Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
GOGOL-kitap yorumu
Gogol dan okuduğum ilk kitap olur kendisi. Yazarla tanışmayı çok istiyordum çünkü çok fazla seveni var gerçekten. Özellikle palto kitabını ayrıca almak istemiştim ancak iş bankası yayınlarında bütün öykülerinin birleşmiş hallini görünce bunu almaya karar verdim. içerisinde bir çok öyküsü bulunuyor yazarımızın. En ünlüleri de bana kalırsa palto
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,7bin okunma
Tanpınar & Hikâyeler
Tanpınar’ın tüm öykülerinin toplantığı bir eser. Bir kuyumcu titizliğiyle satır satır işliyor öykülerini. Bu arada öykü diyorum ama bazıları roman olacakken öyküye evrilmis gibi.
Tanpınar inanılmaz detaycı bir adam,hiç acele etmeden sakin sakin anlatır. Gördükleri karşısında adeta zaman ve nesneler duruyor kısacık "an"lar bile onun
#hiroşimasevgilim kitabı bir roman değil; bir senaryo kitabı. 2. Dünya Savaşıyla gelen imkansız bir aşk yüzünden bir kadının ruhsal çöküşünden geriye kalanlarla; Hiroşima’da patlayan atom bombasının sebep olduğu kollektif bir yıkımın kalıntıları arasında dolaşıyoruz. Bu arada birçok şeyi farketmemizi sağlıyor yazar: İnsanlar unutulsa da acıların yaşadığını; unutulmaya çalışılan aşkların hatıralarının tek gecelik aşk fantezilerinde devam ettirildiğini anlatıyor. Kadını delirten, yaşama sevincini öldüren, yıllar geçse de unutulmayan bir aşkın acısını yaşatırken; Hiroşima’da yaşanan acıları da hatırlatıyor yazar ve okuruna sorgulatıyor: Yaşadıklarımız mı bizi daha çok etkiler yoksa duyduklarımız mı? Haberleri duyduğunu, filmlerini izlediğini, müzelerini gezdiğini anlatan kadına “Sen Hiroşima hakkında hiçbir şey bilmiyorsun” diyen ve ailesini o patlamada kaybeden Japon mimar ve siyasetçi bir adam, Fransız sinema oyuncusu bir kadının aşk acısından kaynaklı travmalarını hissedebilmiş midir gerçekten? Acıların milleti, uyruğu, cinsiyeti var mıdır? Hangi acıların ne kadarı unutulabilir? Kısacık bir kitap ama düşündükçe balyoz etkisi yapan bir anlatım.
.
Film 1959 yapımı ve tamamen kitaba bağlı kalarak çekilmiş bir film. Kitabı okuduktan sonra filmi de tavsiye ederim ama x2 hızla.
.
”İnsan sürekli olarak yaşadığı bazı güçlüklerden söz etmemeli. Yoksa kendine olan saygısını yitirir.”
şu iki-üç satırlık olan küçük incelememe, kitaptaki sahnelerden birini (öznel olarak belirtmem gerekirse sanırım en çok beğendiğim sahneydi) kendi anlatımımla, az çok demeden yeniden tasvirleyerek anlatmakla başlamak istiyorum.
kırmızı renginin en güzel hâline sadece bakakalmakla yetinemeyen, üzerine bir de etkisi altına giren saten kumaşla
138 syf.
7/10 puan verdi
Tanzimant Dönemi ile birlikte gelen modernleşme sürecinin getirdiği pişmanlıkları, değişimleri anlatan Fatih-Harbiye, Türk toplum yapısına etkisinin görüldüğü kısa bir romandır.
Gelenekten kopmamış olan Faiz Bey'in kızı Neriman ile nişanlısı gibi sayılan Şinasi arasına giren batılılaşmayı roman boyunca görülür.
Romanda Doğu-Batı
"Öyle değil midir? İnsan en çok sevdiği şeylerle imtihan olmaz mı? Sen hayatı da vatanını da hürriyeti de çok sevmedin mi? Ve en çok onlarla sınanmadın mı?"
herkese selaamm
bugün size ismini çokça duyduğumuz ama hayatına dair pek az şey bildiğimiz yazarımız Nazım Hikmet'ten bahsetmek istiyorum.
Kitabımız mavi gözlü dev yani Nazım Hikmet'in kız kardeşi Samiye Yatırım'ın, abisine yazılmış, onu ona anlatan bir mektup.. Oldukça akıcı ve o döneme ait bilgiler içeren okurken insanı hüzünlendiren de bir kitap bazı kısımlarda oldukça şaşırdım açıkcası..
ama maalesef yaşarken değeri bilinmeyen ve değeri ölümünden sonra anlaşılan Türk ve Dünya edebiyatında önemli bir yere sahip, birbirinden etkileyici şiirleriyle hepimizin yüreğinde derinden yer almış bir yazarımız keşke daha önce değeri bilinebilseydi
çocukluğundan hapis hayatına ve evliliklerine dair her şeyi birebir kız kardeşinden okumak çok daha keyifliydi. sanatı için verdiği o mücadele, çaba gerçekten takdire şayandı. sadece keşke bu kadar şıp sevdi olmasaydı dedim
kısacık ama dolu dolu bu eseri keyifle okuyacağınızı düşünüyorum şimdiden keyifli okumalar
#Okudumbitti
#GüneştekiAdamlar
"İlk öğreneceğin şey de şu: Önce para gelir, sonra ahlak."
1936 da Filistinde doğup, 1972 de arabasına konulan bomba sonucu katledilen yazarın kısacık hayatına sığdırdığı 18 kitaptan biri "Güneşteki Adamlar ." Öldükten sonra eserleri bir çok dile çevrilip, bazıları sinema ve tiyatroya uyarlanmıştır. Bu kitabı Arap Yazarlar Birliği'nin en iyi yüz roman listesinde ilk beşte yer almıştır.
Yer ortadoğu; Filistin...
Insanların "para" kazanmak için hep bir yere gitmeleri gerektiği o yer. Peki bir ortadogu ülkesinin vatandaşını kim ülkesine almak ister ki , kendi vatandaşına iş bulamazken. En yakın ve para kazanılacağı söylenen o yere gitmek isteyen çocuklar, gençler , yürüyebilen yaşlılar...
Kuveyt... O hayallere umut olacak olan ülkeydi. Ne yapılmalıydı? En kestirme yoldan , sorunsuz bir şekilde gidilmeliydi bu ülkeye. Adres kaçakçılar bürosunu gösteriyordu. Ebu'l Heyzuran i ve tankerini seçmişlerdi; umutlarını, umutsuzluklarini, hüzünlerini, hayallerini , geçmişlerini bir tankere sıgdırıp yolculuklarına çıkan Ebu Kays, Esad ve Mervan.
Güneşe meydan okuyacaklardı her şeye rağmen ...
Ortadoğunun kaderini anlatan kisa ama uzun, yürek burkan ve hüzünlü bir yolculuktu benim için.
Günaydın!
Kitaplarla güzelleşen vakitler diliyorum.
Nereye gidersen git, kendi hikayenle baş başa kalırsın sonunda. Bu da bizim hikayemiz. Herkes bu hikayeyi öğrensin diye değil, biz unutmayalım diye yazdım.
Halbuki ben kimseyi üzmek için yazmıyorum; sadece kendimi iyileştirmek için yazmaya başladım. Başka bir hikâyeydi bu üstelik ilk başta:
