Karanlığın Çağırışı
Ben böyle olsun istememiştim Ya sana çok yakın Ya senden çok uzak olmalıydım Aramızda aşılmaz engeller olsun istiyordum Büyük dağları, derin denizler olsun istiyordum Sana gelmeye gücüm yetmemeliydi Çaresizliğimin bütün hıncını mesafelere yüklemeliydim Dağda yanan bir çoban ateşi gibi Gökte bir yıldız gibi Seni görmeli Seni yaşamalı Ve
“…çok acıktım uykum yok sabah erken iş var uzunca bir süredir güzelleşmiyor hiçbir şey ağlamıyorum da artık bi sürü kitaba da geç kaldım zaten bir şeylere yeniden başlayacak dermanım da kalmadı ne bileyim füsun..”
Reklam
Bazı durumlarda bencil olmak gerekiyormuş. Çok geç öğrendim.
Ben çocukken . Babam 1930 larsan kalma eski bir haber filmi gösterdi. Siyah beyazdı. Sessiz. Şu büyük , amerikan zeplini . Uss akron. Zeplin demirlemeye çalışıyordu, donanmacılar yönlendiriyordu, hepsi halatları tutuyordu. Sonra birden rüzgar değişti. Zeplin havaya yükseldi. Adamların hepsi iç güdüsel olarak bıraktılar. Dördü hariç. Tutunmaya devam ettiler. Ve yukarı çıktılar. Adamın biri akıllıydı. Yaklaşık 5-6 ,metre yukarda bıraktı. Düştü ve kolunu kırdı. Ama diğerleri bunu yapmadı. Yakında çok geç olmuştu. Çok yüksek. Birer birer düşüşlerini izliyorsun. Ufak tefek figürler. Tekmeliyor, bagırıyor ve sonuna kadar kollarını sallıyorlar. Başarsn tek adam tutunan kişiydi. Sonunds onu zeplinin üzerine taşıdılar. Tutunan kişi sen misin? Alıntı
çocuk yaşta evlenip ve çocuk denecek yaşta anne olunca, hayatın güzelliklerini kaçırıp bir telaşla geçip giden zamana yenik düşüyorsun... sonra bir bakıyorsun ki, herkese yetişip kendine geç kalmış yaşa gelmişsin. ve bakıyorsun, hayatı hep eksikleri ile yaşamışsın. hayatını adadığın kişiler tarafından hiç anlaşılmamış, değer görmemişsin. artık gerçeklerin daha çok farkına varmış olsan da, kaçırdığın hayatı yakalamak için oldukça geç kaldığını anlıyorsun. sonra birşeyler oluyor, birden bire çorak bir tarlaya dönmüş kalbine birileri dokunuyor ve hayat veriyor. o çorak topraklar birden gül bahçesine dönüşü veriyor... dönüp arkana bakıyorsun, simsiyah renge boyadığın duvarlar yıkılmış, ardında bıraktığın tozlu yollar çiçeklerle bezenmiş... yaşın kaç olursa olsun, kalbinde cıvıl cıvıl şen şakrak bir şarkı başlıyor. ve öğreniyorsun "aşk, gönlünü oyalayıp, hovardalık çapkınlık yapıp, sözünde durmayanlar, bir varmış bir yokmuşlar için değil... aşk yalnızca iki yalnızın yanyanalığı içinmiş..." emina 📷 Saat kaç olursa olsun günü güzelleştiren şeyler için uykusuz kalmaya değer
Eskiden bir es vermenin yanlış gidecek hallerin habercisi olduğu hissine kapılırdım Sinyal geldiği an daha enerjik halime dönüşen voltran parçalarımı çağırırdım Ne kadar çok yanılmışım ifade bile edemiyorum Soluklanmak,seyre dalmak veyahut dinginlenmek Aslında kendinle kalabilmek için sunulan fırsat alanlarıymış Ben ne yapıyorum demek aslında ne kadar tatlı bir huzur pastasıymış Geç anladım lezzetini güzellik Geldiğin an ağır bir misafiri karşılar gibi hevesleniyorum Giderken kısmetini bırak da nasiplenelim hevesiyle tüm tebessümlerimi yolluyorum Anlıyorum ki; Zaman algılarımızı değiştirirken tutumlarımızı da değiştirme fırsatı oluşturacak Ben bilirim hallerinden ziyade yaşadığımda anlayacağım kelimelerini dilimize dolayacak Olmaz dediklerimizi oldurarak bizlere yaşam gıdamızı vermeye devam edecek Herkes kıssadan hissesine düşen miktarı kalbinin güzelliği miktarınca alacak Onarmaya ve onarılmaya ta ki son nefesine kadar devam edecek.. 30/8/2023 Pınar PEKĞÖZ
Reklam
Yaşananlara bir beden büyük geliyor artık hayat Bir aşkı paylaşmak için çok geç Bir paylaşıma aşık olmak içinse erken Beni sevda yerimden vurdu yine zaman Şimdi sana söylenecek tek cümle Bende sana yetecek kadar ben kalmadı 🤍... youtube.com/shorts/AD6NrMn9...
gec kaldim, her seye biraz, kendime cok.
DİASPORADA BU İŞTEN PARA KAZANANLAR VAR
1915 olayları hakkında bilen bilmeyen konuşuyor. Türkiye'de bir adet vardır, entelektüel, demokrat görünmek için, havasını atabilmek için memlekete küfretmek şarttır. Diasporanın isteği 'soykırım yaptırdık' dedirtmektir. 1915 olayları çok acı hadiselerdir. Bir mecburiyetten yapılmıştır. Devlet başka çare bulamamıştır. 19. yüzyıldan
08.30 da kalkıp (çok erken) 23 Nisan gösterini izledikten sonra piknik yapıp üzerimize kuş kusması(? Hala belli değil) sonrası metro çıkışı bir çocuk üzerime itiklenmesi ve anlık kararla konsere gidip orada biber gazı yiyip ardından yine konserde evlenme teklifi olayına denk gelip can çekişe çekişe eve gitmeye çalışıp 0.00'da (çok geç) evde olmamdan bahsediyorum aslında
Şüheda

Şüheda

@kEyFiM_vE_bEn
·
24 Nisan 01:20
Nasıl her şeyi bir günde yaşadım hala anlam veremiyorum. Sanırım cevap İstanbul'da yaşıyor olmam...
Reklam
“Geç kaldım. Her şeye biraz,sana çok.” #banktaoturankadın
deneyim Zehk... " başkalarının hayatlarından ders alın, insan bütün hataları, tek başına yapacak kadar... uzun yaşamıyor. " diyor Tolstoy. biz ne kadar ders alıyoruz?
Resim