Çehov demişken, yazarın Acı isimli bir öyküsü var. "Kime diyeyim derdimi" diye başlıyor. Aslında o cümle Zebur'dan alıntıymış. Çok etkileyici değil mi? İona fiye bir adam var, oğlu ölmüş. Oğlunun adı Kuzma İoniç. Adam karşılaştığı herkese oğlunun öldüğünü anlatmak istiyor ama kimse bu acılı babaya kulak kesilmiyor. Öyle bir an geliyor ki, İona, kendi kendine konuşuyorken atının onun dinlediğini fark ediyor ve ona oğlunun ölümüyle ilgili her şeyi anlatıyor. Çok ağır bir şey değil mi bu anne? İnsan bazen insana anlatamıyor, em sevdiklerine bile."
Sayfa 27 - Tablodaaki Gözyaşı/ Emine ŞimşekKitabı okudu
"Biliyor musun.. Bir çiçek gibisin. Onlar da böyle. Susuz yaşayamaz, ama çok suda da boğulur.." Yüzüne hayranlıkla baktığım sırada derin bir nefes aldım "Biliyor musun," diyen ben oldum bu sefer, "Hayatımda duyduğum güzel cümlelerin tamamını senden duydum. Her kurduğun cümle kalbimi yavaşlatyor." "Hızlandırması gerekmez mi?" diye sordu Ege etkileyici bir gülüşle. "Iıh..." Kaşlarımı kaldırdım, "Cümlelerin bana huzur veriyor. Kalbim yavaşlıyor, nefes alışım yavaşlıyor. Bu daha güzel değil mi?" Sessizce güldü Ege.
Reklam
Takvimlerden haberin yok mu?
Çehov demişken yazarın Acı isimli bir öyküsü var. "Kime diyeyim derdimi?" diye başlıyor. Aslında o cümle Zebur'dan bir alıntıymış. Çok etkileyici değil mi? İona diye bir adam var, oğlu ölmüş. Oğlunun adı Kuzma İoniç. Adam karşılaştığı herkese oğlunun öldüğünü anlatmak istiyor, ama kimse bu acılı babaya kulak kesilmiyor. Öyle bir an geliyor ki, İona, kendi kendine konuşurken atının onu dinlediğini fark ediyor ve ona oğlunun ölümüyle ilgili her şeyi anlatıyor. Çok ağır bir şey değil mi bu anne? İnsan bazen insana anlatamıyor, en sevdiklerine bile.
“Evlendiğimizi gizleyemem. Mecburen haberleri olacak. Ama onlarla tanışmayı umma sakın!” Bundan daha kötü bir lafı o gün etmemişti Osman... Daha can acıtıcısını! Konumunu daha çok belli eden bir cümle daha kuramazdı. “Anlıyorum!” dedi genç kız sesindeki titremeyi gizlemeye çalışarak. “Anladığına sevindim. Annemle babamın seninle tanışmalarına gerek yok. Hele ki annemin seni tanımasını hiç istemem. On dakika içinde onu da çekim alanına çekeceğine eminim. O etkileyici gözlerinle onu da kontrolün altına alıp benim başımı şişirmesine sebep olacaksın!” Gülay’ın gözleri iyice sulanmıştı. “Be..ben kötü birisi değilim!” dedi minik bir isyanla. “Evet, bunu daha evvel de söylemiştin!” dedi genç adam alayla. “Sen, kendi özelliklerinin bile farkında olmayan fırsatçı bir cadısın! Kızıl saçlı bir cadı!..”
Kitaptaki en etkileyici cümle.. Çok hoşuma gitti.
Ölüm bir pirinç tanesi kadar sıradan, beyaz ve sadeydi.
Sayfa 340Kitabı okudu
Sekiz yıl önce bugün okuyup bitirdiğim Çok güzel bir roman. Yürekleriyle sevenlerin hikayesi bu roman. ÖYLE BİR BEDEL Kİ Gonca Çiftçioğulları 640 sayfa 2014 Uğur Tuna Yayınları Sevgi ırmağı bir yandan mutluluk denizine akarken diğer yandan hüzne kanat çırpmakta. Bedeli bu kadar ağır olmamalıydı aşkın. İki kız kardeş ve birbirlerinden
Reklam
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.