Sevgilerde yalanmış çok iyi öğretin ya bana ney se
“» Bu dünyada herşeyin yalan olduğunu bile bile seni sevdimya oda benim cahilliğim olsun «"
Hemhal
Hemhal
Bilişsel çarpıtma tanımları
1. YA HEP YA HİÇ DÜŞÜNCESİ: Her şeyi siyah ya da beyaz görürsünüz. Eğer performansınız mükemmelin altındaysa, kendinizi tamamen başarısız bulursunuz. 2. AŞIRI GENELLEME: Tek bir olumsuzluğu hiç bitmeyecek bir başarızlık demekmiş gibi görürsünüz. 3. ZİHİNSEL FİLTRE: Tek bir olumsuz ayrıntıyı bulur onunla uğraşıp durursunuz; gerçeğe bakışınız, bir
Sayfa 64
Reklam
400 syf.
8/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Kitabı yerlere vururum diyodum... Ama Tristan beni yerlere vurdu-iyi anlamda-
İncelemeye başlamadan önce kadın karakter saftirik olmadığı için ömrüme 5 yıl eklendiğini belirtmek istiyorum yani ...SONUNDAA.Off bi de bayılıyorum "güçlü"erkek karakterlere diz çöktüren kadınlara ya. Şimdi bu iki garip detaydan sonra incelemeye başlıyorum. İlk öncelikle serinin ilk kitabından sonra beklentim baya düşük başlamıştım ama kitap ilerleyince tüm önyargilarim yok oldu resmen . Çok iyiydi yani tamam abartmiyim woaww fln da olmadım ama beklentimin çok üstünde çıktı. Diyaloglar, plot twist ve karakterler arasındaki kimya çok iyiydi. Ayrıca karakterlerin back storylerini fln da baya beğendim. Ama esas olay benim için Tristan ve Sara'nın diyaloglari ve etkileşimleri oldu. Yani Tristan sahnelerinde baygınlık geçirmiş olabilirim. Bi ara sırıtmaktan yanaklarım ağrıdı resmen ayrıca sonunu fln da çok güzel bağlandı. Diğer kitaptan beklentim kendileri sayesinde yükseldi. İlk kitaptan kat ve kat sevdim bi de aşırı hızlı okunuyo ya. Garip bi şekilde okurken zaman fln bükülüyo snrm bişiler oluyo anlamadım jdjdksk. Neyse tavsiye ederim kesinliklee. Dipnot: Serinin ilk kitabında olduğu gibi bunda da gereksiz drama yaşanmıyor ya da problemler uzatılmıyor saçma sapan sebeplerle o yüzden çok rahat, stressiz okuyabileceginiz kitaplar ikisi de bencee.
Yaralı
YaralıEmily McIntire · Ren Kitap · 2023309 okunma
Biz kendimizi bilmiyoruz, biz bilenler, biz kendimiz, kendimizi bilmiyoruz: İyi nedeni var bunun. Hiç aramadık kendimizi- nasıl olacak da bulacağız kendimizi günün birinde? Haklıydılar “ hazineniz neredeyse, yüreğiniz de oradadır” demekle; bizim hazinemiz bilgimizin arı kovanlarının durduğu yerdedir. Oraya doğru yol alıyoruz hep, doğuştan kanatlı hayvanlar ve tinin balözü toplayan arıları olarak; yürekten önemsediğimiz tek bir şey var aslında -“yuvaya bir şey getirmek.” Yaşamın diğer yanına, “yaşantı” denen yanına gelince- onun için hangimizin, en azından yetecek kadar ciddiyeti var? Ya da yeterli mi zamanı? Korkarım hiç tam anlamıyla “veremedik kendimizi” böyle şeylere: yüreğimiz orada değil, hatta kulağımız bile değil! Daha çok, kendi içine gömülmüş ve ilahi dalgınlıkta birinin, tüm gücüyle öğlenin on ikisini vuran çanın kulaklarında çınlayan sesiyle bir anda ayılıp, “Bu çalan neydi?” diye sorması gibi, bazen biz de sonradan kulaklarımızı ovuşturup, hepten şaşkın, hepten mahcup soruyoruz, “Neydi yaşadığımız?” dahası “Kimiz biz aslında?” diye; ve dediğim gibi sonradan sayıyoruz yaşantımızın, yaşamımızın, varoluşumuzun çınlayan on iki çan sesini -ah! yanlış da sayıyoruz üstelik… Zorunlu olarak yabancı kalıyoruz kendimize, anlamıyoruz kendimizi, yanılmak zorundayız kendimiz hakkında, “Kişi kendine en uzak olandır.” sözü geçerli bizler için sonsuza dek -kendimizi bilmeye gelince, “bilenler” değiliz biz…
Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vakit olmadı. İyi ki doğdun Behçet Necatigil Behçet Necatigil'in yeri bende çok ayrı. Ortaokul yıllarımda hoşlandığım bir çocuk vardı, akrostiş yazmıştım. Annem anlamasın diye "Yazan: Behçet Necatigil" diye de not düşmüştüm. Ahh çocukluk, ne güzeldin ya :)
Yani neşeyle iyi şeyler yapmak.
Bu dünyada pek çok çirkinliklerle karşılaşmışsa da, kendini hastalık derecesinde üzüntüye kaptırmamalı, tasarladıklarını, iyi ya da kötü şartlar altında sürdürmeliydi.
Reklam
376 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Herkese merhaba Bugün @monakitap tarafından yayınlanan, Lindsey Biel'in çok detaylı araştırmaları sonucu hazırlanmış Hissederek Yaşa kitabının incelemesi ile geldim. Şu sıralar kişisel gelişim ve psikoloji üzerinde okumalarım ağırlıklı ilerliyor evet bazen bu türü okumak can sıkıcı gelebiliyor ama ben çok keyifle okudum tekrar okur
Hissederek Yaşa
Hissederek YaşaLindsey Biel · Mona Kitap · 20242 okunma
Küfürlük adamlıksa, biz adamlığın neresindeyiz?
Bugün mezun olduğum okulun bahçesindeydim. Güzelim okul, yıllardır ne çabalarla ayakta duran ve disiplini zor sağlayan bir okulda şuan küfürler hava uçuşuyor, taramalı tüfek gibi. Hem de ne küfürler! Muhtemelen yeni türetilmiş, patenti bile verilmemiş! Erkek erkeğe, ya da kız kıza da değil. Erkek kıza, kız erkeğe. Ne muhteşem bir okul idaresi(!) Şimdi ne alaka diyeceksiniz. Kıyaslama yapmayı hiç sevmem ama cidden kıyaslama yapılacak bir durum. Benim zamanımda ki idare çok disiplinliydi. Kızlar ve erkeklerin ne yapacağı belli olmadığı için (ki çok şeye şahit oldum, bu az bile) aynı oyunda hocaların izni dışında oynayamazlardı. Mesafelere, konuşmalara, temaslara, çok dikkat edilirdi. Okulun dışında bile müdürün gözü vardı ki öğrenciler bu korkudan ötürü kötü bir şey yapamıyorlardı 😀 Tabi ailenin ve çevrenin etkisi de çok önemli, o kısma değinmeyeceğim. Ben burada idareye değinmek istedim çünkü, arada ki fark olaayy.. Zaten idarecimizle de asla bey hanım diye konuşamayız. Hocamız çoğu zaman "Kankacım" der. Çünkü bu önemli. Askerlik arkadaşıyız. Ne imam hatipe yakışır tavırlar var ne de saygı var. Bir de imam hatip yani, okulu kapattırmaya çalışan bunca düşman varken. Ne oluyor yani küfredince adam mı olunuyor, insan yerine mi konuluyorsun? Eğer öyleyse adamlığın çok gerisinde kalmışım, ama ben yine halimden memnunum. Velhasıl çok yazık.. daha fena okulların olduğunu düşünüyorum. Aileler hiç mi iyi örnek olmaz, öğretmenler hiç mi duymaz? Bu çocukları kim uyaracak? Yahu okulda hiç mi ispiyoncu yok yaa 😀
352 syf.
