724 syf.
5/10 puan verdi
Anlaşılması kolay bir kitap değil. Şöyle düşünün; gün içinde yaptıklarınız, söyledikleriniz o an için aklınızdan geçen tüm düşünceler yazıya dökülüyor. Olayı toplarlayıp anlamak içi zorlamak gerekiyor. Kitabı yarım bırakan bir çoğunluğun olduğunu duymuştum, kitabın içindeki kitabın içindeki kitapta geçen ( yanlışlıkla 2 kez yazılmadı bu kelimeler)
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,1bin okunma
311 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Uzun zamandır okumak istediğim , lakin devamlı ertelediğim bir kitaptı. İçeriği hususunda biraz bilgim de vardı.Kitabı bu şekilde yorumlamak doğru olur mu bilmiyorum. bu kitabı okuma listemin en ön sıralarına koymama bir vak'a sebep oldu. Otobüste giderken, lise öğrencisi olduğu bariz olan iki kız öğrencinin aralarındaki konuşmaya kulak misafiri oldum. İçlerinden daha zayıf olanı leydi Diana'nın çok güzel bir kadın olduğunu söyleyince, ister istemez kulaklarımı diktim. Sonra şöyle bir cümle kurdu'' keşke kurtuluş savaşı kazanılmasaydı da İngiltere'ye bağlansaydık, belki o zaman prens Henry'nin karısı olabilirdim dedi, öteki de haklısın bende orlando bloom'un karısı olabilirdim dedi. Tabi ben şok ben iptal. İçimden geçirdim, tıpkı sodom ve gomoredeki gibi diye. Açık konuşmam gerekirse kitabı okumayın, gerçekten hiç gereği yok. Çünkü o günden bu güne hiç bir şey değişmemiş. Cahil hep aynı cahil.... Kitabı dil bakımından ayrıca çok beğendim. Kitap edebi eser olmasının yanında, ayrıca bir kaynaktır da. Biraz farklı bir yorum oldu ama, içimden geçenleri olduğu gibi yazmak istedim.
Sodom ve Gomore
Sodom ve GomoreYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20154,911 okunma
Reklam
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dikkat spoiler içerir! Bana göre bir eser yazarken en zor olan kısımlardan biri, karşı cinsin düşüncelerini yazmaktır. Nermin Kılıçman da bu eserinde bunu yaparak riske girmiştir. Bu riskten başarıyla çıkarak kendini kanıtladığını düşünüyorum. Akın'ın düşünceleriyle okuduğumuz bu romanda, benim bakmadığım bir bakışla anlatmış yazar. "Neden
Erkekler Başka Sever
Erkekler Başka SeverNermin Kılıçman · Mola Kitap · 201620 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
Kitabın ilk sayfalarında yine muhteşem bir hikaye okuyacağımı anladım. Livaneli bu kitabında Ortadoğu gerçeğiyle yüzleştiriyor bizleri.Mardinli Hüseyin ile ISİD zûlmune uğramış ve tecavüzcüsünden kör bir kız çocuğu dünyaya getirmiş,Suriye göçmeni Ezidi bir kadının,Meleknaz’ın Aşk hikâyesi eşliğinde. Keşke daha uzun yazsaydı çünkü kitap bende yarım kalmışlık hissi bıraktı. Livaneli'in yaptığı röpartajda kitabın adına nasıl karar verdiğini bakın nasıl anlatıyor "Başlangıçta kitabın adı böyle değildi, bitirdikten sonra ‘Huzursuzluk’ demek uygun geldi.Haklısın,hepimizin içinde derin bir tedirginlik ve huzursuzluk var.İçinde bulunduğumuz gemi,fırtınaya yakalanmış,oradan oraya savrulurken,hiç kimsenin, “Ama benim kamaram iyi!” deme lüksü yok! Kaptan’dan miçoya kadar, hepimizin başı dönüyor ve HUZURSUZUZ..." Zülfü Livaneli... Sesiyle,besteleriyle,yazarlığıyla harika bir insan ama özellikle karakteriyle iyiki böyle insanlar var dedirten bir ADAM ! Çok yaşasın,hep yazsın ve hep okuyalım
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2017100bin okunma
224 syf.
1/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
---Okumak isteyenleri caydıracak ve yazarın ekmeğine kan doğrayacak yorum içerir.--- Olmayan migrenim tuttu. Soldan soldan kafam ağrıyor şu anda. Son 30 sayfasını uyuklayarak okudum ki kitap bitsin yorumlayım da uyuyayım diye. Ertesi güne bıraksam içim soğuycak, yazcaklarımı yazamıycam çünkü... bu kitabi tatilde olup yanımda okuyacak bişeyim
Soğuk Kahve
Soğuk KahveAhmet Batman · Destek Yayınları · 201314,4bin okunma
360 syf.
10/10 puan verdi
Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az... Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi...
Az
AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,5bin okunma
Reklam
360 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Eğer bu dünyada bir yerlerde, insanlar çocukları bombalıyorsa, bunu bilmeye gerek yoktu. O dünya zaten yanmış çocuk eti kokardı. eğer bir yerlerde, başka çocuklar açlıktan geberip gidiyorsa, bunu bilmeye gerek yoktu. O dünyanın zaten açlıktan nefesi kokardı." Bu ve bunun gibi onlarca vuran paragraf barındıran bu kitabı mutlaka okumalısınız. Hakan Günday kesinlikle okunmaya değen bir yazar. 360 sayfa 360 saniye gibi bir anda akıp geçiyor. İnsanın hayatından 80 yılı böyle güzel anlatan başka kitap çok seyrek okumuşumdur. Hayatın gerçeklerini öyle güzel yansıtıyor ki yazar kitapta 'yok artık, bu da olmaz' diyebileceğiniz hiç bir bölüm yok. Özellikle sonunu çok sevdim ben. "Çünkü Oğuz Atay'ı da okudum. Seni de tanıdım... Diyebilirsin ki bir insanı fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim... Seni az tanıyorum... Az... Sen de fark ettin mi? Az dediğin küçük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece 2 harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri Başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi. Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorumi demek, seni kendimden çok biliyorum demektir. Bilmesem de öğrenmek için her şeyi yaparım demektir. Belki de az her şey demektir. Ve Belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir.."
Az
AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,5bin okunma
344 syf.
9/10 puan verdi
Alperenler Dergahı, Akın Üner’in Sarı Saltık üçlemesinin ikinci kitabı. İlki olan Aşkabad Yolcusu’ndan tam bir yıl sonra piyasaya çıkan roman efsanevi Türk dervişi Sarı Saltık’ı merkezde tutan bir eser. 1243 Kösedağ Savaşı sonrasında Anadolu’da başlayan Moğol işgalinin etkili olduğu yılları kaleme alan Üner, dönemin pek çok tarihi şahsiyetini de
Alperenler Dergahı
Alperenler DergahıAkın Üner · Yakın Plan Yayınları · 20179 okunma
524 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.