İlişkiler!
Bağlanma
İlişkilerin ABC'si
Beş Sevgi Dili
Erkek Beyni
Kadın Beyni
☘️İkili ilişkilerinizde daha stressiz ve huzurlu bir birliktelik yaşamanın yolu partnerinizi çok iyi tanımaktan geçer. Gerçekten tanımak buz dağının altını da bilmektir. Sorunlarınızı krize çeviren bu eksikliktir.
Öfkelendiğiniz, kırıldığınız, hatta uzaklaştığınız proplemlerin alt nedenlerini düşünürseniz, hangi psikolojik savunmanın ya da blokajın eseri olduğunu çözebilirsiniz. Bu farkındalıkla anlaşmazlıklar çatışmalara dönüşmez ve negatif etkisi ilişkiyi sarsamaz. Eğer taraflardan birinin ruh sağlığında ciddi bir kişilik ya da patolojik bozukluk yoksa doğru iletişim tekniği ve empatiyle ilişkileriniz hem sizin hem partneriniz için pozitif alan olacaktır. Tabii renklendirmek size kalmış. :)) Ama dikkat edin kişi sağlıklı bir birey değilse kendinizi empatiye zorlamayın ve anlayışınızın altında ezilmeyin.
Ve genel geçer taktiksel yaklaşımlardan uzak durmanızı tavsiye ederim. Her ilişki iki tarafın meydana getirdiği ayrı bir olgudur ve kendine özeldir. Bu yüzden her kural her ilişkide aynı sonucu doğurmaz. Başkasına iyi gelen sizin ilşkinizi mahvedebilir.
İlişkiniz, partneriniz ve kendinizle ilgili çoklu bir bakış açısı, etkili bir tutum geliştirmek , kendi sınırlarınızı koruyuyarak anlaşmanın ve anlamanın yolunu bulabilmek , doğru savunma makanizmaları oluşturabilmek, en çok da kendi iç dünyanızla yüzleşebilmek istiyorsanız yukarıdaki kitapları okumanızı tavsiye ederim. Keyifli ve verimli okumalar dilerim.☘️
insanların hayatlarını anlamlandırmakta kullandıkları 21 farklı bakış açısı:
1. dini bakış açısı: birçok insan hayatın anlamını dini inançlarından alır. bu bakış açısına göre insanların varoluş amacı bir yaratıcıya ibadet etmek, spiritüel gelişim sağlamak ve belirlenmiş bir ahlaki yaşamı sürdürmektir.
2. karma ve ahiret inancı: bazı insanlar
İnsan değişir mi?
Bir öğretmen olarak gözlemlerim sonucu kişilikle ilgili fark ettiğim en önemli durumlardan biri; kişi anneden, babadan, aileden, yetiştiği çevreden doğru bir ahlak, huy, bakış açısı almadıysa, geçmişinde bir şeyler çok fazla yarım kaldıysa artık ne yaparsa yapsın sadece kendisini ve çevresini kandırıyormuş ve pozitif yönde asla tamamen değişmiyormuş.
Belki maddi belki de manevi şekilde sizden faydalandığı süre zarfında yüzlerine bir maske takıp değişmiş gibi yaparlar ve ilk problemde veya buldukları ilk alternatif seçenekte davranışlarında büyük bir değişim fark etmeye başlarsınız. Samimi bir şekilde değiştirmek istediğim, değişimine inandığım ve her zorlukta yanında olduğum, bir çok sorunda sabrettiğim kişiler oldu ama ilk problemde veya kendince buldukları ilk alternatifte fabrika ayarlarına geri döndüler.
Bazı kişilik kuramlarında bile insanların 7-12 yaşlarından sonra değişmediği fikirlerine asla inanmak istemezdim. Fakat gel gör ki bu tip kuramlara artık çok fazla hak vermeye başladım. Umarım bir gün beni gerçekten yanıltan birilerine denk gelirim ve doğru bildiğim bir yanlışa inandığım böyle bir hatamdan dolayı, sırf hatalı düşündüğüm için ekstra mutlu olurum.
❛❛ DEPRESYONDAYIM, NE YAPMALIYIM?
● Herkes hayatında zaman zaman derecesi farklı da olsa depresyona girebilir.
