"Herkes gibi olmak çok kolay gelir çoğumuza. Zoru aşmak için zor senden bedel ister. Zor emek ister, zor zahmet ister. Yalnızlık ister... Ama eğer zorun isterse verebilirsen o da sana ona vaktini aynı yaşama şansı verir."
Seni kaybetmekten endişe duyan bir insan ne kadar egoist, ne kadar gururlu olursa olsun kendinden ödün vericektir. Keskin sınırlarını yumuşatıcaktır ve bu onun: "sen benim için çok değerlisin, seni kaybetmek istemiyorum" deme şeklidir. Bakın tekrardan söylüyorum, bir insan ne kadar zor veya inatçı bir karakter olursa olsun, size gerçek bir sevgi beslemişse kırgınlığınızı onarıcak, yanınızda durucaktır. Kimsenin çabasını görebilmek için kendinizi harap etmeyin. Bu birinin severse zaten kolaylıkla yapıcağı bir şeydir.
Reklam
Nietzsche Ağladığında bunla kapışır...
Spoiler yok sanırım..? Şu ana kadar okuduğum en harika kitap olabilir bu. Psikolojiye hep ilgim olduğunu söyler dururdum, ama bir kitabı açıp (en azından bu derinlikte olanı) okumak zor gelirdi, sanki yüzleşmekten korkuyordum. Bu kitap çok hayatın içinden, Yalom alanında iyi ve iyi olduğunu kanıtlayan en büyük şey de kitapları olabilir. Psikoloji
"Artık hayatı bırakmak, ölüme sığınmak gerekiyor. Bunun ne­ denlerini, şimdi, şu satırları yazarken tamamiyle açıklıyabilecek durumda değilim. Kafama üşüşen karanlık düşünceler arasında bunaldım. Kurtuluşu ölümde arayacağın. Aşk. .. Ölüm ... Ve mil­ liyetime dokunan yaralar... Bu akıl almaz yenilgi... Bir subay ar­ kadaşla aramızda geçen dünkü konuşma, daha başka nedenler, aylardır olgunlaşan bu ölüm kararım, apansız kolaylaştırdı. Bakı­ nız 'kolaylaştırdı' diyorum. Çünkü bu benim için yeni bir fi kir değildi. Zavallı Türkler düşman çizmelerinin altına düştükten sonra yaşamak bana önce zor gelmeğe başlamıştı. Sonra imkan­ sızlaştı. Arkadaşım, savaşta gösterdiğimiz atılganlığın, ölümü hi­ çe saymamızın aptallık olduğunu delilleriyle saydı döktü. Hiçbir yararlı ödev yapmadan ölüme teslim olduğum için sizden utanı­ yorum. Yaşamayı göze alan silah arkadaşlarımın benden daha güçlü olmalarını Tanndan dilerim. Ben daha fazla dayanamadım. Allah size de büyük işler görmeyi nasip etsin! Ruhum Türklerin mutluluğuna elbette katılacaktır. Fakat bunu bekleyip gözümle görmeye gücüm yetmedi. Çok acı çekiyorum. Bu ölüm kararma adım adım nasıl sürüklendiğimi ilişik defterde okuyacaksınız. Karmakarışık, kırık dökük yazdım. Siz anlarsınız. Beni bağışlayın aziz komutanım, elveda! Bahtsız yaveriniz Üstteğmen: M. Ali."
Kimene?
İzmaritten farkım kalmadı desem, Çok mu abartmış olurum halimi? Doğrusu parasız yaşamak zor, İmkansız sabahları uyandığında İştahla kahvaltı edip işe gitmek, Hayallerimde bile kendime merhamet etmem, Neden böyle kötümserim, çünkü kırkımı geçiyorum, Kadınım yok hiç evlenmedim, Saadet nedir hiç bilmem Kadınım olsunda varsın güzel olmasın kimene, Gülsün de nazlanmasın sevişmeye razıyken, İki kadeh içtim mi Sophia loren su dökemez eline.
Her duyguya cümle bulunurda insanın çoçuğunu özlemesini dile getirecek bir cümle bulmak çok zor
Reklam
Yeni insan tanıyamıyorum ya artık çok zor
Ama sadece kendisini taşımak zor gelir insana! Çünkü çok fazla yabancı şey yüklenir omuzlarına. Develer gibi diz çöker ve yükünü güzelce yükletir sırtına.
İnsanın içine girip huzur bulabileceği bir kovuk yaratmak çok zor.’
“En çok kendine yabancıdır insan. Çünkü genellikle kendinden ziyade başkalarının ne yaptığıyla ya da ne yapmadığıyla ilgilenir. Oysa insan kendini kendiyle mukayese edebilse.. Yok, öyle kolay bir şey değil bu. Zor. Ama sen.. Sen zoru başardın. Sana daha önce söylemiş miydim hatırlamıyorum ama aslında her erkeğin içinde bir kadın, her kadının içinde de bir erkek vardır. Ama iktidar ne erkekte ne de kadındadır. İktidar bütündedir. Bunu biliyor muydun? Bütün olabilmek, kendi içindeki bu ikilikle tanışıp sınırlarını öğrenmekten geçer.”
