Benim hayatımın amacı ne ve onunla ne halt edeceğim? Bilmiyorum ve korkuyorum. Asla istediğim bütün kitapları okuyamayacağım; olmak istediğim bütün insanlar olamayacağım ve yaşamak istediğim bütün hayatları yaşayamayacağım. Kendimi istediğim bütün becerileri edinecek kadar eğitemeyeceğim. Bunları neden istiyorum? Hayatımda mümkün olan zihinsel ve fiziksel tecrübelerin tüm renklerini, tonlarını ve çeşitlerini tatmak ve hissetmek istiyorum. Ve korkunç derecede sınırlıyım… Uğrunda yaşayacağım çok şey var, yine de anlaşılması mümkün olmayacak kadar hasta ve üzgünüm.
|Sylvia Plath - Günlükler
20.03.2016 tarihinde İzmir'de kitap toplantısı düzenlenecektir..
Gelmek isteyenler lütfen bana bildirsinler ona göre kendilerine bir hafta önceden adres yolluyucam.
Kadınların çiğnenen hakları, tecavüze, şiddete uğramaları, dolaylı yada dolaysız yoldan ölüme mahkum edilmeleri, namus kavramını sadece kadınlarda aramalarına inanılmaz derecede sinirliyim. İnanıyorum ki benim gibi düşünen bir çok insan vardır.
"Bin Muhteşem Güneş" isimli kitabın, güncel sorunları da üstünden tartışabileceğimiz, üstünde konuşulması gereken bir konusu olduğunu düşünüyorum. O yüzden onu seçtim.
Katılım ne kadar çok olursa o kadar eğlenceli olur arkadaşlar. Şimdiden iyi okumalar dilerim :)
Benim hayatımın amacı ne, onunla ne halt edeceğim? Bilmiyorum ve korkuyorum. Asla istediğim bütün kitapları okuyamayacağım; olmak istediğim bütün insanlar olamayacağım ve yaşamak istediğim bütün hayatları yaşayamayacağım. Kendimi istediğim bütün becerileri edinecek kadar eğitemeyeceğim. Bunları neden istiyorum? Hayatımda mümkün olan zihinsel ve fiziksel tecrübelerin tüm renklerini ve çeşitlerini tatmak ve hissetmek istiyorum. Ve korkunç derecede sınırlıyım. Uğruna yaşayacağım çok şey var, yine de anlaşılması mümkün olmayacak kadar hasta ve üzgünüm.
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan sanki havada patladı ve tıpkı betona çarpar gibi denize çakıldı.
Kendine geldiğinde neredeyse akşam olmuştu ve o, ay ışığında, okyanusun üstünde, dalgalara kapılmış sürükleniyordu. Perişan bir hale gelen kanatları kurşun gibi ağırdı, fakat ona asıl ağır gelen şey başarısızlığıydı. Keşke bu ağırlık onu yavaşça dibe çekmeye yetseydi ve her şey bir anda sona eriverseydi.
Dibe doğru yavaş yavaş batarken içinde derinlerden gelen, yabancı bir ses işitti: Hiçbir çıkış yolu yok. Ben bir martıyım ve doğamla sınırlıyım. Eğer uçuş hakkında daha çok şey öğrenmem gerekseydi, beyin yerine uçuş haritalarım olurdu. Daha hızlı uçabilmem içinse bir şahininki gibi kısa kanatlarım olmalıydı ve ben balıkla değil fareyle beslenmeliydim. Babam haklı. Tüm bu saçmalıkları unutmalıyım. Sürüme geri dönmeli, neysem o olmalı, sınırları belli zavallı bir martı olarak kalmalıyım.
Ses giderek zayıfladı ve yok oldu, Jonathan sesin dediği her şeyi kabullenmişti. Hava karardıktan sonra bir martının yeri sahildir. Jonathan o andan itibaren normal bir martı olmaya karar verdi.
Sayfa 24 - EpsilonKitabı okudu
Sylvia Plath
Benim hayatımın amacı ne, onunla ne halt edeceğim ? Bilmiyorum ve korkuyorum. Asla istediğim bütün kitapları okuyamayacağım; olmak istediğim bütün insanlar olamayacağım ve yaşamak istediğim bütün hayatları yaşayamayacağım. Kendimi istediğim bütün becerileri edinecek kadar eğitemeyeceğim. Bunları neden istiyorum ? Hayatımda mümkün olan zihinsel ve fiziksel tecrübelerin tüm renklerini ve çeşitlerini tatmak ve hissetmek istiyorum. Ve korkunç derecede sınırlıyım... Uğruna yaşayacağım çok şey var, yine de anlaşılması mümkün olmayacak kadar hasta ve üzgünüm.
-Sylvia Plath, Günlükler
Benim hayatımın amacı ne ve onunla ne halt edeceğim ? Bilmiyorum ve korkuyorum. Asla istediğim bütün kitapları okumayacağım ; olmak istediğim bütün insanlar olmayacağım ve yaşamak istediğim bütün hayatları yaşayamayacağım. Kendimi istediğim bütün becerileri edinecek kadar eğitemeyeceğim. Bunları neden istiyorum ? Hayatımda mümkün olan zihinsel ve fiziksel tecrübelerin tüm renklerini ve çeşitlerini tatmak ve hissetmek istiyorum. Ve korkunç derecede sınırlıyım..Uğrunda yaşayacağım çok şey var, yine de anlaşılması mümkün olmayacak kadar hasta ve üzgünüm ...
Sayfa 35
UTANDIM kitabımdan ilk alıntı...
Ağla ,yüreğin,dudakların titreyene kadar ağla.Yanaklarından süzülen gözyaşı yıllarını temizlesin,hesaplaş tüm yaşanmışlıklarla.Nefret et,nefret et onlardan.Yüzün, bırak bu sefer de çirkin gözüksün.Kontrol etme artık hislerini,yüzünü,sevgi adına düşündüklerini. diye başlar gerçek bir hayatın ilk eleştirileri...Keyifli okumalar dilerim.Hikayenin bir yerinde buluşmak üzere. (UTANDIM alıntı ) Bağıra bağıra ağla,kahretsin sizi de,lanet olsun tüm sevgi dolu düşündüklerime,lanet olsun tüm sevdiklerime,değer verdiklerime,sevgime layık olmayan tüm insanlara ,de. İsyan et,kus içindeki tüm affetmişliklerini, sineye gömdüklerini, alttan aldıklarını,hep sevgi dolu olup da sonuçta aldıklarını kus. Ağla işte,patla,çıksın ağzından küfür ,bu güne kadar seni üzenlere karşı , çıksın,önüne geleni devir,lanet oku,ağla ,ağla.. Nedense? Sinirden içimde, bir top sıkıntı,tüm vücudumdan çıkmak istercesine beni sıkıyor,dişlerimi sıkıyorum,gözlerim ağlamamak için hala savaş veriyor. Hayır,çok sinirliyim.YIL .... MART 2011 UTANDIM kitabımdan ilk alıntı) Diye başlar gerçek bir yaşam hikayesi...Keyifli okumalar dilerim
Sayfa 3 - cinius
