Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ağlamak istiyorum, gözlerim kan çanağına dönene kadar. Avazım çıkana kadar bağırmak istiyorum, boğazım acıyana kadar. Anlattıklarımla anlaşılmak istiyorum, hatalarım gözler önünde bulundurulmadan. Anlaşılmak, küçücük de olsa ufak bir tebessüm sevgi istiyorum. Olmuyor, ağlamıyorum ama gözlerim şiş, avazım çıkana kadar bağırmıyorum ama duygularım boğazıma yumru olmuş canımı acıtıyor, anlaşılamıyorum. Hatalarım yanlışlarım hep göz önünde, iyiliğim değil kötülüğüm konuşuluyor her daim.. Ufak bir tebessüm dâhi çokmuş bana. Çok şey istemişim bilmeden, sığamamışım kimsenin yüreğine. Olsun.
Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her
Reklam
İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü
Cinayetin olduğu saatten yakalanmasına kadar geçen 5 günlük süreçte emniyet, savcılık ve daire başkanlıklarının kısa sürede koordine olması 1264 km uzaklıktan cinayet şüphelisini getirmesi film sahnelerinde olur sanırdık. Oysa ki bu yakalanma film sahnesi değil gerçekti. Son olarak da şunu belirtmekte fayda var. İzmir emniyeti genelde çok sayıda operasyona imza atıyor. Ancak İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü'nün özellikle cinayet ve gasp büro dahil diğer birimleri de suçluları çok kısa sürede yakaladıkları da gözlerden kaçmıyor. 📰: 12punto.com.tr/yazarlar/muslim...
Kendinizi değil ama uygulamayı 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz?
Aradan 5 yıl geçmiş ve bir sabah uyandınız, telefonunuzdan uygulamaya giriş yaptınız. Sizi nasıl bir
1000Kitap
1000Kitap
uygulamasının karşılamasını isterdiniz? Hangi özelliklerin eklenmiş, hangilerinin ise çıkarılmış olmasını isterdiniz? Hayal gücünüzü sonuna kadar kullanmaktan çekinmeyin lütfen. 🙏🏻 😇 Yorumunu en çok beğendiğim bir arkadaşıma Maldivler'de... Yaklaşık 30 saniyelik bir altyapı güncellemesinden sonra buradayız. (mxo) YENİDEN DENE 🤭
Theatre
(çiçek pasajında peynir) onun beyazlarını diledim, bir yıldızdan kopup gelmiş gibiydi ------eeeeee! yani atma. ------abartıyı çok seviyor bu şehir. bir duman aldı moskof! pislik!
KAZIKSAL TECRÜBE
~KENDİMCE~ Hayat, yaşadıkça tecrübe edinilen ve tecrübe edindikçe daha akıllıca yaşanılan bir süreçtir. Herkes hayatı böyle yaşamasa da olması gereken budur. Doğada yaşayan her canlı aynı şekilde yaşadığına göre; insan da kendi hayat koşullarına göre böyle yaşamalıdır. Hayattaki tecrübe için farklı tanımlar, çeşitli alanlar sayılabilir.
Reklam
iyiyken dönüp bakacağım
Çok nadir yazıyorum buraya, uygulamayı ara ara silip yüklüyorum. Uzun zaman sonra dönüp yazdıklarıma bakınca garip hissediyorum, daha doğrusu o zamanlar düşündüklerimi hislerimi garipsiyorum. Epey zamandır içim çok buruk, içimdeki bu illet suçluluk duygusu geçmiyor, iyi hissedemiyorum, kendimi affedemiyorum. Ne oluyorsa içimde oluyor, ne oluyorsa ben yapıyorum. Kimseyi üzmeye hakkım yok ama mutsuzken, bu derece kötü hissederken bunu her vakit gizleyebilmem mümkün değil. 'Hissel olarak taşmak' son zamanlar hayatımdaki en somut olay. Nasıl geçer, ne zaman geçer bilmiyorum. Onun yanımda olması bana hep iyi geliyor ama onu dahil edemediğim her an her alanda yıkılıyorum.
Artık gitmene izin verme zamanımın geldiğini nihayet kabul ettim. Bir süre seni özledim ardından ağladım, uzunca bir süre bunu neden yaptığını merak ettim ama sonunda kabul ettim. Kalbimde seni her zaman özel bir yerde tutacağım ama artık hayatımda değil. Senden çok şey öğrendim ve kendi değerimi şimdi anlıyorum şimdi hayatıma devam etme zamanı..
Bir Parça Delirmek
Haklı ya da haksız olmadan yazmak istiyorum, doğru ya da yanlış da sizin olsun. Söylediğim her şeye bir kulp takılabildiği için çekiniyorum konuşmaktan. Belki yazmak,fakat altına imzamı atamam zaman durmadığı müddetçe. Yürüsem suç,ayağa kalksam suç,konuşsam suç, sussam belki suç. Ne de kaybolmak bir çare. Yalnızca kendimi duyumsamak,hissetmek istiyorum. Bakın işte,tüm bu kalabalık ve hengame içinde kaybolmadım ve ben de insanım, benim de kalbim var;bir bu anlaşılsın istiyorum. Kimseye kırılmayacak kadar korkuyorum,korkağım. Bir hakkım olduğunu serdedemem, korkarım üzerime çullanırlar diye. Korkarım,meramımı açarsam susturmaya çalışırlar diye. Bir çığlık atmak istiyorum o zaman yalnızca, ben ve siz beni duyun,hissedelim varlığımı,fakat ne dediğimi anlamayın ki suçlamayın beni yine. Şikayetçi değilim,başıma gelen her şeyin müsebbibi benim, biliyorum. Ölmeden önce yalnızca, gerçekten bir insanla konuşabilmek ve onda kendimi hissetmek isterdim. Tüm bunlar çok mu karışık? Belki de öyledir,fakat böylesi daha iyi. İnsanlar bilmedikleri değil, anladıklarını sandıklarının düşmanı çünkü. Ben anlaşılır sayılıp düşman kazanmak istemiyorum. Cesaretim yok.
Çoktan beridir acımıyor içim Demek onu da tükettik Onun yerine de bir şey icat ederim O dert değil ama Nereye kapanmalı dayı? Nereye taşınacak sıfatlarını yüzyıllar evvel kaybetmiş şu görüntüler? Yeniden öğreneceğim renkleri Beyazı,maviyi,sarıyı, yeşili... En çok da kırmızıyla maviyi Bir daha yaşarsam bugünden sonra Asla bakmayacağım Tanıdığım ya da tanımadığım hiçbir kimsenin ruhuna.
Reklam
İnsanların kafasını karıştırıyorum. Mutlu bir kişiliğim ve hüzünlü bir ruhum var. Kendimi inanılmaz derece güvende hissetmekten son derece güvensiz hissetmeye geçebilirim. Çok seviyorum ama bazen kalpsiz hissediyorum. Dışa dönük biriyim ama yalnız olmayı tercih ediyorum. Aynı anda hem iyileşiyorum hem de acı çekiyorum. Hala dengeyi bulmaya çalışıyorum ve bu sorun değil.
Bilinçli yalnızlık, yaratıcı yalnızlık halini aldığında bambaşka bir yaşam deneyimi elde edilir. Yaratıcı yalnızlık çok özeldir. İçinde dinginleşme, dinlenme, derin düşünme, üretme, yaratma ve ilham barındırır. Düşünsenize Dostoyevski evine hiç girmeyen bir adam olsaydı, yoğun bir iş hayatı olsaydı, gecesi gündüzü kalabalık geçseydi, gündüz toplantılar akşam partiler... Dinlenmek için beş dakika bile ayıramıyor kendine, tam bir işkolik, gerçek bir sosyal kelebek, telefonları hiç susmuyor, sürekli internette içerik üretiyor, paylaşımlar yapıyor, videolar çekiyor, sizce Suç ve Ceza ne ara ve neden yazılacaktı ki? Karamazov Kardeşler'i kim düşünecekti? Ecinniler kimin aklına gelecekti? Bütün bu büyük eserler, derin bir düşünmenin, yalnızlığa çekilmenin, içe dönmenin ve yaratım sürecinde stres yapmadan acele etmeden durabilmenin, bu süreci yönetebilmenin bir sonucu değil mi?
Geçen sene komşumuz ekmek pisirecekti, ben de yardımcı olmak için tandırı yakmaya çalışırken nasıl oldu anlamadım sağ gözümün kirpiklerini yaktım 😒 Baktım olacak gibi değil eve gideyim dedim yolda kaz sürüsü ile karşılaştım hepsi çok sinirliydi gerçekten bu yüzden korkup kaçmaya başladım, yere düşüp iki dizimi yaraladım🙄 hiç aldırmadan evin yolunu tuttum, yine nasıl yaptım bilmiyorum evimin anahtarı ile tanımadığım üst komşunun kapısını ısrarla açmaya çalışıyorum, haliyle yaşlı amca da hırsız zannetti aniden kapı açıldı ve yaşlı amcanın elinde kocaman bir sopa 😱 O bana baktı ben de ona baktım. Sonra da elimdeki anahtara baktım, beynimden aşağı kaynar sular döküldü sanki, defalarca özür dileyip uzaklaştım hızlıca 🫢 Nerden geldi aklıma gece gece o berbat gün 🫡
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.