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
Az önce internette ilkokul fotoğrafımı gördüm. Bir an da on yıl önceye gittim. Öylesine değişmişim ki. Her şey öylesine değişmiş ki. Bunu sindirmek bu geceye mal olacak sanırım. Hayat öylesine değişmiş ki... Bu çok garip. Annemi, babamı hatırladım, on yıl önceki hallerini yani. Mahalle bakkalını. Yaşamım, hayatı algılayışım, ailemle, insanlarla olan ilişkim öylesine değişmiş ki... Bunu sindirmesi çok zor. Geçmişi öylesine unutmuşum ki sanki hiç yaşanmamış gibi. Aniden bütün bir geçmişi hatırlamak... bilmiyorum. Çocukluğun o masumluğu...
622 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Yeni Bir Kitaptan Kalıcı Bir Efsaneye
622 sayfa okumak için sizi biraz yanıltabilir. Hele de bu işlerin içinde olan bir emniyet görevlisi olarak bizlere acaba Arka Sokaklar dizisinde olan saçmalıklar gibi bir şey mi okutacak derim hep kendi kendime polisiye romanlar için. Fakat yeni bir yazar olmasına rağmen gerek içsel betimlemeleri gerekse de emniyet olaylarını bizlere olduğu gibi yansıtan genç arkadaşımız ve değerli yazarımız
İrem Nasır
İrem Nasır
hanımı kutluyorum. 10 üzerinden sağlam bir 10 puan. Neden mi? Başta çok yadırgadım. Çünkü kitap çok uzun idi fakat bu yanılgı beni yazarın anlatım dili, psikolojik ögeler ve dediğim gibi içsel betimlemeler ile tam on ikiden vurdu. Birkaç kelime hatasını yayinevi bağlama haricinde Dedektif Oğuz Yılmaz önderliğinde başlayan hikayemiz seri cinayetler, sarhoş adamlar, bozuk aile yapıları, cesur ve güzel polisler, kosturmacalı şehir hayatı, birbirinden güzel alıntılar ile birlikte bizleri sağan bir polisiye ağı. Servet Müdür, Serpil, Alperen, küçük Alp, Selda ve diğerleri. Hayatım boyunca okuduğum en iyi kitaplardan biri oldu.
Agatha Christie
Agatha Christie
kadar esrarengiz,
Ahmet Ümit
Ahmet Ümit
kadar uzun,
Edgar Allan Poe
Edgar Allan Poe
kadar ilksel,
Tess Gerritsen
Tess Gerritsen
kadar soluksuz,
Stephen King
Stephen King
kadar popüler. Tahminler kimi zaman kahrolası bir tutkal gibi düşüncelere yapıştı mı kişinin yolunu daraltır. 222 Her insanın içinde halen yaşayan bir çocuk vardır. Belki de bu içimizdeki çocuk bizi ayakta tutuyor. Bırakalım da o çocuk içimizde kalmaya, sevinç çığlıkları atmaya devam etsin. 485 Bir bedenin, vicdanını yerler altına alıp onun üstüne defalarca bastığı bir yaşamda soluk almak zor. 608
Travma
Travmaİrem Nasır · Herdem Kitap · 202311 okunma
198 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Dikkat!! Çokça Dram içerir !!!
Normal koşullarda belki hiç tarzım olmayan bu kitabı okuma grubumuz sayesinde elime alıp merakla okudum. Saygıdeğer
Ercan Kesal
Ercan Kesal
a beni doğduğum yıllarda acı yaşanan gerçeklerle tanıştırdığı için gerçekten minnettarım Az çok bildiğimiz fakat gözümüzü kulağımızı kapattığımız ülkemizin gerçek kesitlerini kendi yaşadığı tecrübelerle kısa ve vurucu hikayelerle bizlerle paylaşıyor
Ercan Kesal
Ercan Kesal
ve size, kendinize şu soruyu sormaya yöneltiyor ; GERÇEKTEN YAŞADIĞIM HAYATIN KIYMETİNİ BİLİYOR MUYUM ?! Hikayelerin belki her biri ölümle ve dramla çevrili iken bir yandan umutsuzluğa kapılıyorsunuz ,üzülüyor ,ağlıyorsunuz ama bir yandan da geçirdiğimiz zor zamanlardan sonra ne kadar şanslı olduğunuzu düşünüyorsunuz. İnsan olmanın, dürüstlüğün, aile bağlarının ne denli kıymetli olduğunu anlatan ve en önemlisi de ölümün hayatımızdaki yerinin altını defalarca çizen hikayeleri ile herkese okumasını tavsiye edebileceğim bir eser ….
Peri Gazozu
Peri GazozuErcan Kesal · İletişim Yayınevi · 20194,040 okunma
Resim