7/10 puan verdi
Duygusuz kitap yorumu Herkese merhabalar.Bugün sizlere Pukka yayınlarından çıkan ''Duygusuz'' adlı kitabı yorumlamaya geldim.Öncelikle konusundan bahsedeyim.Camille bir biyoloji öğretmenidir ve çok iyi giden bir ilişkisi vardır Link ile.En azından Link'e göre iyi.Bir gün,onu kendi çalıştığı yerin düzenlendiği bir yemeğe
Duygusuz
DuygusuzCelia Aaron · Pukka Yayınları · 2023464 okunma
Antihümanizm= otoriter kilise ve devlet iktidarları
Rönesans sırasında 'Antihümanizm' diyebileceğimiz bir eğilim de gelişti. Yani otoriter kilise ve devlet iktidarını kastediyorum. Aynı dönemde cadılar kovalanıyor, insanlar yakılıyordu; büyücülüğe ve boş şeylere inananlar çok artmıştı; kanlı din savaşları çıktı -tabii Amerika'nın çok kan dökerek fethedildiğini de unutmamak gerek. Hümanizmin hep böyle karanlık bir arka planı oldu. Hiçbir devir sadece iyi ya da sadece kötü değildir. İki belirgin hat halinde bütün insanlık tarihi boyunca uzanır iyi ile kötü. Çoğu zaman da iç içe geçerler...
Sayfa 229 - Pan
Reklam
256 syf.
9/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Herkese merhaba Kendini İyi Hisset kitabının yorumu ile sizlerleyim. Kendinizi tanıdığınız düşünüyor musunuz? Nelerin size iyi geldiğini, neler sevmediğinizi, nelerden hoşlanıp hoşlanmadığınızı, neler için zaman ayırdığınızı ve kendinizi gerçek anlamda mutlu hissettip hissetmediğinizi yani kendinizi tanımak açısından ne kadar iyisiniz? Dünya
Kendini İyi Hisset
Kendini İyi HissetAlexander Winterman · Yediveren Yayınları · 2023176 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
İNCİNMİŞSİN . Herhangi bir yerimize göstermiş olduğumuz özeni, neden ruh sağlığımıza göstermiyoruz? Ki bence en önemlisi de #ruhsağlığı . Ama biz insanoğlu kurcalamayı, kaşıyıp deşmeyi söz konusu kendi hayatımız olunca nedense hep ikinci, hatta çok daha sonraki plana atıyoruz. Sanki ortaya döksek ' deli ' yaftası yiyecekmişiz
İncinmişsin
İncinmişsinMelis Bozkurt · Destek Yayınları · 202329 okunma
İnsan kendini en iyi neyde görür? Aynada mı? Ama aynada gördüğü kendi midir insanın? Mesela ben, gözlerim ela olmasa, yüzüm değirmi olmasa, saçlarım kestane rengi olmasa ne kaybederim benliğimden? Kendini aynada gördüğünü sananla, “beni bende araman bende değilem” diyenden hangisi daha çok farkındadır kendi beninin. İşi karmaşıklaştırmadan ve aramanın kendisini bulmaktan daha çetrefilli hale getirmeden yeniden soralım yola çıkış sorumuzu: İnsana kendini en iyi ne gösterir?
Çocuğunuz; – Varsın, bir çivi bile çakamasın ama dersleri iyi olsun. – Varsın omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın ama matematiği düzgün olsun. – Varsın evin çalan telefonuna cevap veremesin ama notları yüksek olsun. – Varsın eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın ama fen lisesine gitmiş olsun. – Varsın ağlayan bir çocuk görünce
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.