Yakın zamanda Grapon Kâğıtları'nı da okumuştum yazardan ve o kitap bir referans oldu bu eseri okumam için. Kısa da bir araştırma yapmıştım hayatı hakkında. İçim burkularak da olsa bitirmiştim kitabı.
Yine aynı duygular ile başladım esere ve can alıcı dizelerin olduğu bir kitap ile karşılaştım. Bu defa hazırlıklı olduğum için teslim etmedim kendimi. İsmi bile o kadar derindi ki: Ah'lar Ağacı...
Yine anne, yine çocukluk ve yine yalnızlık. Yine duygu dolu bir ruh halinin etkisiyle yazılmış dizeler...
"Ve yanılmıyorsam yalnız insanların,
Kahvaltı edip ağladıkları pazar sabahları yokmuş o zaman."
"Ya siz,
Nasıl bilirdiniz çocukluğunuzu ey cemaat?
Nasıldı,
Öldürdüğünüz birinin cenaze namazını kılmak?"
"Annem çok sevinmelerin kadınıydı.
Bazen sevinince annem gibi,
Rengarenk reçeller dizerim kalbimin raflarına."
Bazı kitaplar var okursun, derin yaralar açar ruhunda. Açtığı yara kapanmaz yıllar boyunca. Öylesi bir kitap... Sağlam bir ruh haliyle sizi sizden alacak, farklı bir ruh haliyle yakalarsa paramparça edecek bir eser. Duyguyla okunması dileğiyle...