Gerçek tarih kabul edilemez. Adanmış, baş konulmuş çabanın bilinç ve anlayış konularında önemli değişiklikler getirebileceğini öğrenmeniz düşünülemez. Bu çok tehlikeli bir fikir ve bu yüzden tarihten silinir.
Ne olmuştu iki ay önce? Sıradan şeylerdi ama insanı biraz üzüyordu tabii. Boşanmış, öfkeli bir koca, eski karısıyla barışma çarelerinin sonuç vermemesi üzerine, onu son bir kez konuşmak için mahallenin ortasındaki parka çağırmıştı. Genç kadın -adı Şehnaz'dı, yirmi altı yaşında, etine dolgun bir kadındı, gözlerinin kudretten sürmeli ve çok
Sayfa 288 - DOĞAN KİTAPKitabı okudu
Reklam
" Adaleti ihsanla tadil etmek insanî ve lüzumlu bir harekettir. İnanıyorum ki, insanları sırf kuru bir adaletle muhakeme etsek hepimizi belki kapamak lazım gelecek kadar içimizde tehlikeli temayüller vardır. Adaleti ihsanla -yani anlayışla- tadil etmek her adalet teşekkülünün şiandır. Büyük bir dünya şairi, ihsanın -bu manada- en namdarhükümdara, tacından ve tahtından çok yaraşacağını söylüyor. Ve diyor ki, yeryüzünde adalete lütuf ve anlayış karıştırdıklar zaman, insanlar en çok samedaniyetin birer mümessili oluyorlar."
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Kendini beğenmişlik belirli bir ölçüyü aştı mı, son derece tehlikeli nitelik kazanır. İnsanı, daha çok görünüşü hedef alan bir sürü yararsız eyleme sürüklemesi, onu daha çok kendini ya da başkalarının kendisi hakkında vereceği yargıyı düşünür duruma getirmesi bir yana, gerçekle bağın kolaylıkla kaybolmasına yol açar. İnsanlararası ilişkilere karşı anlayış göstermez, her türlü bağın uzağında yaşar, yaşamın kendisinden neler istediğini ve kendisinin insan olarak yaşama neler vermek zorunda olduğunu unutur. Kendini beğenmişlik, başka hiçbir olumsuz özellikte görülmedik şekilde insanı özgür gelişiminden alıkoyacak gücü gösterir; çünkü kendini beğenmiş kişi herhangi bir davranışta bulunurken, acaba işin sonunda kendisi için bir çıkar söz konusu mudur diye düşünür hep.
Bu katilin saikleri insanı deli edebilecek kadar kuvvetli yahut deli etmeden her şeyi göze aldıracak kadar kudretlidir. Bu kan, intikam için değil, nefis ve namus müdafaası için dökülmüştür. Hatta namustan da daha kuvvetli olan saik, bir sakat çocuğun müdafaasıdır. Söyleyecek çok şeyim kalmadı. Sözlerime müdafaa ismi bile vermek istemem. Muhterem heyetiniz müvekkilime lâyık gördüğü cezayı verebilir. Yalnız şunu ilâve edeceğim: Adaleti ihsanla tadil etmek insanî ve lüzumlu bir harekettir. İnanıyorum ki, insanları sırf kuru bir adaletle muhakeme etsek hepimizi belki kapamak lâzım gelecek kadar içimizde tehlikeli temayüller vardır. Adaleti ihsanla –yani anlayışla– tadil etmek her adalet teşekkülünün şiarıdır. Büyük bir dünya şairi, ihsanın –bu manada– en namdar hükümdara, tacından ve tahtından çok yaraşacağını söylüyor. Ve diyor ki, yeryüzünde adalete lütuf ve anlayış karıştırdıkları zaman, insanlar en çok samedaniyetin birer mümessili oluyorlar. Büyük bir Fransız kadını, “Anlamak affetmektir,” demişti. Ben affediniz demiyorum. Yalnız şunu demek istiyorum ki, cemiyetimizin hayırlı ve lüzumlu bir ferdi, adalet mekanizmasının gözünden kaçan, elinden kurtulan bir hırsıza, bir katile cezasını vermiştir, cemiyetimizi insan şeklinde bir kurttan halâs etmiştir. İsterseniz ceza verin, fakat anlayın. Ve cezası bittikten sonra bu genç hayata yaşamak fırsatını verin. Cemiyete borcunu ödesin, fakat canıyla değil, onu bir gün cemiyete iade edin. İnsanlar arasında o kadar sevdiği zayıf mahlûkata bakmak, bir gün en hayırlı bir ana olmak ihtimalini elinden almayın.
Reklam
63 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.