çok yorgun görünüyor insanlar Zehk. çoğunluğu taşıdığı maskelerden yoruluyor, evet, onlara dokunmayan yılan bin yaşını geçti. azınlığı ise maske taşıyan insanlarla olmaktan yoruluyor. bir güvensizlik yeşeriyor, bir belirsizlik sarmış her yeri.
319 syf.
9/10 puan verdi
Tercih
#zbigniewbrzezinski terörizme dair söylenenler çok düşündürücü...Bizim bakışımız ile dünyanın bakışını örtüştürmek lazım.. küresellik üzerine söylenenler de çok ilginç.. Sınırların olmadığı bir dünya diyorlar ama insanlar için değil.. Para ve üretilen ürünler için..Ulus devletler en büyük tehlike..Ulus devletleri yok etmek için herşey yapılıyor
Tercih
TercihZbigniew Brzezinski · İnkılap Kitabevi · 200417 okunma
Reklam
Yitik, karga yüzlü, aşırı üzüntüden gri siyah, bağırmaktan ses­leri kısılmış, tünüyorlar. Tünüyorlar; yoksunluk, cansız, dökül­müş, karmakarışık tüyler gibi sarkıyor üzerlerinden. Sevgiden yoksun, sevgiliden yoksun, talihten yoksun.Evlerin gölgesinin sisli alacakaranlığında, kapılardan ürkerek, katran karası ve kaldırım yorgunu tünüyorlar. Ayaklarında ince pençeli ayakkabılar, dünya öğlesonrasmm erken inmiş pusunda gri tozlu, gecikmiş, önemsiz hayaller içinde, tünüyorlar. Ördükle­ri sonsuz uçurumlar üzerinde, açlıktan ve sıla özleminden tavşan uykusunda, tünüyorlar.Karga yüzlüler (başka nasıl olur?), tünüyorlar, tünüyor, tünü­ lyor ve tünüyor. Kim? Kargalar mı? Kargalar da belki. Ama insan­lar en çok, insanlar.
(Ey Müslüman görünen iki yüzlüler!Siz de) sizden öncekiler gibisiniz. (Üstelik)onlar,kuvvet bakımından sizden daha yaman malları ve çocukları sizden daha çok idi.Onlar,(dünya malından)hisselerince faydalanıp zevklenmişlerdi.İşte sizden öncekilerin nasiplerince faydalanıp zevklendikleri gibi,payınıza düşenle zevklenmek isteyip onların daldıkları gibi (o batağa) daldınız.İşte onların,dünya ve ahirette yaptıkları boşa gitmiştir ve onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir. Tevbe Suresi
"İnsanlığın en büyük hastalığı kendini kemiren illetlerin cidden tedavisine başvurmaktan çok daima tehlikeyi hakiki derecesinden aşağı göstermeye çalışmak hastalığıdır. Bu yaraların derman bulunmaz niteliğini açık ve kesin bir dille açıklamaya uğraşanlar daima halkın lanetine uğrarlar. Yaranmak için halkı aldatan iki yüzlüler beğenilir ve saygı görürler. "
Sayfa 111Kitabı okudu
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese merhaba, nasılsınız? Ben çok iyiyim. Yine farkındalık yaratacak bir kitap ile geldim sizlere. @destekyayinlari ndan, @eddianterofficial kaleminden #senvarsanbenvarım kitabını okudum. Kitabın başında bu kitap Güler yüzlüler, içi güzel olanlar, insan ruhuna ulaşanlar, yüreğini iyilikle dolduranlar gibi iyi olan insanlara armağan edilmiş.
Sen Varsan Ben Varım
Sen Varsan Ben VarımEddi Anter · Destek Yayınları · 202363 okunma
Reklam
Soğuk bir gün doğumunun durağan sessizliğinde; Bir zamanlar ışıldayan ruhu artık mutluluk olgusuna bir yabancı olan ve benliğini kaybetmiş birine dönüşmüş olduğunu fark edecekti. Kısılıp kaldığı bu derin sessizliğin içerisinde, uzaklara dalıp gittiği tüm o an'ları toplayacak olsaydı, elinde kalacak şey adeta o kısa bir ömrünün neredeyse
Suriyelileri savaşmadan kaçıp bizim ülkemize geldiler diye eleştirenler Filistinlilerin onuruyla, şerefiyle zalime karşı savaşmasını yine eleştiriyorlar. Ellerine geçecek ilk fırsatta da Avrupa'ya gitme hayali kuruyorlar işte böyle de iki yüzlüler... Zihinleri ve kalpleri işgal edilmiş yahudileşmiş ne çok insan varmış ülkemde... Sen hidayet ver ya Rabbi
Karga yüzlüler tünüyorlar, tünüyor, tünüyor ve tünüyorlar.Kim? Kargalar mı? Kargalar da belki. Ama insanlar en çok, insanlar.
Bitmişlik ve zayıflıklarım sırasında felaketler ve isteklerime kavuşamama günleri yaşadım. Bazen medreselerin en arkasında yer tutabildim ve bazen bilginler meclisinde bilgiyle gönlümü aydınlattım. Bazen Allah korkusuyla yaşayanların mescidinde onların ayağının bastığı yere yüz koydum ve çok secde etmekten dolayı alnımın derisini soydum, bazen safa tekkesinde yaşayanların ibriğine su doldurmak suretiyle şeref sahibi oldum ve bazen yokluk manastırı (dünya) sakinlerinin şarabından içerek değer kazandım, bazen alçakların önünde hor görüldüm ve bazen rezillerin karşısında itibarsızlık gördüm, bazen aşk yurdunda kaygısız görünüp insan öldüren peri yüzlüler için kendimi helâk ettirdim ve bazen deliler mahallesinde reziller boynuma tokat vurdu ve çocuklar başıma taş yağdırdı ve bazen şehrim halkının siteminden gurbete düştüm ve garip insanlarla bir araya gelip onlarla yaşadım. Bazen dağların tepesi dinlenme yerim oldu ve bazen çöllerin kıyısı sığınağım oldu. Bazen bütün bu sıkıntılardan dolayı yurdumu terk ettim ve yokluk tekkesini mesken edindim ve bazen garip insanlara rezil oldum, bazen değerli insanlara hizmet etmek suretiyle nasiplendim ve sözlerim dinleyenlerin gönlüne hoş geldi.
Reklam
Sizin düştüğünüz durumda bu, işte aziz pederler; iki yüzlü, tembel ve pisboğaz! Onu İsa sanıp onun ayak izlerinden gidiyorsunuz, çok da işinize geliyor; iki yüzlüler, tembeller, pisboğazlar. Ama İsa o değil, zavallılar, İsa'nın görünüşüne bürünmüş olan baştançıkarıcıdır ve içeri girmiştir. Hep söylerim bir kez daha diyeyim: Gerçek İsa insanlarla birlikte yürüyor, birlikte savaşıyor, birlikte çarmıha geriliyor ve birlikte diriliyor.
Resim