Bozkır-göçebe toplulukları daha iyi anlamama bu kitap yardımcı oldu. Bu toplulukların günümüzde hangi etnisitelere karşılık geldiklerini kesin olarak tespit etmek zor ve hassas bir konu olsa da, bu gibi hususlar, bilimsel çalışmalarla ele alınmaya elbette müsait.
Bozkır-göçebe topluluklar (örneğin Orta Asya’daki Türkler), yerleşik medeniyetler
Eğer bir kişiyi etkisi altına alan şey onu gereğinden çok baskılıyorsa, ister beklenmedik korku ister sürekli bir ruhsal baskı şeklinde olsun, bu kişinin aniden "aklını kaçırması" beklenebilir. Feryat figan bağırmaya başlayabilir, aslında bakıldığında bu, bir çocuğun bağırışından farksızdır; "körü körüne" bir tehlikeden
Esere başlamadan önce üzerinde fazlasıyla durduğum Abdulhamit dönemine değinmek istiyorum .
II.ABDÜLHAMİD DÖNEMİ;
Tahta geçen II. Abdülhamid Osmanlı Devleti'nin 34. Padişahı ve 113. İslam halifesidir .(1876-1908) yılları arasında 33 yıllık bir hüküm sürmüştür. Kanun-i Esasi'nin hazırlandığı , meşrutiyetin ilan edildiği ,
Birey asla kendi başına tanrı fikrini,mitleri ve dine ait dogmaları;sorumluluk ve ahlaki disiplin fikrini v.s. oluşturamazdı....Bilim mağrurdur ve çok sayıda inanana ihtiyacı yoktur. İdeali küçük zihinlerin erişebileceği yere indirmenin iyiliği nerededir? " En üstte yer alanlar en altta yer alanlar adına düşünecektir. Bütün insanlığın
ERKEKLER BLUETOOTH GİBİDİR:
Yakındaysanız tamamen size bağlıdır. Uzaklaştığınız anda başka cihazlar aramaya başlar.
KADINLAR Wİ-Fİ GİBİDİR:
Bütün erişilebilir cihazları görürler ama en kuvvetlisine bağlanır.
Karanlık madde yalnızca kütleçekim etkisiyle açığa çıkan, bizim meydana geldiğimiz atom ve moleküllerden farklı bir madde biçimidir. Karanlık maddenin doğasını araştırmak, bugün gökbilimcilerin başlıca ilgi alanıdır, fakat mevcut bağlamda önemli tek şey onun orada bulunuşu ve onsuz Samanyolu gibi galaksilerin oluşamamasıdır. Karanlık madde
Drake Denklemi, 1950'lerin sonuna doğru ilk yapay Dünya uydularının fırlatılmasıyla beliren uzay heyecanının bir sonucuydu. O zamanlar Frank Drake, Virginia'daki Green Bank radyo gözlemevinde çalışıyordu ve yalnızca başka akıllı medeniyetlerin bulunma olasılığıyla değil, onlarla radyo teleskoplar kullanarak iletişim kurma ihtimalleriyle
Roman, ailenin başka bir eve taşınma kararı almasıyla başlar. Zeze’nin babası bir süredir işsizdir ve aile maddi sıkıntılar çekmektedir. 5-6 yaşlarında yoksul bir ailenin çocuğu olan Zeze, kardeşleriyle pek anlaşamayan, yaşıtlarından farklı düşünen, zeki ama bir o kadar da yaramaz bir çocuktur. Ağaçlarla, hayvanlarla ve nesnelerle konuşmayı seven,
Amerika'da 25 yıl kalmış birisi olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Amerika'da insanın eğitim düzeyi arttıkça değerler bilinci yükseliyor, kişinin evrensel değerlere yatkınlığı ve bunu günlük yaşama yansıtması artıyor.
Eğitilmiş Amerikan vatandaşı, eğitilmemiş olandan genellikle daha dürüst ve sorumluluk duygusu daha yüksek. Türkiye'de ise bunun tam tersini gözlüyorum. Okumamış ve şehirleşmemiş Türk köylüsü bu ülkenin okumuş insanından daha dürüst daha fazla değerler bilinci var. Sanki eğitim sistemimiz eğittiği kişide değerler erozyonu yaratıyor.
Muhterem okuyucu kardeşim!
Allah Teala hem bizleri hem de sizleri vakti değerlendirmeye , onu faydalı bir iş ve yararlı bir ilimle doldurmaya muvaffak kılsın. Bizleri zamanın ve hayatın kıymetini idrak eden, kendilerini ve milletlerini aldatmayan, Allah Teala'nın nefislerine ikram ettiği nimetleri heba etmeyen ve doğru yol üzere bulunan
Neptün’ün ötesine geçildiğinde Kuiper Kuşağı karşımıza çıkar. Bu bölge Güneş’ten yaklaşık 30 ila 2000 astronomik birim arasını kapsar. Plüton, Eris, Makemake, Haumea gibi cücegezegenleri; barındırır.
Kuiper Kuşağından sonra karşımıza Oort Bulutu denen bölge çıkar. Burası 100.000 astoronomik birime kadar uzanır. İçerisinde belki de 100 milyar buzlu gezegenimsi bulunuyor. Kuyurukluyıldızlar da bu bölgeden geliyor. Bu kadar uzak bir bölge olduğu için hakkına bilinenler çok az. Kimi astronomlar Oort Bulutu’ndaki cisimlerin Güneş Sistemi’nin iç bölgelerinden dışarı atılan cisimler olduğunu düşünse de alternatif bir yoruma göre buradaki cisimler komşu bir yıldız sisteminin dış çeperinden takılmış.
Bu iki gruba da girmeyen Sentor adı verilen bir cisim grubu da var. Güneş’e en yakın oldukları anda Jüpiter’le Neptün arasındayken en uzak oldukları zaman Kuiper Kuşağı’nın kalbine doğru uzanırlar. Hatta tespit edilen en uzak cismin bir Sentor olduğu ortaya çıktı.
Bir de tartışmalı 9. gezegen teorisi var. Birkaç astronom bazı anomalileri açıklarken 9. bir gezegen ihtimali üzerinde duruyorlar. Çok çok uzak bir yörüngede dolaştığı için şimdiye kadar tespit edlememiş olduğunu belirtiyorlar. Tabi bu popüler bir görüş değil. Eğer bir gün gözlemlenirse elbette ki astronomide müthiş bir keşif olur.