Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Geldi yanaklarımı tuttu, gözlerime bakmaya çalıştı. Birden ağlamaya başladım, gözlerimden, burnumdan değil en uzak yerlerimden, çok derinlerden ağlamaya başladım.
Diş ağrısı çok fena şey enişte,dedi.Fakat yeri belli olan,ağrılardan korkmamalı.Derinlerden gelen bazı ağrılar var ki...
Reklam
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan sanki havada patladı ve tıpkı betona çarpar gibi denize çakıldı. Kendine geldiğinde neredeyse akşam olmuştu ve o, ay ışığında, okyanusun üstünde, dalgalara kapılmış sürükleniyordu. Perişan bir hale gelen kanatları kurşun gibi ağırdı, fakat ona asıl ağır gelen şey başarısızlığıydı. Keşke bu ağırlık onu yavaşça dibe çekmeye yetseydi ve her şey bir anda sona eriverseydi. Dibe doğru yavaş yavaş batarken içinde derinlerden gelen, yabancı bir ses işitti: Hiçbir çıkış yolu yok. Ben bir martıyım ve doğamla sınırlıyım. Eğer uçuş hakkında daha çok şey öğrenmem gerekseydi, beyin yerine uçuş haritalarım olurdu. Daha hızlı uçabilmem içinse bir şahininki gibi kısa kanatlarım olmalıydı ve ben balıkla değil fareyle beslenmeliydim. Babam haklı. Tüm bu saçmalıkları unutmalıyım. Sürüme geri dönmeli, neysem o olmalı, sınırları belli zavallı bir martı olarak kalmalıyım. Ses giderek zayıfladı ve yok oldu, Jonathan sesin dediği her şeyi kabullenmişti. Hava karardıktan sonra bir martının yeri sahildir. Jonathan o andan itibaren normal bir martı olmaya karar verdi.
Sayfa 24 - EpsilonKitabı okudu
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Her ne kadar kitabın arka kapağında herşeye "karşı" bir adam olarak gösterilse de C., aslında bunun da kendi içinde nedenleri olduğu anlaşılıyor. Evet Bay C. . İsme ihtiyacı var mıdır bir karakterin? Üstelik karakterin kendisi bile isimlere bu denli takılmamıza karşı iken? Bir karşıcılığın öykü değildir aslında Aylak Adam, bu karşıcılığın nedenlerinin öyküsüdür. Her ne kadar kitabın başları çok yabancı da gelse alışıyoruz Aylak Adam'a, Aylak'lığa. Aylak'lığın gerçekten de zor meslek olduğunu anlıyoruz, kitaptaki C.'nin arkadaşı olan çoğu kişi anlamasa bile. Sonuç olarak bu kitabı okuduktan sonra dünyaya bakış açınızın değişip değişmeyeceğini bilemem fakat sizleri ta derinlerden sarsacak bir kitap bu. Kimilerini Aylak'lığa özendiren kimilerini ise yarım bıraktıran bir kitap. Son not: Aylaklık: En zor meslek.
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,6bin okunma
Bu andan sonra dünya gitgide uzaklaşıyor, uzaklaşıyor, tam yok olmaya yüz tutmuşken Zehra bir ses duymaya başlıyor. Sağ yanağını ısıtan mermerin altından gelen, yumuşak, tekdüze, inlemeyle yakınma arası ama ne dediği anlaşılmayan, boğuk bir ses bu. Elbette boğuk olacak, çünkü çok derinlerden geliyor gibi. Zehra bir süre sonra bu sesin
Sayfa 14 - Zehra’nın üçüncü rüyasıKitabı okudu
Alacakaranlıktaki Ülke
I. Göğün karanlık denizlerinde yelkenlerini şişiriyor ay Ülkeme bakıyorum uzayıp giden bir gecede Suskun ve boynu bükük yalnızlığında bir sokağın. Elimde henüz açmamış bir gül var Ve boşanmayı bekleyen bir konuşma isteği dilimde Perdeleri çekilmiş, kapıları sürgülenmiş evlerde Yaşayıp giderken halkım. Rüzgara bırakılmış bir mumun
Bilgi Yayınevi - 1981 Behçet Necatigil Şiir Ödülü
Reklam
Şimdi seni düşünüyorum, biliyorsun Aklıma ellerin geliyor önce Yağmurlu birgün hatırlıyorum Islanmış bir serçe kuşu hatırlıyorum Durup durup ölümü hatırlıyorum Alnıma bir ışık vuruyor karanlıkta Sonra alabildiğine bir sessizlik başlıyor Alabildiğine bir deniz Alabildiğine kum İçim ürpertilerle dolu Karanlık denizlerin ortasında Seni
Gözler
Siyah gözler, ela gözler Bazen olur, bela gözler Bir elemli an gelir ki, Döner birer, sele gözler Kaşlar yüzün süsü ama; Hele gözler hele gözler
Sayfa 7
SENSİZLİĞİMDEKİ BEN
Yalnızlığımla, göğüs kafesimin terasında randevulaştım yine. Yanı başımızda ise; sensizliğim... Çok uzakta değiliz yani!... Karanlığımızdaki cılız, titrek ışıklarla dertleşme faslı bizimkisi.. Bırakın bizi ince belli, kristal bardakla baş başa. Mümkünse; Anason koksun süt beyaz renginde, Kımıldamasın bir yere.. Aylardan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Şimdi seni düşünüyorum, biliyorsun Aklıma ellerin geliyor önce Yağmurlu birgün hatırlıyorum Islanmış bir serçe kuşu hatırlıyorum Durup durup ölümü hatırlıyorum Alnıma bir ışık vuruyor karanlıkta Sonra alabildiğine bir sessizlik başlıyor Alabildiğine bir deniz Alabildiğine kum İçim ürpertilerle dolu Karanlık denizlerin ortasında Seni
974 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.