Şahsiyetleri kırpıntı bohçası gibi. Her şeyleri iğreti, her vasıfları, her kanaatleri iğreti... Basit bir insan, mesela hiç okuması yazması olmayan bir köylü, bir amele, lalettayin bir adam bunlardan çok daha mükemmel bir bütündür. Çünkü o adam, mesela Hasan Ağa, Hasan Ağa olarak düşünür, böyle yaşar. Hükümleri hayatın verdiği birtakım tecrübelerin neticesidir ve kendine göredir. Konuşurken karşısında Hasan Ağa'dan başka kimse yoktur. Fakat bu efendilerin hiçbiri kendisi değildir. Fikir diye ortaya attıkları her şey, kafalarına rastgele doldurdukları hazmedilmemiş, acayip, birbirlerine zıt bilgilerin tahrip edilmiş şekillerinden ibarettir.
Sayfa 246Kitabı okudu
Ayrıca dilin içinde servet, kudret ve savaş kahramanlıklarına yönelik çok sayıda övücü fikir çağrışımlarına rastlarken , iyilik , çıkar gütme, basit hayat , zihinsel çalışma söz konusu olduğundaysa bu çağrışımlar küçümseyici bir hale bürünür.
Sayfa 154 - 3.Kitap
Reklam
"İnanmak, ya çok üstün, kendi kendini kül edecek kadar üstün bir akıl dâvasıdır; yahut, yarı yolda bangır bangır iflas eden aklın her türlü desteğinden mahrum, fakat gizli bir ruh feyziyle gâyesini sezmiş ve fikir kargaşalığından kurtulmuş sâf ve basit adam işi..."
O zaman inanmak kolay değil
İnanmak, ya çok üstün kendi kendini kül edecek kadar üstün bir akıl davasıdır, yahut, yarı yolda bangır bangır iflas eden aklın her türlü desteğinden mahrum, fakat gizli bir ruh feyziyle gayesini sezmiş ve fikir kargaşalığından kurtulmuş saf ve basit adam işi...
Tanrı değil manyetik güç !!!
Gezegenlerin hareket yasalarını öğrenmekle yetinmeyen Kepler, bu devinime neden olan daha temel bir bilgiyi, Güneş'in dünyaların kinematiği üzerindeki etkisini de araştırmaya koyul­ du. Gezegenlerin Güneş'e yaklaşırken hızlandıklarını, uzaklaşırken de yavaşladıklarını saptadı. Her nasılsa uzak gezegenler Gü­neş'in varlığından etkileniyorlardı. Manyetik etki de uzaktan his­sedilen bir şeydi. Ve evrendeki çekim yasasının varlığını hay­ret verici biçimde sezinleyen Kepler, gezegenlerin devinimleri­ ne neden olan şeyin altında manyetik etkinin yattığı fikrini öne sürdü.Bundan benim amaçladığım şudur: Göklerdeki cisimle­ri harekete geçiren makinenin, tanrısal bir organizmaya de­ğil, bir saatin işleyişine benzetilmesi gerekir. Çok yönlü de­vinimlerin hemen hepsi, tek ve çok basit manyetik güçle yö­netiliyor. Tıpkı saatin işleyişindeki bütün hareketlerin basit bir ağırlıkla sağlanışı gibi. Manyetik güç, elbette çekim gücüyle aynı değildir; ancak Kepler'in bu konuda öne sürdüğü yenilik getirici fikir çok il­ginçtir. Çünkü yeryüzüne uygulanan niceliksel fizik yasalarının, aynı zamanda gökcisimlerini yöneten niceliksel fizik yasalarının da da geçerli olduğuna dikkati çekmiştir. Göklerdeki cisimlerin devinimlerini mistik olmayan bir görüşle ilk kez açıklayan Kepler'dir.Yerküremizi Kozmos'un bir eyaleti haline getirmiştir. «Astronomi, fiziğin bir parçasıdır,» diyen Kepler, tarihte bir dö­nüm noktası oluşturdu; bilimsel astrologların sonuncusuyken, ilk astrofizikçi oldu.
Sayfa 85
Yaratıcı hayat
Kimileri, yaratıcı hayatın fikirlerde olduğunu söyler, kimileri de eylemde. Çoğu durumda, basit bir varlığın içindeymiş gibi görünür. Bu kendi içinde fazlasıyla incelikli olsa da, büyük bir ustalık gerektirmez. İster bir kişi olsun, isterse bir sözcük, bir imge, bir fikir, isterse ülke ya da insanlık, bir şeye duyulan sevgidir, bir şeyi çok fazla sevmektir; taşkınlıkla yapılan her şey, bir yaratım eylemidir. Bu ne bir ihtiyaç meselesidir ne de tekil bir iradi eylem; yalnızca bir şarttır.
Sayfa 32 - AyrıntıKitabı okudu
Geri164
646 öğeden 641 ile 646 arasındakiler gösteriliyor.