Berbat çevirisi yüzünden haftalardır elimde süründü. İnatla bitirmeye çalışıyorum. Nedret Tanyolaç Öztokat'ın çevirisinden bir örnek :
"Beni bekleyenin ne olduğunu ne de tüm bundan sonra neler olacağını biliyorum." (s.115)
Bunun gibi neler var! Kitabı alacaklara tavsiyem başka bir çevirisine ulaşmalarıdır. Nedret Tanyolaç Öztokat iyi bir akademisyen olarak anılırken böyle bir çeviriye nasıl imza atmış anlamış değilim.
…
Edit: Kitabı çevirisine rağmen bitirdim. Genelde Oktay Akbal çevirisi tavsiye edilmekte, haberiniz olsun. Söylemeden geçmeyeyim mutlaka okumanız gereken bir yapıt. İnsanoğlunun gerçeklerine (ölüm, yaşam, umut, ikiyüzlülük, dayanışma, mücadele, sevgi..) dair çarpıcı tespitlerle dolu…Bir alıntıyla bitireyim:
"Dünyadaki kötülük neredeyse her zaman cehaletten kaynaklanır ve eğer aydınlatılmamışsa, iyi niyet de kötülük kadar zarar verebilir. İnsanlar kötü olmak yerine daha çok iyidir ve gerçekte sorun bu değildir. Ancak insanlar bir şeyin farkında değillerdir, şu erdem ya da kusur denilen şeyin; en umut kırıcı kusur, her şeyi bildiğini sanan ve böylece kendine öldürme hakkı tanıyan cehalettir. Katilin ruhu kördür ve insan her türlü sağduyudan yoksunsa güzel aşk ve gerçek iyilik diye bir şey olamaz." s. 119
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202019,9bin okunma
Bu kitabın yorumuna nereden başlayım bilemiyorum yayınevinin berbat çevirisi ve editörünün kitabı kontrol etmeden baskıya gönderip bizim sırf imla hataları, yazım hataları, eksik kalan bağlaçlar vs. yoksun kalmamıza neden olmasından mı? Yoksa yazarın absürd bir İskoç karakteri oluşturmasından mı, emin değilim. Yayınevi kitabı öyle iç içe geçirmiş ki hangi paragrafta kim konuşuyor birbirine karışmış. Hoş olmamış. Hele "Aye" kelimesini çevirmeden direk koymaları saçmalığın önce gideniydi, öyle çevrilmeden konsaydı Diana Gabaldon'un Yabancı serisinin kitapları bu kelimeden geçilmezdi... Gelelim karakterlere. Herkes Waryk'i sevmiş olabilir ama kitabın sonlarına doğru karısını öyle bir duruma sokuyor ki çıldırdım. İnanamadım. Dedim bir İskoç adam bunu sevdiği kadına yapmaz. O nedenle de bu karakterin zaten İskoç olmadığına bir kez daha emin oldum, herif o kadar geniş ki evlenmeden önce yattığı kadınla karısının olduğu bir yerde gayet yakın ve daha sonra bir olay nedeniyle o kadını bir de karısının yaşadığı eve yolluyor! Kafa göz dalmak istedim. Kitabın neredeyse ilk 200 sayfası Mellyora'nın kaçmaya çalışmalarına şahit olduk. Valla adamın bu yaptığını okuduktan sonra Mellyora'nın kaçmaları o kadar da saçma gözükmedi gözüme. Bu yazar bir de ödüllü ve çok tutulan biri ve bu kitapla tanışmamız yazar için de pek olumlu olmadı. Neyse tarihi, entrikası bol bir kitap.
Graham Serisi :
1. Come the Morning (1999) - Kader Ağları
2. Conquer the Night (2000)
3. Seize the Dawn (2001)
4. Knight Triumphant (2002)
5. The Lion in Glory (2003)
6. When We Touch (2004)
7. The Queen's Lady (2007)
halksız şehirler değil kris, şehirsiz halklar
çok halklar, çok şehirsizler, çok moral bozucu
son günlerde çok kelimesini çok kullanıyorum
her yıl yeni modelleri çıkıyor melankolinin
içimden bir ses gelmiyor, hayır bazen geliyor
içimden bir ses, sesin dışarıdan geldiğini söylüyor
-iki saray odası alana bir saray odası bedava
o montu almam iyi
kitap aşırı sıkıcı. yazar ve okur arasında olan muhteşem ilişki bu kitapta maalesef yok. yazar kendi kafasına göre takılmış. konu çok hoş ve orjinal ama anlatım konuyu berbat etmiş diyebilirim.
