Az evvel bitirdim bu eseri. Yedi günümü aldı, çoğu yerini yavaş yavaş, sindire sindire okudum. Birden çok kez okuduğum bölümler ve cümleler de fazlasıyla var. Bitirdiğim gibi de nedense baştan okumak istedim. Ama yapamam şu an. Etkileyici bir eser. Kafamı çok karıştırıp, yordu, duygulardan duygulara soktu. Şimdilik biraz kafamı dinlemek ve aklımda tartmak istiyorum sadece.
Kabaca, iki ailenin iki, hatta üç jenerasyonunun hikâyesini anlatıyor. Değişik bir aşk hikayesi, hatta saplantılı bir şey. Kitaptaki aşklar, tutkular gerçekten büyük olsa da yanında gelen (mesela Heathcliff'teki) hastalık derecesinde bitmek bilmeyen nefret, intikam duygusu ve kin beni yoran bir şey oldu. Aşk gerçekten garip, değişik bir şey. Bazen hakikaten aşk buradaki gibi mi, diye sormadan duramadım, benim düşüncelerimden biraz farklı burada işlenen duygular.
Kitapta aşkın yanında, saplantılar, hırslar, ihtiraslar, çaresizlik vs. çok güzel bir şekilde anlatılmış. O karamsar duyguları gayet iyi anlatıyor, ben aldım yani. Sadece aşk kitabı denilip de geçilemez aslında. Karakterlerin kişiliklerine kendimi yakın hissetmesem de neler düşündüklerini, hissettiklerini anlayabildim ve beni etkiledi çoğu yerde. O duyguları, düşünceleri kaçırmak istemedim, bu yüzden nispeten yavaş ve sindire sindire okudum. Betimlemelerin hoşluğu ve karakterlerin gayet derin yazılmış olması da okuma ve hissetme zevkini gayet arttırdı. Yazarın büyük bir yetenek olduğu ortada. Ne yazık ki genç yaşta ölmüş.
Sonuç olarak, karamsar gelse de çok başarılı bir eserdi benim için. Ek olarak bir de en azından sonunun kısmen iyi bitmesine sevindim.