·
Puan vermedi
Size bir Tolstoy romanıyla geliyorum. Tarihin baba romanı... Size savaşı iliklerine kadar hissettiren, bunun yanında aşkı ifade eden, ve savaş esnasında olan olaylar anlatılıyor. Rusya ve Fransa arasında olan bir çekişme vardı. Daha çok Napolyon'un savaşı denilir. Bunun yanında saray hayatındaki karakterlerin konumunu anlatır. Kitapta, erkeklerin zengin kızlarla evlenmesi gereken bir anlayış vardı. İçinde bulunan karakterden nataşa bir çok aşkı olduğuna rağmen sonunda Pierre ile evlenmektedir. Size fazla spoiler vermek istemediğimden dolayı ayrıntılara yer edinmek istemiyorum. Temel konusu adı üzerinde savaş ve sonda barış olmasıdır. Son sayfalarda beni o kadar sardı ki alıntı eklmek için ara bile vermedim. Ve sonlara doğru daha az alıntı ekledim zaten. Okumanızı öneririm.
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201920,9bin okunma
BİR ÇOK YAZIYA KONU OLACAK GÜNÜMÜZ TÜRKİYE'SİNDEN BİR OLAY
Bir tüketici ... marka çikolataların küflendiğine ilişkin fotoğrafları paylaşarak, “Küflenmiş çikolataya ilk defa şahit oluyorum. Üstelik son tüketim tarihine daha var. Muhtemelen tedarik zinciri sürecinde muhafaza koşullarında bir sorun var” diye yazdı. Paylaşımına ...’in yönetim kurulu başkanı ...’nu da etiketledi. CEO, tüketiciyi sert ifadelerle hedef alırken avukatlarıyla da tehdit etti. CEO, tüketiciye, “Karşında biz ve dev MİGROS var” cevabını verdi. CEO paylaşımını silmeden önce şu ifadeleri kullandı: “Bu ürünler hayatta küflenmez biliyor musun? Hadi doğru diyelim. Sen bence acil şekilde evindeki nem oranına falan baya bir bakmalısın. Bir de Linkedin’de paylaşacak hiç başka içeriğinin olmaması ne acı. Haklısın pirim yapmak için bize baya ihtiyacı var herkesin. Baksana aşağıya ‘çöp’ falan yazanlara. Bizim avukatların marka Karalama, Marka değeri düşürme vs' den neler isteyeceğinden herkes habersiz. Ayrıca! Bize böyle bir durum olsa söyler telafisini istersin! Karşında senin dev MİGROS ve biz varız. Herkes ürünün öyle arkasındaki! Haydi size kolay gelsin. Avukatlarımız iletişime geçecektir sizinle ama ben kendi işimi kendim çözmeyi severim.” GÜCÜN VERDİĞİ ŞIMARIKLIK ve YOZLAŞMA
Reklam
Her şeyi karşı tarafa ihale ve havale etmenin, bizleri özeleştiri, çok çalışma, hataları düzeltme ve tarihten ders alma külfetinden kurtardığı doğru. Fakat kurtulmaya çalıştığımız bu külfetler, aslında başarının ve zaferin de anahtarları konumunda.
200 syf.
7/10 puan verdi
·
79 günde okudu
Kahve Soğumadan Önce | Yorum & İnceleme
Her şeyin bir soruyla başladığı bir kitap. “Geçmişe gidebilseydiniz ama yalnızca kahvenin Soğuyana kadar orada kalabilseydiniz ne yapardınız ve kiminle buluşmak isterdiniz?” Tabi aynı zamanda geçmişe gitmeniz geleceği de değiştirmiyor. Bu kitap benim Japon Edebiyatına ait okuduğum ilk kitaptı. Bu yüzden açıkçası kitaptaki karakterlerin
Kahve Soğumadan Önce
Kahve Soğumadan ÖnceToshikazu Kawaguchi · Epsilon Yayınevi · 20215,5bin okunma
Ayrılık acısı harbiden garip olay. Aşk acısı demek doğru olmaz buna, aşk sadece bir parçası. Ayrılık ondan çok daha fazlası. İçime bazen dünyalar sığıyor, hiç ilgisi olmayan konular bile bununla ilgiliymiş gibi geliyor insana. Biz ayrıldık diye salgın başladı, biz ayrıldık diye denizler kustu, biz ayrıldık diye yandı ormanlar, iklim krizi çıktı biz ayrıldık diye. Bir ara sorumlu ararlar da alır bizi hapse atarlar diye korktum, düşün, o kadar biz ayrıldık diye oldu gibi geliyordu her şey. Gerçi ikimizi aynı hücreye tıkacaklarını bilsem çıkar çat çat itiraf da ederim, o kadar özlüyorum seni.
Sayfa 123 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Onu öpmek için dudaklarım, Onu tutmak için ellerim, Beni çok üzdün, Yüreğine doğru kıvrıldım, Mutlu günlerimizi hatırlamaya çalışıyorum,
Reklam
168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
‘ gölgeler içindeki Hamlet ’
Sahte bir Shakespeare tiyatrosu gibi gözükse de tamamiyle Dazai'ye ait muhteşem bir tiyatro eseri olmuş. (Yani Dazai yine yapmış yapacağını.) Becerisizim dese de beni hayranlık içerisinde bırakan hatta Shakespeare tiyatrolarını okurken alamadığım zevki Dazai'nin tiyatro alanında ki tek çalışmasını okurken zevk almak, beni fazlasıyla
Yeni Bir Hamlet
Yeni Bir HamletOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 2022588 okunma
Duygu kelimesi Latince, hareket etmek anlamına gelen, ‘emovere’den gelmektedir. Duygularımız tarafindan hareket ettirilmekten söz ederiz ve sevdiklerimiz derin duygularını bize gösterdiğinde "hareket ettiriliriz". Eğer eşler yeniden birleşeceklerse duyguların onları birbirlerine yeni yanıt verme yöntemlerine hareket ettirmelerine gerçekten izin vermeliydiler. Danışanlarım risk almayı, kendilerinin daha yumuşak taraflarını göstermeyi, Kötülük Diyalogları'nda saklamayı öğrendikleri parçalarını öğrenmeliydiler. Daha çok geri çekilen eşlerin, kaybetme ve tecrit edilme korkularını itiraf edebildiklerinde, önemsenme ve bağlanma arzularını konuşabildiklerini gördüm. Bu keşif, suçlayıcı eşlerine daha şefkatli yanıt veren, kendi korku ve ihtiyaçlarını paylaşan eşler olmaya doğru "hareket ettirdi". Bu, tıpkı, iki insanın aniden yüz yüze durup, yalın ama güçlü bir şekilde birbirlerine uzanması gibiydi...
Sayfa 46 - CK Yayınevi, 1. Baskı, Eylül 2015.Kitabı okuyor
400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Harika
Hannah ve Garrett çok özel ve çok güzeldi. Kitabın çevirisi güzel, anlatım dili basit. Doğru düzgün bir betimleme yoğunluğu olmadığı için rahatlıkla okuyabilir hatta reading slump dan çıkmak için kullanabilirsiniz. Bence hikayeleri olması gerektiği yerde tadında ve yerinde bitti serinin devam kitaplarındaki çiftlerle tanışmak için çok heyecanlıyım.
Anlaşma
AnlaşmaElle Kennedy · Yabancı Yayınları · 20222,010 okunma
Çok doğru
Felsefirastyon

Felsefirastyon

@Felsefirastyon
·
17 Şubat 02:06
Felsefirastyon'a dair en çok paylaşılan bölüm bu oldu ama Felsefirastyon sadece bu bölümden ibaret değil!Kitapta ki çoğu güzel bölüm, "Adalete Bakış" bölümünün gölgesinde kaldığı için günyüzüne çıkmamıştır!
Reklam
156 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Orhan Pamuk’tan okuduğum ilk kitap ve açıkçası kapağı ve arka kapak yazısından yola çıkarak ‘aa alayım bi Orhan Pamuk okumaya başlayayım’ okumaya başladım. Kitap aslında, yazarın bu kitaptan önceki eseri olan Sessiz Ev’in bir karakteri olan Faruk’un bu defteri bir sandıkta bulup yayımlamak istemesiyle başlıyor. Giriş kısmında da bundan bahsediyor Faruk. Tabii ben bu kişinin kurgusal bir karakter olduğunu bilmediğim için internete arattım ve karşıma bu bilgi çıktı. Ve sanırım ilk de bir kitapta böyle bir kurguyla karşılaşıyorum, aşırı hoşuma gitti bu detay. İlk sayfasından itibaren beni içine çeken ve okuması oldukça akıcı olan Venedikli bir bilim insanın yazdığı günlüklerden oluşan bir kitap. Böyle tarihsel olayların -doğru ya da yanlış biçimde- kurgulanmasını seviyorum ve okunması da çok keyifli hale geliyor benim için. Son 30 sayfasında (yazarın son sözünü de dahil ederek) böyle bir şey beklemiyordum açıkçası. Sonunu kendimce tahmin edebildiğimi düşünmüştüm ancak yanılmışım, kitapta yazarın son sözünde de bahsettiği “ikililik” durumu var ve oldukça güzel işlemiş. Kendisi de bu kitabı yazmak için yaptığı çeşitli okumalar ve bunlardan aldıkları ve kendi kişisel deneyimlerini birleştirmiş sonucunda bu tarihi kurgu novellayı yazmış. Karakterlerin o bunalımlarını, sorularını, acabalarını, endişe ve öfkelerini fazlaca benimsedim. Su gibi akıp gitti kitap. Beni oldukça şaşırttı ve soru işaretleriyle bıraktı ama bu durum oldukça hoşuma gitti. Keyifli bir okumaydı, yazarı okumaya devam edeceğim. Okumak ne şahane şey!
Beyaz Kale
Beyaz Kale
Beyaz Kale
Beyaz KaleOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20228,9bin okunma
Moskofçulara müsâmaha mı? Asla! Müsâmaha şuurlu bir gaflettir ve şuurlu olduğu için de gafletten çok ihânete yakındır. Moskofçuların niçin resmi görevlere alındığını sorduğumuz zaman: “Artık tövbekar oldular” diye cevap veriyorlar, inanmak doğru değil dediğimiz zamanda “Vatan çocuklarını kaybedemeyiz” vecizesiyle mukâbele ediyorlardı. Ah, bu tövbekar fahişeleri, ailenin “harim-i ismeti”ne sokan büyük hoşgörü!... Ah bu safça inanış veya umursamayış! Tövbekar olmuş vatan çocuğu (!) Sabahattin Âli’nin âkıbetini gördüler. Üç ay hapse girmemek için Bulgaristan’a kaçıyordu. Marksist düşünceli, fakat vatansever (!) bir Türk (!) şâiri (!) diye kampanya açılarak ve başta büyük vatansever insan (!) Ali Fuat Başgil’inki olmak üzere imzalar toplanarak hapisten çıkarılan Nazım Hikmet’in hemen Rusya’ya kaçarak ve Lehçe bir soyadı alarak geberinceye kadar Türkiye aleyhinde “Bizim Radyo”dan neler söylediği, elbette unutulmamıştır.
Tarihin Barışmaz DüşmanlarıKitabı okuyor
Merhaba kitapseverler #7Antakya#okudumbitti#ozlemli_kitaplar#alıntı "O gün Antakya önceki günlerden farklıydı,çok farklıydı. Her yerde ölüm kokusu vardı. Kaldırımlar ceset torbaları içine konulmuş, götürülmeyi bekleyen çok sayıda cansız bedenle doluydu ve sayıları giderek artıyordu." ( 6. gün. 11 Şubat 2023) Deprem olduğu gece kardeşini telefonla arayıp ulaşamayınca Ankara 'dan yolara düşen Doğan Doğru , Antakya'da gördükleri karşısında ne yapacağını bilemez ,manzara o kadar kötüdür ki. Kardeşinin yaşadığı yeri ,evi zor bela bulur ve enkazın yanı başında on dört gün bekler . Bu uzun bekleyiş ona bu eseri yazmasına vesile olur. Tüm yaşadıklarını kaleme döker. 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanılan tüm hayatları değiştiren ve aynı zamanda da yaşamını kaybeden Mustafa Sinan Doğru ' nun ağabeyi Doğan Doğru'nun 7 Antakya eseri İsteyenlere bu türü sevenlere önerim olsun. Sağlıcakla, kitapla kalın!!! @elpisyayinlari
Aylin Sezersan
Aylin Sezersan
Medeniyetin bir anda toptan silinip gitmesi ihtimali ürkütücydü, doğru. Ama çok daha ürkütücü olan bir şey vardı: tek tek bizim kendi bireysel ölümlerimizin dünyanın düzenine zerre kadar etkisi olmadığını ve hayatın bizle ya da bizsiz ertesi sabah aynı şekilde devam edeceğini kavramak. En korkutucu olan bu değil miydi?
164 syf.
10/10 puan verdi
Selaamm Kitapdostlarım Kişilik problemi yaşıyorum. Psikoloji kitaplarında olanlardan değil. Bir ilişkide iki insandan birisi hep iki insan oluyorsa en çok seven odur @mavigokyayinlari'ndan çıkan @atakanmustafadogann'ın kaleminden müthiş bir kitabın yorumu ile geldim sizlere. Ontolojik manada özümüze kör bir varlık olduğumuz için
Habil’in Başına Gelmeyenler
Habil’in Başına GelmeyenlerAtakan Mustafa Doğan · Mavi Gök Yayınları · 202412 okunma
Resim