‘Ştoltz, dostuna hayretle baktı. Oblomov sakin ve soğukkanlıydı. — Sen mahvolmuşsun İlya! Bu ev, bu kadın... Bu yaşayış tarzı... İmkânı yok! Haydi gidiyoruz. Oblomov'u kolundan yakaladı ve kapıya doğru çekti. — Niçin gitmemi istiyorsun? Nereye? — Bu kuyudan, bu bataklıktan dışarı; dünyaya, açık, tabii, sağlam hayata. Neredesin? Ne oldu sana? Kendine gel! Özlediğin hayat bu muydu senin? Böyle tarla faresi gibi bir delikte mi yaşayacaktın? Düşünsene... Oblomov azimli bir yüz ve açık bir ifadeyle: — Hatırlatma; geçmişi rahat bırak; o günler geçti artık, dedi. Beni ne yapacaksın? Beni sürüklemek istediğin dünya ile hiçbir ilgim kalmadı artık. İki ayrı parçayı lehimleyemezsin. Ben bu deliğe canlı tarafımla bağlıyım. Beni dışarı çıkarmak ölüme götürmektir. — Ama bir etrafına bak. Kimlerle yaşıyorsun? — Biliyorum, farkındayım... Ah Andrey, her şeyi biliyorum. Yıllarca bu hayatı yaşamaktan utandım. Ama ben senin yolunda yürüyemem... Belki bundan önceki gelişinde olurdu. Şimdi... (Gözlerini yere dikip bir an durdu.) çok geç... Git ve beni bırak. Senin dostluğuna layığım; ama benim için üzülmene değmez...’
434 syf.
3/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Herkes de bilir ki seçici bir okur iyi bir kitap seçmek zorunda.Çok merak ederek aldığım bu kitabı hayal kırıklığıyla bitiriyorum. Soyle başlıyım Konu olarak güzel bir konu dikkat çekici bir konu lakin konu güzel işlenmemiş.Cunku olaylar arası kopukluk ve diyaloglar çok zayıf.Özellikle dikkat edilirse ilk 100 sayfada sürekli tek kelimelik cevaplarla diyalog oluşturuluyor.Bu akıcı olduğunu düşündürse de edebi olarak zayıf olduğunu gösterir.Bu nedenle tasvirler ve betimlemeler çok kotu.Aslında 100. Sayfada bırakmayı düşündüm fakat bırakma huyum pek yok onun icin devam ettim.Diğer arkadaşların yorumlarında da dediğim gibi sayfa 40 a kadar sıfır hiçbir şey anlamıyorsunuz.Cunku bas kahramandan ilk defa 38. Sayfada bahsediliyor.Bu diyalogların o sayfaya kadar ne kadar kopuk olduğunu ve bir okur icin ne kadar zor olduğunu anlamamıza yetiyor.Kitabın güzel bir tarafını göremedim.Cunku edebi olarak kotu olan bir kitabın iyi tarafının olması çok zor.