Sizin içinde bulunduğunuz durum belki biraz daha ağırdır, ama depresyon sadece size özgü bir durum değil. Onun için kendinizi suçlamayın, farklı görmeyin ve kendinize aşırı yüklenmeyin. Milyonlarca insan nasıl sorunlarıyla baş ediyor, çözüm yolları buluyor, sabır
Beynimizin,bedenimizin işleyişini bilmek ...RAS
Beynimiz negatif düşünecek şekilde evrimleştigi için sürekli olumsuz yönlere,durumlara,özelliklere kendimizin hatalarına yani kısacası mükemmel olmadığımız her şeye;kusurlarımıza odaklanarak onları daha da büyütüyoruz.Sürekli kendimizi eleştirmeye odaklanıyoruz. Bir çok şey var hayatımızda... Ama olumsuza odaklanmayı seçiyoruz,tek bir yöne... Ras ta dışardaki bilgileri tarıyor ve inancımıza eş değer bilgileri,inancimızı pekiştiren her şeyi çekiyor bize onu görmemizi sağlıyor....Bu şekilde döngü sürüyor ... Bakış açısı kazanabilmek,değiştirmek için ;göreceklerimizi değiştirmek için düşüncelerimizi inançlarımızı değiştirmemiz gerekiyor. :) Neye odaklanırsak o büyür çünkü sadece onu görürüz bu şekilde. Ya da bilinçdışı düsüncelerle bize tanıdik olan kişileri seçmemiz, görmemiz .Pozitif durumlara olaylara özelliklere odaklanmalıyız. Kendimizin,çevremizin,yakınlarımızın,yaşadıklarımızın da olumlu yönlerine odaklanmalıyız.Kendimize nasıl davranirsak genelde cevremizede o şekilde davranıyoruz.⭐⭐♥️Tüm inançlarımız ,düşüncelerimiz için geçerli: örn bize doğru gelen bir tespit yaptık onu doğrulayan şeyleri süzecek ve gösterecek!..inanilmazzz
Deneme alıntısı
Kişilerin hayatın zorluklarına bakış açısı, onların bir işi yapma ve sürdürme isteklerini belirler. İşlerin iyiye gideceğine olan inanç, çok önemlidir. "Bir şeyler yaparsam sonuç değişir." inancına sahip olanlar işe daha iyi odaklanır, iş yapma istekleri artar. Böyle gelmiş böyle gider tutumu yerine, her şeyi en iyi yanından gören, her durumda bir çıkış yolu bulunacağını uman bir kişiye sizin moral ve motivasyon vermenize gerek yoktur. Sahip olduğu pozitif duygu; onu çoktan istekli, moralli, işine odaklı biri haline getirmiştir.
_Manyetizma, X, Alfa-Beta-Gama, Çakra
_Frekans - Titreşim, bir eylemin saniyedeki tekrarlanma sıklığı. Tesla’ya göre evren, kocaman bir titreşimdir. Einstein’e göre her şeyin özü enerjidir; her şey titreşen atomlardan oluşmuştur ve madde diye bilinen şey bile titreşen enerjidir.
_İnsan zihni, elektrokimyasal enerjiyle çalışır ve farklı dalga boylarında frekanslar yayar ve bu manyetik
Filmler - Kavramlar *
_Voltaire, karanlık öğretilerin karanlık prensi, sapkın. Gözlerinizi iyi açın. Dindar insanların ruhlarını zehirlemek için şeytani fikirler yayan birisi o. Bu korkunç resimler dünyanın gerçeklerini bize gösteriyor. Tavandan bize tebessüm eden melekler model olarak çizilmiş fahişelerdir. Tabloları yakınca şeytani şeyler yok olmayacak. Fransız
Diyalektik Politik - Hile, Laiklik, Cahiller, Din
_Kanun ve Adalet_
_John Trenchart ve Thomas Gordon: Hukuksuz gücü savunup, keyiflerine göre hareket etmek isteyenler kadar arsız ve bencil sahtekarlar emin olun yoktur. Dilediklerine zulmederler ama kendilerine her ne zaman küçücük bir zarar dokunduğunu zannetseler, mağduriyette en gürültücü, davranışlarında ise en insafsız olanlarıdır. Ancak,