Charles Bukowski - Tamam Yavrum, Meteliğimiz Yok; Ama Yağmurumuz Var
Sera etkisi deyin ne derseniz deyin Eskisi gibi yağmıyor işte yağmur. Özellikle büyük kriz zamanındaki Yağmurlar geliyor aklıma. Kuruş para yoktu ama bolbol Yağmur vardı. Öyle bir gece veya bir gün Değil,
4 Nisan -30 Mayıs 2020 Hikaye etkinliği kapsamında yazılmıştır.
Genç Adam Ve Öteki Dur durak bilmeksizin arkası kesilmeksizin yürüyordu. Nereye varacağını bilmeden yahut kaybolmuş biri gibi. Konaklayacak bir yer arıyor olabilirdi. Alnında boncuk boncuk ter kalıntıları birikmişti. Bu uzun yürüyüş adına ne dersek diyelim yolculuk yolcuyu sıskalaştırmıştı. Yol üstünde mola verebileceği ara bir istasyon, durak
Reklam
"Sebat" ve "sabır" kavramları arasındaki fark
Sebat: Kelime olarak yerinden oynamamak, dayanmak, kararlı olmak anlamlarına geliyor. Istılahta ise; sözde durmak, ahde vefa etmek, İman ve İslâmiyete hizmette, Allah'a ibadet ve taatte sabit ve berkarar olmak demektir. Genel anlamda ise; bir meslekte, meşru bir kanaatte veya bir fikirde kararlı bulunmak, sağlamlık göstermek anlamına geliyor. Sabır: Tahammül etme, bekleme, zorluğa karşı göğüs germe, hâlinden şikâyet etmeyip acı ve sızıya katlanma, belâ ve musibete karşı şikâyet etmeyip Allah'a şükretme ahvalidir. Sebat anlaşmaya, sözleşmeye, verdiği söze sadakat gösterme hali iken, sabır bu sadakatin sıkıntı ve acılarına göğüs germe ve dayanma gücüdür. Bazen sebat ettiğimiz şey sıkıntı ve sızıdan hali olabilir, hatta tam aksine çok zevkli ve neşeli de olabilir. Ama sebat her durumda sözleşmeye sadık kalmanın adıdır. Sabır ise sözleşmenin tatlı ve acı taraflarına tahammül etme durumudur.
OMELAS’I BIRAKIP GİDENLER Yaz şenliği, deniz kıyısındaki parlak kuleli Omelas kentine kırlangıçları havalandıran çan sesleriyle geldi. Limanda salınan teknelerde bayraklar dalgalanıyordu. Kırmızı damlı evler ve resimlerle süslü duvarlar arasındaki sokaklarda, mazıların büyüdüğü eski bahçeler arasında ve ağaçlı bulvarların altında, büyük
Tanrım, rahatsız ediyorum, özür dilerim. Fark ettiniz mi Tanrım, bu aralar çenem hayli düşük; ödeyemediğim kira borçları, veremediğim sınavlar, şunca yaşanmışlığıma karşın defaatle kendimi ortasında bulduğum sahtekarlık, çıkar ilişkileri falan... Yine de şükürler olsun, zahmet etmemişsiniz, hepsi olanca haliyle berbat. Hiç değilse bu bayram şeker
Yaman Dede
YAMAN DEDE KİMDİR? Kayseri’inin Talas ilçesinde Rum esnaflardan iplik tüccarı Yuvan Efendi ile Afurani Hanımefendinin oğlu Diyamandi 1887 yılında dünyaya gelir. Henüz on aylık iken ailesi Kastamonu’ya göç eder. İlk tahsilini Rum Ortodoks Mektebinde yapan küçük Diyamandi, 1901de Kastamonu İdadisi(lise)ne girer. Yedi yıllık idadiyi
Reklam
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.