238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,1bin okunma
408 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ahmet Ümit'in tarzını seviyorum. Bu okuduğum dördüncü kitabı oluyor ve adını bu kadar sık duyduğum bu kitabından beklentim büyüktü. Beklediğimi de buldum. Bu kez tarihi, aşkı ve gerilimi güzelce kaynaştırmakla kalmamış, üstüne bir de oldukça cesur bir konuyu, ilahi aşkı irdelemiş. Bu her yazarın yazabileceği bir konu değil. Nitekim bu romanda da
Bab-ı Esrar
Bab-ı EsrarAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201836,1bin okunma
Reklam
Tolkien'ın Anısına / Yüzüklerin Efendisi ve Felsefe “Neden ahlaklı olayım?” diye sorar Platon ve Tolkien cevap verir: “kendim olmak için”. “Nasıl bir hayat seçmeliyim?” “Yeteneklerimle uyum içinde olan bir yaşam.” Tek Yüzük: Kendisini takanları görünmez kılma özelliğine sahiptir. Kendisini takan kişinin konumuna göre bir güç verir, ahlaksal
%30 (208/691)
7/10 puan verdi
SILMARILLION ve YAVRUSUNU SİNEK KAPAN MANDA EŞLİĞİNDE BEYİN ANEVRİZMASI J.R.R.TOLKIEN'in oğlu Christopher TOLKIEN'in önsözüyle giriş yapılan eser,babasının 1917'lerden beri bu kitapla uğraşmasını,yazımını,değişiklikleri anlatımıyla başlıyor. Sonrasında J.R.R.TOLKIEN'in yayıncısı Milton WALDMAN'a yazdığı 1951 tarihli uzuuun bir mektupla devam
Silmarillion
SilmarillionJ. R. R. Tolkien · İthaki Yayınları · 20185,3bin okunma
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bu kitabın yorumunu yazmak için kendimi parçalıyordum ve yazdığım en uzun yorum olacak galiba. Ama kitabı bitir bitirmez kitap hakkındaki yorumları araştırmaya başladım. Çünkü kitaptan geriye kalan tek şey: ?????. Anlayamadığım şeyler var. Levana Evret'i neden öldürdü? Evret'e gerçek yüzünü gösterdiği için mi? Evret onu hiç sevmediği için mi?
Levana
LevanaMarissa Meyer · Artemis Yayınları · 20162,608 okunma
“ Akreple Yelkovan ”
Geçmişin hatırına, akreple yelkovan geri döner mi? (Sahnede ki bankta oturan Aslı, cep telefonuyla oynayıp saçma sapan fotoğraflar çekmektedir. Sağ taraftan sahneye giren Alp, Aslıyı görür. Göz göze geldiklerinde fonda bir aşk şarkısı başlar, ardından ışık loş hale gelir. Sahne normale döndüğünde Alp tereddüt eder ama sonra Aslının yanına
Reklam
mektup 4 şebnem; ceylanların, kuğuların sınıf arkadaşı, cıvıltılı cimcime, bal şelalesi. şövalye olsaydım, senin şehrine hücum etseydim, dudaklarını görünce kılıcımı düşürür, atımdan düşerdim. hiçbir zaferin erişemeyeceği tatta bir yenilgi olurdu. ellerin... boğumları kudretten zarafet şaheseri yüzükler gibi. insan kıyamaz dokunmaya.
332 syf.
10/10 puan verdi
Her ne kadar filmi yapılsa da zırnık derecesinde benzemiyor. Öyle ki Pucca her kusuruna rağmen "Sibel Can gibi gözlerim var benim!" diye kendinde en çok ön plana çıkarttığı ve sevdiği tek şey olan mavi gözlerini Büşra Pekin'de görmeyi bırakın, Pucca'nın izni olmadan birçok şey yapılmıştı filmde. Neden Marilyn Monroe?! Her kapakta Marily Monroe var ve çoğu insan neden?! diyor. Melankolik olan M.M'ye kendini çok benzetiyor. Hatta bir gün Ankaralı'ya söylüyor bunu o da Pucca'yı tersleyip "Sen insanların acılarından zevk duyuyorsun!" tarzı bir şey söylüyor. Ceri ile olan ilişkisini daha yakın merceğe alıyor bu kitapta. Bana göre Ceri Pucca'yı daha özenle seviyor. Çocuk istememesi en büyük kusuru olsa da Pucca'ya hep "Sen daha doğru dürüst kendine bakamıyorsun. Senin gibi gerizekalı biri çocuğa nasıl baksın?!" tarzında okları yöneltmiştir. (sevgili Ceri şu an Pucca Batı'ya oldukça iyi bakıyor.) Yine hep bir evlilik hazırlığı,yüzükler bilmem neler... Her zamanki gibi en komik haliyle, acılarını gülerek yazmış. Bölüm başlıkları hep arabeks tarzı olsa da yine severek okudum.
