Hikayelerden oluştuğunu bilmiyordum alırken. Hikaye okumayı pek sevmem de. Fakat Oğuz Atay'la bu kaygım da bitti. Her biri birbirinden güzel hikayeler.. Şöyle ki:
Beyaz Mantolu Adam; Etkileyici
Unutulan; Gerçek üstü
Korkuyu Beklerken; ;İronik
Bir Mektup: Naif
Ne Evet Ne Hayır; Gerçek
Tahta At; Gerçekten de gerçek
Babama Mektup; Bilimsel
Demiryolu Hikayecileri; Denildiği gibi "tatlı bir rüya"
"Beyaz Mantolu Adam" çok ters köşe bir hikayeydi. Öyle her kitapta, kurguda, orda burda karşımıza çıkamayacak bir tipleme vardı içinde. Ve bitişi çok etkiledi beni.....
Korkuyu Beklerken; Kitaba adını vermeyi hak etmiş bir eser. Kahraman çok zeki ve bilinç akışını takip etmek çok keyifliydi. Bir kaç sayfa tam metinde bildiğiniz çok sevdiğim bir arkadaşımla konuşuyormuş gibi gülmekten kendimi alamadım...
Ne evet ne hayır; toplumda çokça yer alan hele ki o dönemin kasetçi aşıklarını, iflah olmaz zayıflıkta ve çözümü hep başkalarına dayanarak aramaya çalışan karakterlerini! yansıttı .
Tahta At heykellere, hikayelere, destanlara sıkı sıkı sarılıp onlarla yaşayanlara sağlam bir giydirmeydi. Toplumda yer alan bir sürü gereksiz kurum, kuruluş ve bunların yardakçıları, şakşakçılarına bir tokattı. Gerçekten uzaklaşan toplum fertlerinin taşa, ata, dağa tapışının hazin bir öyküsüydü. Çok sevdim bu eseri de ...
KESİNLİKLE OKUMALISINIZ...VESSELAM....