Üstad Kadir Mısıroğlu’nun en çarpıcı eserlerinden biri olan bu çalışma, sadece bir tarih anlatısı değil, aynı zamanda bir idrak meselesi ve bir bakış açısı kazandırma gayreti olarak karşımıza çıkıyor. Lozan Antlaşması’nın perde arkasını, gizli görüşmelerini, bilinmeyen yönlerini ve tarih kitaplarında genellikle üstü kapatılan ayrıntılarını büyük bir cesaretle ele alarak okuyucuya bambaşka bir pencere açıyor. Resmî tarih söylemlerine meydan okuyan üslubu, belgelerle desteklenmiş güçlü iddiaları ve akıcı anlatımı, okuyucuyu sadece bilgi sahibi yapmakla kalmayıp, aynı zamanda olaylara farklı bir perspektiften bakmaya zorluyor. Eserdeki deliller ve yorumlar, kuru bir tarih metni sunmaktan çok, okuyucuyu düşünmeye sevk eden, eleştirel bir tarih okuması yapmaya teşvik eden bir mahiyet taşıyor. Üstad’ın keskin kalemi, derin tarih bilgisi ve her satırına sinen samimi üslubu, meseleyi yalnızca akademik bir tartışma boyutundan çıkarıp, bir ruh ve şuur meselesi hâline getiriyor. Tarihe merak duyan herkesin okuması gereken, basmakalıp bilgileri sorgulatan ve hakikatin izini süren bu eser, okuyucunun zihninde kalıcı izler bırakacak kadar güçlü ve etkileyici.