Sevgi, Zenginlik, Başarı Üzerine Bir Hikaye Alışverişe gitmek üzere evden çıkan bir kadın, kapısının karşısındaki kaldırımda oturan bembeyaz sakallı üç yaşlıyı görünce önce duraksadı, sonra onları, tüm içtenliğiyle evine davet etti; “Burada böyle oturduğunuza göre, üçünüz de kesinlikle acıkmış olmalısınız”, dedi. “Lütfen içeri gelin, size yiyecek
Edip C.
Bin dokuz yüz on iki doğumlu bir karanfili Karım göğsüme takmıştı. Şimdi ben çok yaşlıyım Şimdi ben nedense çok yaşlıyım
Reklam
Her Ömür Kendi Gençliğinden Vurulur
-İsa’dan sonra XX. yy.- Yaşarken de söyledim kimse bilmeyebilir bunu, Fatiha suresi kadar eski, günlerin çarmıhında isa kadar yaslıyım ve tanrılar kadar çok yaşadım kimse bilmeyebilir...Daha kırlangıçları yalancı bir dünyada yaşıyorum; dağları yıkılan, dalları kırılan bir dünyada. Kayıp suretler için fotoğraflara koşuyorum kimse
Burda yazdığım kısa bir hikaye Naçizane... :)
Bir varmış bir yokmuş. Masallar diyarinda Fatma adinda bir hakim varmış. Hakperest, rotası adalet, davası hakkaniyetmiş. Yine gunlerden birgun gorulecek bir dava icin mahkemenin yolunu tutmuş. İçinde bir burukluk. Nedeni de mahkemeye geldiginde anlasilmis. Bir kebelek getirmisler minicik elleri zincirli, Fakat ruhu özgür. Tek sucu varmış. O da sevmek, cok sevmek. Senin sevmeye hakkın yok deyip getirmisler mahkemeye. Fatma hakim sormus; Hakkında söylenenleri duydun. Söyle bakalim Bu iddialara karşı ne diyorsun! Kebelek başlamış anlatmaya "Yürek vurgunuyum, katil değilim. Gönül çalarım lakin hırsız değilim. Dik başlıyım belki asi değilim. Bırakın kebeleğimi bırakın. Ruhuma can katan meleğimi bırakın." Fatma hakim cok duygulanmış, Kebelekte gördüğü masumiyetin izi yüzünden okunuyormus ve sormuş; "Baska söyleyeceğin birsey var mı?" Evet demis Kebelek ve devam etmis; "1 günlük ömrümde sevginin kıymetini bilirmisiniz siz. Ben hakimim masum bey" Fatma hakim vermiş kararını; "Mahkemenin bana verdiği... Bırakın bu meleği, Sevgisinin peşinden gitsin. Yoksa 1 gunluk ömrü ziyandadir." Fatma hakim hayatinin kararini vermisti. İcindeki burukluk yerini huzura bırakmış, kendisini kebelek gibi hafif hissediyormuş artık. O da anlamış sevgiyle gecen 1 günün kıymetini. Darısı sevemeyenlerin başına... (C_i)
Sen bu şiiri okurken
Sen bu şiiri okurken Ben çoktan bu şehirden gitmiş olacağım Artık ne özlemlerimi duyacaksın bıçak yarası Ne de telefonların çalacak gece yarısı Ve bu zavallı yüreğim olmayacak artık Kaprislerinin hedef tahtası... Seni sana Beni bir akıl hastanesine Bırakıp gideceğim bu şehirdenNasılsa kavuşamadım sana Nasılsa dudaklarının kıyısına
Ankara Savaşı Öncesi Timur-Yıldırım Bayezit Mektuplaşması
TİMURUN 1.MEKTUBU Ey Rum (Anadolu ve Balkanlar) diyarının Meliki (Kralı) olan Yıldırım Bayezid bil ki! Bizler kudretimizle ve iktidarımızla ademiyetin (insanlığın) en büyük kısmını tebaamız haline getirdik. Bu görülmemiş ve görülemez işi tek başıma yaptım. Senin gibi pederimden (babamdan) ülkeler miras alarak değil! Aklını başına devşir!
Reklam
470 öğeden 471 ile 470 arasındakiler gösteriliyor.