Etrafımdaki herkesin okuduğu ve şahsımın okumayarak çok şey -iyi ki bu şey var, yoksa halimiz nice olurdu- kaybettiği iddia edilen bir kitaptı. Esefle söylüyorum ki okuduktan sonra hayal kırıklığı yaşadım. Neden bu kadar çok kişi tarafından beğenildiğini de anlamıyor değilim. Konusu itibariyle insanımızı etkilemesi bariz aslında, güzel bir aşk
Kaybettiğimiz ruhlara,
Tam 13 yıl oldu.
Eğer Tanrı varsa ve canı sıkıldıkça dünyayı çeken uydusundan burayı izliyorsa, benim gibi kadınların kanallarına denk geldikçe kanalı değiştiriyordur. Bizi eski bir Türk filmi dramında bayağı buluyordur, yüksek zümre edebiyatını seven züppe yaratıcı. Ondan ölesiye nefret ediyorum,
Sakarya Türküsü
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta
Eserin en ilginç yönü, anlattığı aşk değil, hayal dünyasında yaşayan, yalnız ve kendini sosyal hayattan soyutlamış gencin, bu aşk ile kaçırdıklarını fark etmesi, gerçek hayat-hayal dünyası karşılaştırması yaparak, bilinçli olarak tercih ettiği hayal dünyasının tahlilini yapmış olmasıdır. Bu tahlilde kahramanımız şunları der:
“…şimdiye kadar
İşte bir HALİD ZİYA UŞAKLIGİL romanı daha... Lise yıllarımda okuyup, etkisi altında kalıp, ağladığım ilk romandı. HALİD ZİYA UŞAKLIGİL romanlarıyla, o kendine has üslubuyla okuyucuyu nasıl etkileyeceğini çok iyi bilen bir yazardı. Ölümsüz eser- ölümsüz yazar dedikleri bu olsa gerek. Aradan kaç sene geçerse geçsin. Yazar ve romanları o zamanki ilgiyi, alakayı görüyor yine ne mutlu HALİD ZİYA UŞAKLIGİL sevenlerine! Kitapları eski Türk dilinde olup, biraz ağır oldukları şüphe götürmez bir gerçek. Fakat yine de etkileyici, akıcı, profesyonel bir kalemi vardı. Adeta kusursuz bir yazardı desem yeridir sanırım. Özlenilesi romanlar, özlenilesi bir yazar sıfatına uygun yazar deriz ya hani işte HALİD ZİYA UŞAKLIGİL bu yazarların başında yer alıyor.
Mai ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Yakamoz Yayınları · 201626,3bin okunma
Jack Kerouac Kendini Anlatıyor
Ben hayatım boyunca pranga mahkûmiyetlerinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu ileri geri kat etmeyi severim. Bana sorarsanız, gerçek yaşam hiç durmadan dosdoğru denize doğru gitmektir. Öyküler söylemek, öyküler dinlemek, öyküler yaşamak…
Benim öyküm de onlardan biri. Her zaman gizlice
Ali Bayram - Arsine Yorumum:
Kitap bitti bende bittim.. Bu ne hüzünlü öyküdürr bu nasıl bir yaşam hikayesidir?? Neden her koyun kendi bacağından asılmıyor da sürü şeklinde asılıyor? Suçu günahı olmayanların hayatı neden kötü oluyor?
Aşk vicdandan vazgeçişmidir ki intikam uğruna sevdiceğinin ailesini yaksın?
Dini inancı veya ırkı farklı olan iki
1
Van Allen kuşağı gibi sev beni
Vay canına desin herkes
Biz böyle aşk görmedik desinler
2
Alamut Kalesi’nden yola çıkmış gibi sev
Bütün kızlar korkup kaçsın esas kız gibi sev
Hüzünlü bakmak için poz veren şair fotoğrafına değil
Cüzdanında sakladığın fotoğrafıma bakar gibi sev
Bırak gözleri buğulu kızlar onları sevsin
Sen en buğulu gözlerinle
Katledilen Piramit.Çöl Yasası ve Vezirin Adaleti bir üçleme okumadıysanız ilk kitaptan başlamak daha güzel olur. Christian Jacq eski Mısır konusunda oldukça bilgili bir bilim adamı. Eski Mısır uygarlıklarıyla yazdığı kitaplar kurgu olmasına rağmen içerisinde o devre ait pek çok gerçek bilgi içeriyor. Örneğin üçlemenin ilk romanında hekim Neferet çeşitli tıbbi bilgilerden söz ediyor ki bu bilgiler halen güncel veya yeni keşfediliyor. örneğin o zamanın hastanelerinde yalak gibi bir bölmede özellikle mangan içeren su bulunduğu,nekahat yani iyileşme sürecindeki hastaların gelip gidip içtiği belirtiliyor. son zamanlarda mangan,selenyum gibi bazı maddelerin bağışıklık sistemini güçlendirdiği bulundu ve bu maddeleri içeren vitaminler üretildi. Eski Mısır'a ilgi duyanlar için Christian Jacq'ı şiddetle tavsiye ederim. Ayrıca yine bu türe ilgi duyanlar yine Mısır konusunda etkin bir yazar olan Wilbur Smith'in Nehir Tanrısı ve 7. Papirüs romanlarını çok keyifle okuyacaklardır. Bu iki kitap ta birbirinin devamı gibi. Ben çok keyifle okumuştum. Harrison Ford'un İndiana Jones filmleri tadında.
Vezirin AdaletiChristian Jacq · Doğan Kitap · 2004131 okunma
Bir roman dışında bir ütopyaydı Şamanın Doğuşu. Çok hoşuma gitti, hatta ahlak ve bilgi felsefesi dersinde kitaptan örnekler göstermiştim.Kitap olması muhtemel bir bilimsellikle ilerliyor ve gerçek anlamda soru işaretleri bırakıyor bize. Diğer yandan beni en çok sevindiren Türk yazarların artık eski geleneklerimize daha çok önem vermesi. Fantastik roman sevenler için de farklı bir deneyim olacaktır.
Şamanın DoğuşuAdnan Kurt · Lina Basın Yayın Dağıtım · 2010194 okunma