Yazarın ilk yayımlanan ve en çok beğenilen kitabı olan Puslu Kıtalar Atlası, tarihe yolculuk hissi veren ama bence tarihi bir roman olmayan fantastik bir kitap. Düşlerle rüyaların ve gerçek olayların birbirlerine geçtiği, dilinin okuyucuya biraz farklı geldiği bir eser. Çok fazla karakter ve farklı olaylar olmasına rağmen yazar hepsini büyük bir ustalıkla bir araya getirerek muazzam bir olay örgüsü kuruyor. Bu yüzden kurgusunun başarısı tartışılmaz. Betimlemeleriyle ön plana çıkan kitapta felsefi, tarihi, fantastik ögelerle harmanlamış ve düş ile gerçek arasında ince bir çizgi var. Bunun yanında bolca Osmanlıca kelime öğreniyoruz. Kitabı okurken renkli kişilikler, mekanlar adeta gözünüzün önünde canlanıyor. Osmanlı döneminde yaşayab Uzun İhsan Efendinin oğlu Bünyamin'e bir dünya atlası vermesiyle başlayan macerasında neler görmüyoruz ki...Eski İstanbul'un portresinde; yeniçeriler, esirler, dilenciler, sırlar, kehanetler ve daha niceleri. Büyülü gerçekçilik akımının izlerini taşıyan eser bir kez değil birçok kez okunmayı hak ediyor. Ayrıca Kitap, ilk basım tarihinden 20 yıl sonra İlban Ertem'in çizimleriyle İletişim Yayınları tarafından çizgi roman olarak da yayımlanmıştır.