Hakimiyet Kimin?
Kuşkusuz ki, Hakk ve Bâtıl'ın, doğru ve yanlışın, helâl ve haramın ne olduğunu belirlemekte geçerli olan tek hüküm Allah'ın hükmüdür. Bu anlamda hüküm ancak Allah'ındır ve bu anlamda Allah'ın hakimiyet hakkı hiçbir şekilde bir başkasına devredilemediği gibi, bu hakimiyet hakkına kimse ortak da edilemez. Bütün hükümlerin üstünde
Sayfa 224 - Timaş Yayınları, 42. Baskı, İstanbul 1993Kitabı okuyor
456 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Uzun zamandır böyle çarpıcı bir roman okumamıştım evet ters köşelerle dolu çok kitap okudum ama bu bambaşkaydı. Yazarın dili olsun, üslubu olsun, hayal gücü olsun her şey muazzamdı. Hafızam silinse bir daha okumak isteyeceğim türden bir kitaptı. Yazarın başka kitabı olmadığını görünce üzüldüm çünkü kesinlikle alıp okurdum başka romanı olsaydı. Şans eseri almaya karar vermiştim bu kitabı. İyiki de almışım, okumuşum.
Evelyn Hardcastle’ın Yedi Ölümü
Evelyn Hardcastle’ın Yedi ÖlümüStuart Turton · İthaki Yayınları · 2020842 okunma
Reklam
Bu şarkı çok farklı..
Baktığın o günden beri sana deliyim. "Düşmüşüm sana Beni anlasana..."
Sabahattin Ali'nin, eşi Aliye Hanım'a yazdığı mektup
“Benim Sevgili Aliye’m, Mektubunu aldım. “Ben fena kız değilim, senin meyus olmayıp saadetin için hayatımı şimdi fedaya hazırım!” diyorsun. Aliye, bana böyle şeyler yazma… Sonra ben sana deli gibi âşık olurum. Senin ne iyi kız olduğunu biliyorum. Muhakkak ki hayatımda yaptığım ve yapabileceğim en iyi iş seninle hayatımı birleştirmek oldu. Bundan
Şu dünyada işe yaramaz insanlara bizim ülkemiz kadar ihtiyaç duyan başka hiçbir ülke yoktur. Bizde Düşünce sürekli eylemle ilişkilendirilip yozlaştırılıyor. İnsanların aşın çalışıp az eğitim aldıkları bir çağda yaşıyoruz, çağımızda insanlar o kadar çok çalışıyorlar ki sonunda aptallaşıyorlar.
Sayfa 21 - Can yayınlarıKitabı okuyor
""Duyarlılığımızın ateşi hazlarımızdan başka bir şeyi yakmasın. Hazlarımıza yarar sağlayanlara karşı duyarlı olalım, geri kalanına ise asla ödün vermeyelim."
Reklam
Zorbaca yasaklar çocuklarda bir tutkuyu yetişkinlerde olduğundan daha çok perçinler; çocukların yetişkinlere kıyasla, kendilerine karşı konulmaz çekicilikler sunan o yasaklamadan başka bir şey düşünmeme gibi bie üstünlükleri vardır.
"Dünyanın bir yerinde insanlar açlıktan ölürken başka bir tarafında dağlar kadar çok besin israf ediliyor? Niçin insanlar bu kadar çılgın? Savaşlardan sorumlu olan sadece hükümetler ya da hükümetlerin başındaki birkaç kişi değil. Onlara bu yetkileri biz vermiyor muyuz? İnsanların içinde onları vahşete ve cinayete iten bir taraf var. İnsanoğlu tamamen değişmedikçe savaşlar olmaya devam edecek..."
Bu dürüst adam bazen “Suç çok üzüntü verici bir şeydir Madame, “ deme alışkanlığına sahipti, “dürüst bir insanın gönüllü olarak tüm tevazu ve erdem sınırlarını aşabilmesi çok yüksek derecede olasılık dışıdır, ben bu tür suçları bir kişiye atfetme kararını, ancak en ileri derecede tiksintiyle alırım. Kusurun varlığından şüphelenirken dikkatli olun.
Lisanlarını anlamadığımız insanların haletiruhiyelerini keşfetmek hususunda çok aciziz. Onların bizim her günkü konuştuğumuzdan daha başka, daha mühim şeyler konuştuklarını sanırız. Bir müddet onlarla çok alakadar olduğumuz halde biraz sonra onları unutuverir, yine kendimize, lisanımıza ve etrafımıza yani kendi kendimize döneriz.
Reklam
İnsan da böyle bir yükü tek başına taşıyamaz hani. Hastasın, pek yakında öleceksin , sen biliyorsun ama senden başka kimse bilmiyor. Büyük yük . Çok büyük.
Sayfa 9
Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka (1883-1924), Berlin'de bir parkta yürürken, en sevdiği oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlayan, küçük bir kız çocuğuyla tanıştı. Kafka çocukla birlikte, bebeği başarısız bir şekilde aradı. Ertesi gün onunla, bebeğini aramak için yeniden buluşmayı istediğini söyledi. Fakat bebeği bulamadılar. Kafka, kıza bebek tarafından yazılmış bir mektup verdi. Mektupta "Lütfen ağlama, dünyayı görmek için bir geziye çıktım. Sana maceralarım hakkında yazacağım", diyordu. Böylece, Kafka'nın yaşamının sonuna kadar devam edecek bir hikâye başladı. Kafka küçük kıza, bebeğin maceralarının yazılmış olduğu mektuplarını okur ve akabinde çocuğun çok güzel bulduğu konuşmalar yapardı. Sonunda Kafka, Berlin'e dönmeden önce oyuncak bebeği (bir tane satın aldı) geri getirdi. "Hiç bebeğime benzemiyor," dedi kız. Kafka, bebeğin yazdığı bir başka mektup daha verdi: "Seyahatlerim beni değiştirdi." Küçük kız yeni bebeği kucakladı ve onunla mutlu bir şekilde evine gitti. Bir yıl sonra Kafka öldü. Yıllar sonra, bir yetişkin olan kız, bebeğin içinde bir mektup buldu; mektupta şöyle yazıyordu: "Sevdiğin her şey muhtemelen kaybolacak, ama sonunda sevgi başka bir şekilde geri dönecek."
Bizden başka insanların da bi hayatı olması çok saçma geliyordu. Bizden yani sen ve ben değil
Çok geçmeden Fransızlar eski İstanbul semtine, İngilizler Beyoğlu yakasına, İtalyanlar da Boğaz sırtlarına yerleşmiş bulunuyorlardı. Siyasi ve idari denetim hâlâ Türklerin elinde olduğu için, şehri “teknik” bakımdan işgal etmiş sayılmazlardı. Ama, Türkler bunun, adından başka her şeyiyle, işgal demek olduğunu biliyorlardı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.