~
Uykusuz gecelerle boğuştuğum, şiddetli baş ağrılarıyla geçirdiğim günlerdeyim yine…
Şu kainatta kokuna sığınmak varken; şarkılara ve ağlarken sesim çıkmasın diye
altında mücadeleler ettiğim battaniyeme sığınıyor olmamı affetmeyeceğim! Sahi duyuyor musun hıçkırıklarımı? Nefes almakta güçlük çekerken içten içe haykırdığım gözyaşlarımı? Gücümün farkındayım. Sabahları bin bir gülücük oyunlarıyla başlıyorum güne gecemden bir haber insanlara! Canım yanıyor lakin sesim çıkmıyor.
İnsan en çok da canı yanarken sessizleşirmiş. Şu hayat denen salıncaktan düştüm düşeceğim. Tutmanı beklerken ittiğin o düşüşten sağ çıkmam imkansız. Lakin ölü olarak da ayaklanıp hayatıma daha acımasız bir kalple devam ediyor olacağımı bilmek de canımı yakıyor. Bu kadar iyilikle doluyken nasıl kötü olabilirsin kalbim? Ama hoş çakal kendim. Ben beni çok sevdim. Şimdi bu salıncaktan kendimi bırakıyorum...
Lakin gözlerimi açtığımda hiçbirinizi görmek istemiyorum! Ben bu salıncakta kalabil-
mek için çok mücadele ettim. Sen görmedin… Siz görmediniz. İyi bilirdiklerle avutmayın kalbinizi. Siz sevmeyi bilmeyen yanlarınız; beni ,benim gibileri çok yorarken nerdeydiniz.? Artık hiçbiriniz gelmeyin. Olduğunuz yerde kalın. Ben ve kalbim artık
yokuz. Kendinize iyi değil, bildiğiniz gibi bakin.. Hoş çakal içimdeki çocuk yanım. Artık büyüdüm ben
Dilara DEĞİRMEN