. Böylece Ahmed Arif’in Türk şiirinde zaten öteden beri sağlamış bulunduğu yer, okurun gözünde de matematik bir kesinlik kazandı. Sanırım, bu yer, bundan sonra en az