adın üç kere geçti saçma sapan bir filmde yalnız olsam çok ağlardım ama annem bakıyordu otoban dolusu gürültüyü sıkıştırıp beynime anne dedim,hadi çay koy da içelim.
Fantastik Kitaplarda Sevmediğim Şeyler Part 2
1- Karakterlerin gittiği yeri anlamamak. Bunu kelimelere nasıl dökerim bilmiyorum ama şöyle ki karakterler bir yerden bir yere kolayca gidiyorsa benim kafam karışır. Bir de haritası yoksa daha çok karışır. Genelde eski çağ döneminde geçen fantastikler okuduğum için ulaşım zor ve anlaşılması gereken bir şey bence. 2- Sadece beyaz karakterler olması. Bu kimin sinirini bozmaz ki? Dünyada sadece beyazlar olamaz, memleketinize hiç mi mülteci ya da göçmen falan gelmiyor? 3- Her karakterin kusursuz yazılmaya çalışılması. Lütfen bize nefret etmemiz gereken fakat bizim sevdiğimiz karakterler verin. Kimse kusursuz değildir ve herkesin kusursuz olduğu dünya gerçekçi gelmez. Kusurlar insanı insan yapan şeydir. Fantastiklerde insandan ziyade varlık desem daha rahat olur gibi ama neyse. 4- Bu kitaplardan çok okur kitlesinde ama zayıf karakterlerin yerilmesi sinir bozucu. Herkes güçlü olacak ya da kılıç tutmasını bilecek diye bir şey yok. Bir savaş olduğunda eli kılıç tutmuyor diye onu sevmemek çok saçma (Sansa Stark get behind me.) 5- Ana karakterlerin %90'ının ya çok fakir ya da çok zengin olması. Bu çok sinir bozucu. Aile dramı severim ama niye herkes ya çok fakir ya da çok zengin?
Ece

Ece

@ecnre
·
14 Nisan 12:34
Fantastik Kitaplarda Sevmediğim Şeyler Listesi
1- Worldbuilding'in geride kalması. Sırf bu yüzden Romantasy sevmiyorum. Aralarındaki romantizmi okumak istesem fantastik okumazdım diye düşünüyorum. Fantastik kitapta yeni dünyalarla tanışmak aralarındaki romantizmi okumaktan daha güzel. (Bu arada çekim istemediğim anlamına gelmez tabii PDKPEKFPEM Sadece sub-plot olsun yeter) 2- Ciddiyetsizlik. Bir savaş ya da olay varken karakterlerin ciddiyetsiz olması beni sinir ediyor. 3- Kitabın tropelar için yazılması. Trope sevmeyen biriyim, bir kitabın çizgilerle sınırlanması sinir bozucu (en sevmediğim trope who did this to you ve her fantastikte var) Enemies to lovers yazan herkes genelde aynı şeyi yapıyor. "Senden asla nefret etmedim, seni hep sevdim." Yürü git Allah aşkına. Enemies to lovers dediğin birbirini gırtlaklayacak insanların aşık olmasıdır. Bir de booktok birbirinden nefret eden iki insanı görünce şu etiketi yapıştırıyor. Enemies to lovers dedikleri çoğu kitap enemies to lovers değil bile. (örneğin
Kırık Bir Kalp
Kırık Bir Kalp
kesinlikle enemies to lovers değil, evajacks arasındaki ilişki bir trope'a sığmaz.) 4- Açık smut sahneler. Herhangi bir kitahın affedersiniz porno olması hoş değil. Özellikle bir kitabı sırf smut için okuyanları sevmiyorum. Romantik kitaplarda tolere edilebilir ama fantastikte çok gereksiz. 5- Güçlü karakter yazacam diye overpowered yazanlar. Karakterin yenilmesi onun güçsüz olduğu anlamına gelmez. Yenilmesi ise bir açıdan onu gerçekçi ve relatable yapar. Bu kadar aklıma geldi ama daha çok olduğuna eminim. Sizin sevmediğiniz şeyler nedir?
Reklam
Artık hiç bir şeyden keyif alamıyorum herşey boğucu geliyor boğucu ve bomboş hissediyorum. günler, saatler hepsi çok uzun ve benim yaptığım tek şey sürüklenmek. Ayak uyduramıyorum aniden durup hah, ne ara buraya geldik diyorum. Bilincimi açık tutmakta zorlanıyorum hiçbir şey yokmuş gibi gülebiliyorum ama gülüşüm dudaklarımdayken bile donuyor.
KARANFİL KIZ
O zamanlar dünya gerçekten de bir öküzün boynuzlarında durmaktaymış ve Karanfil Kız'ın bu aşırı gelişmiş iribaşa söyleyecek bir çift sözü varmış. Ama dur bak, en iyisi baştan başlayayım. Şimdi bu Karanfil Kız babasını fazla görememekten şikâyetçiymiş. Çünkü adamcağız haftanın her günü, hatta bazen haftasonları bile geç saatlere kadar çalışır,
Rüyamda sabah namazı saatinden sonra bir çatı gibi yerden atlamışım amacım kaçan iki adama soru sormaktı. Atlarken ne düşündüm bilmiyorum çünkü adamlar tehlikeli mafyatik tipler çıktı. Sırtı dönüktü o an bana dönüşünden kötü bir olduğunu hissettim. Bana doğru gelmeye başladı kurtulmam için ya da diğer çatıya atlamam lazımdı ya da beni yakalamasına
" Adın üç kere geçti saçma sapan bir filmde.Yalnız olsam çok ağlardım ama annem bakıyordu yüzüme.O hiç kapanmayacak olan yaralarımı sıkıştırdım kalbimin kıyısına, köşesine... – Annee! dedim; –Hadi bir çay koyda içelim..."
Reklam
Günaydın düşündüm de her insanın duyguları, hayatları başka. Ben yirmili yaşların başındayken otuz yaşında olanların üzerinden buldozer geçmiş gibi çökmüşlükleri vardı. Koca hayatımda birkaçı akrabam olmak üzere tek tük böyle hayatta ki amacını anlayıp başına ne gelse mücadele eden otuzlu insan gördüm. Onların yüzleri gülerdi. Çünkü hayattan ders almaya bakıyorlardı. Şimdi ben otuz yaşındayım ve çok şükür üzerimden buldozer geçmedi ama af'ola osuruktan teyyare şeyleri bile dert edersen o üzerine kalın deri gibi oturuyor. Zaten gün sonunda köşeye çekilip gün boyu ne yaşadığını düşününce sağlam kafayla saçma geliyor her şey. Ünlü düşünür Cem Yılmaz'ın da dediği gibi "Koy g*tüne" 😉
İyi ki hayatıma girmişsin, iyi ki varsın...
Nasılsın güzel sevgili, umarım iyisindir. Ben çok heyecanlıyım. Bugün senin özel günün. İnsanlardan kendimi soyutlamaya çalıştığım dönemde çıkmıştın karşıma. Seni ilk gördüğüm yeri hatırlıyorum. Odandaki diğer masanın duvar tarafındaki sandalyede oturuyordum. İlk kez orada o güzel sesini duymuştum. Beni ilk aramanı hatırlıyorum. Odana çağırmıştın.
Kebelekin Markoviči