Eğer YaşarsamGayle Forman · Pegasus Yayınları · 20131,827 okunma
yazarın ilk kitabı olan yatmadan önce 100 fırça darbesi'ni çok beğenmeme rağmen bu kitabı beğenmedim. bu kitapta yazar daha çok psikolojik durumunu ve toplumu ele almış, berbat ilişkilerindeki berbat durumları anlatmış sadece, ilk kitabının hatrına okuduğum bu kitap okuyucusunun beklentisini karşılayamadı.
Kitabı ilk okuduğumda beni çok etkilemişti, dolayısıyla kurgusu klasik de olsa ilgi çekici bir kitap. Ama yazarın anlatım dilinin biraz basit kaçtığını düşünüyorum. Çok daha farklı bir kitap olabilirdi. Filminin genelde berbat olan kitap filmlerine meydan okuması da bu yüzden. Kesinlikle filmi daha kaliteliydi, kitabı ise kurgusu dışında pek bir işe yaramayacak bir şey.
Handan - cok güzel bir Ayse Kulin serisinin berbat sonu bence... Kitabi sonuna kadar okumanin nedeni sadece ilk üc kitabini cok begenmis olmam ve aslinda sonunu merak etmemdir, ama maalesef sonu bile hüsran.
Ilk basta Handan karakterinin bir hayal kisiyle iletisim kurmasi romanin bütün gercekligini kaybettiriyor. Daha sonra ise Gezi olaylarini bu kadar ele almasi ve bunu kitabin ana konularindan birtanesi haline getirmesi uymamis bu seriye. Neden bu seriye eklendi bu siyasi olay ve neden bu sekilde görüsünü bildirdi anlamis degilim, keske ayri bir kitapda ele alsaydi bu konuyu diyebiliyorum sadece... Kitabin güzel doruk noktalari maalesef cok kisa kacip birden bitiriyor, özellikle sonunda olan asil doruk nokta bicak gibi kesiliyor ve bir sene sonrasina gidip farkli bi sekilde bitiyor kitap...
Yazarin kalemini cok begeniyorm ve bazi duygusal konulara - doruk noktalara degindi, özellikle iki farki zamanlarda yasayan iki benzer karakteri karsilastirmasi bu güzel konuya deginmesi (ama bence bunu hayal ürünüyle yapmamaliydi) bi sekilde okunacak hale getirmis kitabi.
Korkunç bir kusurum var: Bağışlanmaz derecede hırslı ve bencilim. Bana bağlanan bütün umutları hayal kırıklığına uğratıp, belki de gerçekten iyi eser olabilecek yazıyı berbat etmenin düşüncesi beni çok ağır bir üzüntü baskısı altında bırakıyor '
Yarın gençler için YGS günü.. Geleceklerine dair atacakları ilk adım... Bazen can sıkıcı bazen yol gösterici bazen de gaz verici tavsiyelerle gençleri bunaltmanın da bir anlamı yok..Tamam sistem berbat, genç yaşta milyonlarla genci saçma sapan bir sınavın başına oturtuyorlar ama başka çareniz yok.. Ama illa ki tavsiye gerekiyorsa da benden de bir abla tavsiyesi gelsin;
Kesinlikle sorularla karşı karşıya gelince, moral bozup "ya ben şu ana kadar çok çalışmalıydım ama çalışamadım" demeden zamanı en iyi şekilde değerlendirilmeye çalışarak en iyisini yapacağınıza kendinizi inandırarak geçireceğiniz bir sınav olsun.. Herkese başarılar ( Bu saatte sınava girecekler uykudadır eğer heyecandan uyuyabildilerse... Bilsinler ki dualarımız onlarla)
Bu kitabı neden bu kadar abarttıklarını anlamıyorum. Dili berbat, içinde o kadar çok yabancı terim var ki okurken takılıp kalıyorsunuz. Ben sevemedim. Ama filmi, kitabının aksini gerçekten mükemmeldir. Yani demem o ki filmini izleyin ve kitabını boşverin