Ay Hadi İnşallah!
Ay Hadi İnşallah!Pucca · Okuyan Us Yayın · 20132,786 okunma
insanoğlunun yaşlandıkça ne denli değişebileceğine akıl sır ermiyor. Çok sevdiğim bir arkadaşım vardı. Az konuşan, yazın bile lacivert ve koyu gri takım elbiseden başkasını giymeyen, çok ciddi, hatta tutucu biriydi. Aynı zamanda çok da çapkındı. Robert Mitçum’un bıyıklı haline benzerdi. Ellisini geçince, arkadaşımda ufak tefek değişiklikler olmaya başladı. Önce, allı güllü gömlekler ve kırmızı ekose pantolonlar giyindi. 25 yıllık pos bıyığını bir gün kesiverdi. Derken, taşlı yüzükler, bilek zincirleri ve kolyeler takınmaya başladı. Saçlarını uzatıp sarıya boyadı ve şekerimli, canımın içili, ayollu ve de bol cilveli bir konuşma tarzı edindi. Sesi bile inceldi… Sonunda tırnaklarına oje sürüp hafif makyaj yapar oldu. Karısı da onu boşayınca birtakım acayip heriflerle elele dolaşmaya başladı. Çok şükür bendeki değişim arkadaşımınkinin cinsinden olmadı. Ama çok daha tehlikelisi oldu… Kitap ve içkinin dışında hiçbir özel masrafı olmayan, borçtan ödü patlayan ve kötü günler için her zaman bir kenarda birikmiş üç beş kuruşu olan bendenizin şu anda milyarlarca lira borcu var. Her şey marangozluk araç ve gereçleri satan Mösyö Brikolaj mağazasına gidip de ruhumun derinliklerinde gizlenmiş olan o usta marangozu keşfetmemle başladı. Önce çekiç, kerpeten, testere ve çivi ile başlayan bu masum alışveriş, birkaç hafta içinde elektrikli tornavida takımları, elektrikli matkap takımları, elektrikli testereler, elektrikli rende ve dekupaj takımlarıyla sürdü. Artık, marangozluk aleti satın almadan duramıyordum
Sabırla Okuyun
20 Ocak 2012. Bu tarihi asla unutmayacağım. Dört oğlumla yalnız başıma mücadele etmeye çalışıyordum. En büyüğü beş yaşında. En küçüğü kucağımda, kırmızı bir yüz ve titreyen bedeniyle hayata tutunmaya çalışıyordu. Diğerleri ise çığlık çığlığa ağlayarak katkıda bulunuyorlardı sahnedeki dramatik atmosfere. Ölüyorum zannettim. Ölüyordum. Çok üzgündüm,
Reklam
159 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Adnan Cemgil’e 1991 yılında yaptığı bu güzel çalışma için teşekkür ederek başlamak kitap yorumundan daha ötedir benim için. Nedeni biraz garip bir şekilde olabilir mi? Öyle olacağını zannederim. Adnan Cemgil orijinal metin yerine Fransızca bir çeviri ve derleme sonrası bunu kaleme almakla kanımca daha iyi yapmıştır ve bunu yapan çevirmenler benim
Rameau'nun Yeğeni
Rameau'nun YeğeniDenis Diderot · Engin Yayıncılık · 2006230 okunma
Laa yüzükler de güzzelmiş haaa. Bu arada takılardan en çok yüzükü sefferimm iboooo. Bana üzzük alll.. Kallem üzzük. Altın sevmem çok. Böle küzzel ossun. Pahalı ommasa da olar yani. 1 lira da olur. Senden olsunda ne olursa ossun. Ben her şeyi zevkini beğendiğini takarım aşkoo.. Hem ananlara söle öle çok masraf yapmasınlar sevmmeemm. Tamam mi bebekim. Oyy uyy kurban olur ölürüm şannaa. Aşkiii.. Uyy yirler şeni yirler. I ı yimeşinler. Menyiçem. Böle ham ham yapçemm Aşkooo bağırdim çıldırtimm
Resim