Kitabı henüz bitirdim ve bıraktığı etkiyle kaleme, kağıda sarıldım. Bazı kitaplar vardır tam yüreğinize dokunur ve etkisinden kurtulup, gözünüzden kopup bağımsızlığını ilan eden gözyaşlarınıza engel olamazsınız. Bunun gibi kurgu olduğunu unutturup, böyle hisler yaşatan kitapları seviyorum.
George ve Lennie hayatlarını idame ettirmek için,
• Çocuğunuz;
– Varsın, bir çivi bile çakamasın… ama, dersleri iyi olsun.
– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın… ama, matematiği düzgün olsun.
– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin… ama, notları yüksek olsun.
– Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın… ama, fen lisesine gitmiş olsun.
– Varsın, ağlayan bir
~
Kendine güveni olmayan bir insan ilk tanışmada susar,
sonra susmasının yakışıksızlığını anladığını belli ederek bir şeyler söylemeye kalkışırsa işi berbat eder;
~
Bu ülkede yetkili biri olsaydım kesinlikle toplatıp yasaklayacağım kitaplar arasında olurdu.
Böylesine ayrılıkçı bir anlatım böylesine bir nefret dili görmedim.
Açık bir kadınsanız 'satılık, fahişe, teşhirci' oluyorsunuz. Yazarın açık kadınlara ya özentisi var ya da aşırı bir nefreti var galiba. Kitapta 30-40 kere 'mini etek' geçiyor. Neden?
Bilal'in annesi ile ilişkisi beni öldürdü, Freud mezarında ters döndü, bu nasıl bir saplantı ve bunu nasıl normal gibi anlatır aklım almadı.
Kitapta 'seni sosyalist, komünist aşağılık' diye aşağılamaya çalışıp da Huzur Sokağı'nda tam bir komün kurulması da böyle bir yazarcık'a yakışan bir çelişki olurdu zaten.
Bir diğer konuda İslâmiyetin Hz. Muhammed döneminden daha hızlı yayılması. Maşallah ne ikna kabiliyeti varmış bu insanlarda. Zira biri bana kitaptaki gibi 'şu kılığına bak, Batı özentisi, pantolonlu bilmem ne' dese değilsem bırak müslüman olmayı saçını başını yolarım onun :))
Biz açık kadınlar gördüğümüz her erkeği baştan çıkarmaya çalışmıyoruz, inanmazsınız ama çoğunlukla iyi hissetmek için güzel giyinip makyaj falan yapıyoruz. Kitabı okuyup da yanlış algılara düşmeyelim...
Çok çok sinirliyim ben okudum siz okumayın. Berbat ötesi berbat...
Sevdiğim bir kalbe
Nasıl veda edebilirim bilmiyorum Beria
Gidiyorum bir yerlere
Oturuyorum küçük bir esnaf kahvesine
Bir çay söylüyorum(demli)
Bilirsin Beria her zaman demli çay içerim
En koyusundan, katran gibi derler ya
Öncelikle kitabı para verip satın almadım. Şimdi adını verip işinden olmasını istemediğim bir arkadaşım bana el altından dijital kopyasını gönderdi ;) Sırf merakımı gidermek için bir göz attım ve bence bu kitap yüzünden edebiyat dünyası ayaklanıp doğan kitap'ı taşlamayacaksa hangi kitap yüzünden bunu yapacaklar merak ediyorum.
Gerçekten insanın içinde kitap okuma hevesini yok eden, bir daha kitap okumayacağına söz verdirten berbat ötesi rezil bir kitap. Kitapla ilgili genel puanlamam şu şekilde:
DİLBİLGİSİ: 0
İÇERİK: 0
ANLATIM TEKNİĞİ: 0 bile değil yok
GERİYE NE KALDIYSA: 0
Kültür Bakanlığı nerede bu ülkenin? Ne zaman devreye girip yayınevlerinin bu abuk sabuk saçmalıklarına dur diyecekler. Bakın buradan bir eylem çağrısı yapıyorum. Meşale, taş, sopa ne varsa alalım gidelim bu gerizekalıların kapısına yıkalım o binayı. Böyle kitapları basacaklarsa yok olup gitsinler.
Sormak istiyorum bu kitabı sırf üç beş ergen erkek çocuğu kapağına bakıp masturbasyon yapsın diye mi bastınız? Sadece Şeyma'ymış... Bir okur olarak lanetliyorum yaptığınız şeyi.
Şu güne kadar Destek Yayınları denen gerizekalıların bastıkları abuk sabuk kişisel gelişim kitaplarını yerden yere vurdum, bu çok daha berbat bir şey. Şey diyorum çünkü kitap değil bu. Bu açık seçik ağaç katliamı. Yahu bu paçavrayı basmak için harcadığınız kağıtla amerikan servis yapıp ihtiyacı olan bir cafeye bağışlayın bir hayrınız olsun be.
Mürekkebiniz kurusun, batın, iflas edin. Edebiyatı ticarete kurban eden kişiliksiz kifayetsiz şerefsizler.
Sadece ŞeymaŞeyma Subaşı · Dex Yayınevi · 2019166 okunma
İstatistikleri severim ben siteye ilk girdiğimde de gözüme ilk çarpan https://1000kitap.com/yazarlar?s=en-cok-okunanlar listesi oldu. O zaman en çok okunan yazar Elif Şafak'tı, 2 yıldır da listenin başında Sabahattin Ali vardı ve sonunda beklenen oldu ve geçen hafta Stefan Zweig en çok okunan yazarlar listesinde ilk sıraya oturdu, uzun süre
Klasikler bize tarih, kültür, gelenekler ve farklı edebi stiller hakkında çok şey öğretebilir. Fakat bu kitaptan, klasiklerin de bazen berbat olabileceğini öğrendim. Şimdi, adil olmak gerekirse, kitabın 1764'te yazıldığını ve ilk Gotik roman olarak kabul edildiğini belirtmek gerekir. Bu iki şeyi vurgular: Birincisi, 18. yüzyılda basılmış en