·
Puan vermedi
Kenef bu kitaptan daha temizdir.
Isagani R. Cruz 75 yaşında Filipinli bir yazar, Filipinler demişken ilk önce eserin çıktığı coğrafya hakkında bilgi vermek daha doğru olur. Evvela Filipinler bize hem kültürel hem de coğrafya olarak çok uzak bir ülke, İspanyol sömürgesinden kurtuldukları zaman %80den fazla Katolikleşmişlerdi, çok geçmedi ki dünya polisi Amerika'nın özgürlük(!)
Tanrı'nın Çılgın Planı
Tanrı'nın Çılgın PlanıIsagani R. Cruz · Martı Yayınları · 2016240 okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kahin
Uzun zaman sonra kendimi böylesine kaptırdığım, hem bitirmek istediğim, hem de hiç bitmesini istemediğim bir kitapla karşılaştım. Bu kitapla tanışmam da, hasta yatağımda kitap sitelerinde gezerken olmuştu. Beğendiğiniz kitaplara göre bunları da inceleyebilirsiniz, önerisine bakarak, yönlendirmeyle incelemiş ve aylar evvelinden sipariş etmiştim.
Kahin
KahinGünay Gafur · Fantastik Kitap · 2015217 okunma
Reklam
Bu nedenle Atatürk doğum gününü kendisi seçmiştir. 19 Mayıs Dolayısıyla Gazi’nin dünya görüşü meselere bakışı hatta karakteri üzerinde Selanik gibi bir şehirde doğup büyümüş omak etkili olmuştur. Uzak bir Anadolu köyünde doğup büyüse belki bu imkanlara sahip olamayacağı için köyde kalır veya tamamen farklı bir meslek edinirdi. Binaenaleyh
"... Tanpınar'ın yaşadığı coğrafya, büyük bir medeniyet değişimine tanıklık ediyordu."...geleneğin kaybı, kavrayışımızın tutunduğu destekleri söküp atar ve bizi güçsüz, sürüklenir bir halde bırakır. Ama bütün bu acele geriye yığınla insan enkazı bırakır. ' Binlerce köksüz hayat' görmezden gelinemez." Tanpınar, tüm tanık olduğu köksüz hayatları dile getiremese de roman ve şiirlerinde sık sık; kaybedilen topraklar ve batmakta olan bir 'saltanat kayığı' ve annesinin kaybıyla hayatında 'kaybolan şeylerin ardından' duyduğu üzüntüyü dile getirmektedir.
Ahmet Hamdi Tanpınar (23 Haziran 1901 - 24 Ocak 1962)
Batı Avrupa insanları, Barbarlıktan kurtulup da Antika Medeniyet yıkıntıları üzerinde Modern Kapitalizmi kurdular kuralı; Avrupa'nın coğrafya ve Tarih Üretici Güçleri bakımından belirlendikleri bölgelerde yaşayan (Ekonomi-dil-zihniyet) birlikli kümeleşmelere Millet adını verdiler. Kapitalizmden önceki toplumlarda en geniş birlik Ümmet idi: Hangi Ekonomi - Dil - Zihniyetten olursa olsun, aynı inancı benimseyen toplum insanlarına ümmet deniyordu. Kapitalizm ilk defa Avrupa'da, aynı Hristiyan inancını benimsedikleri halde, Ekonomi - Dil - Zihniyet bakımından farklı toplulukları, ayrı milletlere böldü. Demek, bir ülkede Millet'ten konu açmak; orada Kapitalizmin geliştiğini gösterir. Kapitalizm bulunmayan bir yerde millet aramak saçmalıktır... Gelin görün ki, batı bilginleri, kapitalist bilginleri oldukları ve kafa yapıları millet kavramı ile doygun bulunduğu için, değil dünkü Ortaçağ'da, Medeniyet öncesinde bile "Millet" aramaktan ve bulmaktan hoşlanırlar. Japon Tarihini mi yokluyorlar? Onlar için en önemli konu; Japonya'da hangi milletin bulunduğunu seçmektir. Japon Milletinin 1868 yılından sonra oluştuğunu unuturlar. 1868 yılından önce Japonya'ya has bir millet bulamayınca kalkarlar "Irk" peşine düşerler. Japon Toplumunun yapısını bir yana atıp, hangi ırktan geldiğine saplanırlar. O yüzden her milletin Tarihöncesi gibi, Japonya'nın Tarihöncesi de, bulmacalaşır.
TÜRK TARİHİ ARAŞTIRMALARI 20 Eylül 1971 tarihiyle Kültür Bakanı Talât S. Halman’dan resmî bir yazı aldım. Basılı olan ve başkalarına da gönderilmiş bulunan yazı aynen şöyledir: Sayın Nihâl Atsız, Kültür Bakanlığının yayın programından ilki, kültür eserleri konusunda üç yeni diziyle başlatılacak, bu dizileri, çeşitli kültür ve sanat dallarında
Reklam
337 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.