Silahlara Veda
Silahlara VedaErnest Hemingway · Bilgi Yayınevi · 20236,4bin okunma
Reklam
dikkat aşırı duygusal bir yazıdır ksjsjs
❤evet Bi numara berkim ilk seninle başlıyım kaç yıllık dostumsun seni cookkk seviyorum iyikide seni tanımışım kuşum benim ne kadar kavga da etsem seninle sen benim için çok değerlisinnnn https://1000kitap.com/sanane77 ❤evet sıra berkimin sevgilisinde Esram seninle çok ii tanışmadık biraz tartıştık ilk tanıştığimizda ama güzeldi jsjsjs iyikj seni tanıdım iyiki seni sevdim iyiki varsın güzelim benim berkle mutluluklar diliyorum hiç ayrılmayın seni cookkk seviyorum
Esra..`
Esra..`
❤evet sıra sevda da canım, çiçeğim iyiki seni tanıdım sen benim degerlimsij beni hiç unutma heee seni cookkk seviyorum iyikide benim arkadaşımsın
Sevda çimen
Sevda çimen
❤evet sıradaki kişi Zeynebim canım senj çok seviyorum her şeyde yanımdaydın iyiykki seni tanıdım çiçeğim seni cookkk seviyorum muckk @zynb_1905 ❤evet sıra benim kraliçeme geldi seni cookkk seviyorum anlatamam sana çok değerlisin benim için kötü zamanımda iyi zamanımda yanımdaydın çok teşekkür ediyorum bunun için iyiki varsın herseyim eniştemlede mutluluklar daha tanışmadım ama tanışırız sorun yok seni seviyorum https://1000kitap.com/Yok_aq ❤aşkım herseyim nisam seni tanıdığım için çok şanslıyım, batmanlim benim gülüm sen her şeyde yanımdaydın beni hiç bırakmadın seni hiç bırakmayacağım seni cookkk seviyorum iyikide varsjn değerli elmasım @emiircann
“Ne zaman yaşlıyız?” sorusunun farklı pek çok cevabı var ama benim en çok hoşlandığım “Yapacak bir şeyiniz kalmadığı zaman!” cümlesiyle başlayanıdır. “Sağlıklı ve formda kalmak isteyen meşgul insanların yaşlanmak gibi kötü bir alışkanlığı edinecek zamanları pek yoktur.” diyen her kimse bence çok haklı.
84 syf.
·
Puan vermedi
İlginize
‘’Ben, bir gün içmeyi bırakacağını, paramızın olacağını,annemin artık çalışmak zorunda kalmayacağını, diğerleri gibi normal bir hayatımızın olabileceğini sanıyordum’’ diyen bir çocuğun gözünden dokunaklı bir baba portresi. -Sarhoşken kötü davranan değilken mutlu eden bir baba düşünün. ‘Mutluluk çok kolaydı. Babamın iyi davranması yetiyor, böylece annem mutlu oluyordu ve biz çocuklar da onunla birlikte mutlu oluyorduk’ diyen bir çocuğun duygu karmaşıklığı gerçekten üzücüydü. -Yazarın okuduğum ilk kitabı. Bir roman ya da öykü değil bir çocuğun iç sesi. -Dünyayı çocukların gözünden düşünmeyeli belkide ne uzun süre olmuştur biz büyükler için. -Kitap okumaya ara veren, tekrar başlamak için cesaret isteyenlerin ya da hiç kitap okumayanların okuyabileceği akıcı, kısa ve etkili bir kitap. . . Babam kırk üç yaşında öldü, ben on beş yaşındaydım. Bugün ondan daha yaşlıyım. Onu daha iyi tanımamış olmaktan dolayı üzgünüm.
Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam
Asla Kimseyi Öldürmedi Benim BabamJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20093,160 okunma
““Benim büyük ve mustarip bir ruhum yok ki Olric. Ben on ikinci dereceden resmî bir Türk vatandaşıyım. Törelerime bağlıyım. Yazamam ben. Ben fakir bir Turgut’um. Turgutların en önemsizi. Şimdiye kadar yaptırdığım bütün tahliller normal çıktı; böyle bir şeye rastlanmadı. Ben, düz bir çizgi üzerinde sürüp giden yaşantımın, bazı beklenmedik olaylar bunlara olay demek de fazla iyimserlik olurnedeniyle küçük titreşimler göstermesi üzerine, aslında çok zayıf olan bağlarımı kopararak buna koparmak dersem fazla kötümserlik olur süresi ve sonu belirsiz bir atılışa, benden başka kimsenin farkına varmayacağı bir kavgaya sürüklenmeye karar vermek için elindeki imkânlarla düşünmeye çalışan bir macera heveslisi, bir karınca, bir ne bileyim, böyle şartlar altında herkesin aptallık sayacağı bir teşebbüsün basit bir noktasıyım. Beni ilerde kimse tarihe sormayacak”
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.