Kebelekin Markoviči

@milinkovicv
·
15 Nisan 04:26
Seni sevmeme izin verdiğin için teşekkür ederim...
Merhaba sevgilim :). Bugün çok özel bir gün ve dahası yarın çok çok daha özel bir gün. Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Seninle bize ait günlerin konuşmasını çok çok erken yapmıştık aslında. Sen takvimine not almıştın, bense birkaç kez unutup 17 Mart tarihinde sonsuza kadar aklıma kazımıştım. Senden saklı bir şeyim olmadığı için bunları anlatmamda
Bu Gidiş Nereye? "Onlar boş şeylerden yüz çevirirler." (Müminin Suresi 23/3) "Kuşkusuz o insan kesinlikle hüsrandadır." (Asır 103/2) İnsanların çoğu zamanın kıymet ve değerini hakkıyla bilmedikleri için vakitlerini boş ve faydasız şeylere harcarlar. Bir insan eline telefonu alıp boş ve faydasız şeyleri izlemeye başlayınca
S e l e n • adım selen (valla mı) banada dünyada görebileceğiniz en saçma takma isimleri bulur arkadaslarım: selo, selo bant, sepet, seksek, Hiucuk, Türkleşmiş Rihanna (Defneye sesleniyorum buradan 11. sınıf bir kızı düşürdüğün hale bak) • slytherin’im • Pjo'da hades'in kızı cıkıyorum (sasırmadım) • sesim iyi, türk rihanna
Reklam
Bir söz duydum çok doğru
Konuşmak istiyorsa senin yazmanı beklemez yazar, sesini duymak istiyorsa arar, görüşmek istiyorsa bir fırsatını bulur, sevmek istiyorsa sana saçma sapan bir anlam yükler kendine bahane yaratır yine sever. Insan bu, istese yapamayacağı şey yok ama istememiş demek ki.
Bugün bu iletiyi saçma bulabilenler olabilir ama benim için senin okuman yeterli olacaktır 🪽🤍 Sevgili
Zeynep
Zeynep
'imm.. Öncelikle senin ne meçhul bir dost oluşunu burda duyuruyorum. İnce duyguların, merhametin, dostluğun, kardeşliğin, anacanlığın benim bu dünyada kazandığım en iyi şey oldu. Çok şey atlattık, çok şey gördük, çok zalimlikler, çok haksızlıklar, yalanlar, iftiralar... Sonra araya bilmediğimiz uçurumlar girdi ama yıkmadı hiçbiri. Sen şuanda çok uzakta olmana rağmen yine o ince kalbini benimle birlikte devam ettirdin. Elimi her defasında tuttun. Pes edişlerimde her defasında kafama vura vura ayağa kaldırmayı başardın... Ve şuanda 6. Yılımıza bastık. Tam bugün seninle yeni tanıştık. Bugün kıymetli bir gün benim için.. Çünkü seni kazandım. Bir kardeş ne demek çok güzel bir şekilde hissettirdin. Çok kavga ettik biliyorum, çok küstük ama bir o kadar da güldük. Kahkahalarımızı o tozlu kaldırımlarda haykırdık. Görenleri kendimize imrendirdik. Kimseyi dostluğumuzun arasına koymadık.. Seni çok ama çok seviyorum can Yoldaşım.. Sen bu dünyada vazgeçmeyeceğim en değerli şey oldun.. Sonsuza dek ∞ 15.04.2024🥹🤍🫀
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.