Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
''Atatürk, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan'' dâhiler soyundandı. Bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandı. Milletinin bunca talihsizlikleri içindeki tek büyük talihi de iste yüzyılda bir yetişen böyle bir dâhinin nasılsa aramızdan çıkıverişi ve bizi hep bilime, hep gerçeğe, hep uygarlığa yönelik bir pusulayla bataktan kurtarması, sonra da ayak uydurmakta güçlük çektiğimiz bir devrimler serisi ile birdenbire ''muasır medeniyet''in yakınına getirir gibi olması idi.
Dünyada gelmiş geçmiş devlet adamlarının en yakışıklı ve en ''charisma''lılarından biri olan Atatürk, ayrıca çok da fotojenikti. Fotoğrafçılar her vesile ile onun fotoğrafını çekmeye doyamazdı.
Reklam
Biz Atatürk kuşağının eli kalem tutanlarına şu ara düşen ödev, unutulmuş yahut yeteri kadar vurgulanmamış olan bazı ana özgürlükleri hatırlatmaktan ibarettir. Hepsi bu kadar.
Türkiye bir gün, işini, sorumluluğunu seven, çalışkanlığı uyuşuk aylaklığa tercih edenlerle kurtulacaktır. Ödevini benimsemeden, sevmeden ne kişinin, ne de toplumun yaşamı yaşama benzer.
Şimdi bütün bu zengin dağarın verdiği kıyaslama olanaklarına dayanarak ve çoğu kuşaktaşlarımın da görüşümü paylaşaçaklarından emin olarak iddia edebilirim ki, bizlerin, yaşadığımız en mutlu dönem Atatürk'ün liderliğinde geçirdiğimiz on beş yıldır.
"Ahlak her şeyi çözümlemez malum. Ama bu denli ahlaksızlık ve umursamazlık bizi ancak daha beter günlere götürür. Götürmekte de. Örneğin önemi büyük dostlarım. Temiz yere kolay çöp atamazsınız. Eliniz varmaz. Kirli yerler daha kolay pisletilir."
Reklam
"İnsan önemli dostlarım. Her şeyden önce insan."
"İnsan aynada neyi görür? Kendi sandığı birini."
"Biz ki, bakmayı çok iyi bilen bir millettik. Genel hoyratlık ve yavanlık içinde, bakılacak bunca güzel şeyler ortasında bakmayı bile unuttuk."
"Duymak ve görmek için kulak ve gözleri olmak yetmiyor. İnsanda görmek ve duymak iradesi de bulunmak gerekiyor"
Reklam
Çok güzelsin gitme dur
Dinlemek’ üzerine..
İyi bir dinleyici mıknatısa benzer. Ağzınızdan sözleri mıknatıs gibi çeker. Onun karşısında diliniz büs­bütün açılır. Düşüncelerinize canlılık gelir. Çağrı­şımdan çağrışıma kaya kaya akar gidersiniz..
Sayfa 250 - Bilgi/ pdfKitabı okudu
Alçakgönüllülük kolay iş değildir. Bence bil­geliğe yakın bir erdemdir. Başarı doygunluğuna varan insanın çevresindekilere bu mutluluğunu yaymak, bu mutluluğunu çevresi ile paylaşmak istemesi, onu çevresindekilerden ayıran üstün­lükleri unutup - unutturması çabası da sayılabilir bir bakıma. Her hali ile insancıl, sevecen, efen­dice bir tavırdır..
Sayfa 133 - Bilgi/ pdfKitabı okudu
Örneğin önemi büyük dostlarım. Temiz yere kolay çöp atamazsınız. Eliniz varmaz. Kirli yerler daha kolay pisletilir.. 8 Temmuz 1979
Sayfa 100 - Bilgi/ pdfKitabı okudu
184 syf.
7/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Haldun Taner
Haldun Taner
'in Milliyet'te yazdığı eser, okumaya değer gördüğü köşe yazılarından derlediği bir kitap aslında. Eserle alakalı biraz felsefe yapmak gerekirse sanatsal olanın ya da güzelin zıttı nedir sorusunu sordurdu bana. Güzel olanın kendine has zamansallığını, tüketim nesnesinin zamanından ayıran zamansal paradoksudur belkide. Özellikle ekolojist akım, çalışma, okuma üzerine olan yazılar çok hoş bir entellektüel sohbetin içine girmişsiniz havası veriyor. Yazıların birinde de ''filozof kime denir'' bölümlü, gerçekten çok etkileyici bir yazı vardı . Haldun TANER dünyaca ünlü yazar
Hans-Johann Glock
Hans-Johann Glock
'u da ülkemize tanıtmış aslında bu eserle birlikte. İnsanı düşünme ve sorgulamaya sevk eden tespitleri de var. Bu kısımlarda belli aralıklarla tekrardan okunması gereken bir kitap.
Çok Güzelsin Gitme Dur
Çok Güzelsin Gitme DurHaldun Taner · Yapı Kredi Yayınları · 2015225 okunma
1.011 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.