Filozoflar insanı çözmüş!
İş Arkadaşlarına Karşı Temkinli Olmanın Gerekliliği Üzerine: "İnsanlar sahtedir, dönektir, türlü hilelerle ve tatlı dille bizi kandırır, sefil ederler, kendi çıkarlarından başka şey düşün­mez, başkalarının ne halde olduğuna dönüp bakmazlar. On­lara çok az inanır ve pek az güvenirsek, yanılmamış oluruz."
Sayfa 116Kitabı okudu
Gelelim Birinci Dünya Harbi’nin sonuna. Vahdettin kaçmış, Atatürk Osmanlı Hanedanı’nın devamının Türkiye’nin modernleşmesi ve terakkisi önünde bir engel olacağı kanaatinde. Bunun sebebi Osmanlı Hanedanı değil. Osmanlı ailesi muhtemelen o dönemde Türkiye’deki en modern, en batılı aile. Veliahd Abdülmecit, ressam ve müzisyen, örneğin. Ama bir de
Reklam
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
_Din, bütün yaşamı boyunca çalışan ve yokluk çekenlere, şükretmeyi, azla yetinmeyi, kısmete boyun eğmeyi, sabırlı olmayı ve öteki dünyada bir cennet umuduyla avunmayı öğretir. _Din, halkı uyutmak için afyon niteliğindedir. _En derin dinsel önyargı kaynağı yoksulluk ve cehalettir. Savaşmamız gereken kötülük de budur. Din aldatmacasının gerçek
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil _Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız. _Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu? _Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar _Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür. _Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
Büyük Önder ve Başdanışman Ferit....
“Aşağılık muhalifler, bugünlerde üzerimize çok geliyorlar. Kontrolümüz dışında kalan bazı bağımsız medya organlarındaki TV kanallarındaki münakaşa programlarına katılan muhalif yazarlar bize yüklendikçe yükleniyorlar. Halkımızın üzerinde bir etki bırakma çabası içine girmişler. Bildiğiniz üzere, Dokunulamaz Büyük Reisler Meclisi’nde Ana Muhalefet
Sayfa 50 - İkinci bölüm
Reklam
X Arabasına bindiğimiz zaman Prens: -Bakın aklıma ne geldi, dedi, bir yere gidip bir şeyler yesek. Ne dersiniz? -Bilmem ki Prens. Geceleri yemek yeme alışkanlığım yoktur. Sabit, kurnaz bakışını gözlerime dikerek: - Hem yer, hem konuşuruz, diye ekledi. "Anlaşıldı, açık konuşmak istiyor!" diye düşündüm. Benim de istediğim buydu zaten.
"Şöyle izaha çalışayım. Hz. Adem zamanındaki insanlığın  bilinç, bilgi ve gelişim seviyesine on sayfalık bir yazılım ye­terli geliyordu ki Allah o kadarlık bir vahiy gönderdi. Sonra  insanlar çoğaldı, insanlık gelişti, bilgi arttı, bilinç ve kültür  daha kapsamlı hale geldi, Allah Musa peygambere gönde­receği vahiy yazılımının kapasitesini
Doğal Zıtlıklara Karşı Sömürgeci Zıtlıklar Yaşam doğal zıtlıkların bir arada olması demektir. Renkler, ırklar, inançlar, düşünceler vb sayısızca olgu birbirine zıt olmak zorundadır. Sorun bu zıtlıkların birbiri ile olan uyumunu bozmak, ayrıştırmak ve çatıştırmaktır. ✓ Para satanlar eşit ve adil paylaşım istemiyor, ✓ Silah satanlar barış
İkinci Adam YayınlarıKitabı okuyacak
İsmet Paşanın Haklı isyanı...
"Haklısınız. Ama genel duruma bir bakalım. Anadolu'daki birçok din bilgini, müftü, imam, hoca bizi destekliyor. Ama buna karşılık Osmanlı Şeyhülislamı vatanı savunanların öldürülmesinin din görevi olduğu hakkında fetva verebildi. İstanbul'da pek çok din adamı, din bilgini var. Dinin siyasete alet edilmesinin en pis örneği olan
Sayfa 335 - Bilgi yayıneviKitabı okudu
Reklam
"Ben dindar bir aileden geliyorum. Dindar bir insanım. Dinimizin üzerinde çok düşünmüşümdür. Sizler de dindarsınız. Elbet siz de dinimiz üzerinde düşünmüşsünüzdür. Size ve kendime soruyorum: İslamlık, isteyenin istediği yere çekebileceği, hainlik için de kullanılmaya elverişli, lastikli, her emele uydurulabilir bir din midir?" Yaşlı,
TÜRKEŞ'İN YENİ BİR MEKTUBU VE MİLLÎ YOL'UN TOPLATILMASI Tedbirler Kanunu artık yürürlükte olduğu için ismet Tümtürk, hukukçu gözüyle de yazıları inceliyor ve durup dururken Millî Yol'un başına iş açılmamasına dikkat ediyordu. Bununla beraber, derginin atak ve cesur neşriyatı kesilmiş değildi. 10. sayıda Türkeş'in yeni bir
Resim