176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
#SesiniKaybedenAdam , boğaz ağrısı ile başlayan ve teşhisine zor karar verilen bir hastalık nedeni ile ağrıları ile başbaşa kalan ve sesini kullanamayan #EnverAysever in tedavi sürecinde, 25 günde tamamladığı kitabıdır. Enver Bey yaşadığı rahatsızlık ile geçirdiği zor günleri yazarak atlatmayı denemiş ve bunun sonucunda da bizlere okuması keyifli bir otobiyografi-anı tarzında bu kitap ortaya çıkmış. Gündemdeki konulardan, seçim sonuçlarından, çoğumuzun hayran olduğu sanatçıların kaybından duyduğu üzüntüye, onlarla olan dostluğundan, kızı Nisan'ın başarılarından, onun geleceği ile ilgili kurduğu hayallere, geçmişte yaptığı işlerden, günümüzde sürdürdüğü çalışmalara ve en önemlisi de savunduğu görüşün sonuna kadar arkasında olduğuna kadar geniş yelpazede hayatından kesitlere yer vermiş. Okuduğum kitaplarda, kitabın yazarının etkilendiği eserlere yer vermesini çok seviyorum. Bu kitabı sayesinde tanıma şansımın olduğu Enver Bey de bu konuda cömert davranmış ve yazarlarla kitaplarından örnekler vermiş. @enveraysever
Oktay Volkan Alkaya
Oktay Volkan Alkaya
@dogan_kitap #doğankitap #kitaptavsiyesi #neokumalı #anı #otobiyografi
Sesini Kaybeden Adam
Sesini Kaybeden AdamEnver Aysever · Doğan Kitap · 202413 okunma
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Doğum ve ölüm kapıları arasında yaşanan bir hayatı vardır herkesin .Güzellikler olsa da bazı hayatlar çok zordur Solmaz Şahin hanımefendinin kaleminden çıkan #onunadıhayat kitabı ile yaşama ,zorluklara, mücadele gücüne olan bakış açım öyle bir değişti ki inanamazsınız .Gerçek bir yaşam hikayesinden esinlenilmesi ayrı bir güzellik .
Onun Adı Hayat
Onun Adı HayatSolmaz Şahin · Feniks Kitap · 20237 okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Bir okur olarak ilk incelememi yazmak istedim ' bu incelemeyi yazmamın sebebi kitabı tamamen farklı bir konu üzerinde durduğunu zannetmem sebebiyle almam ve yanlış okurların yanlış değerlendirmesine aldanmam oldu size benden küçük bir tavsiye alacağınız bir kitabının konusunu merak ediyorsanız ve almayı düşünüyorsanız bunun için bu platforma
Ana Yüreği
Ana YüreğiSabiha Ateş Alpat · Beka Yayınları · 2012331 okunma
312 syf.
9/10 puan verdi
Herkese Merhabalar. Yeni okuduğum bir kitabın incelemesiyle yeniden karşınızdayım. Alice Feeney ile tanışmam "Ne Yaptığını Biliyorum" kitabı ile olmuştu. Bu kitabını çok sevmiş biri olarak keşke başka kitaplarıda çevirilse de okusak diye düşünmüştüm. Yabancı Yayınları da sesimizi duymuş ve bir kitabını daha çıkarmaya karar vermiş. İyi ki
Taş Kâğıt Makas
Taş Kâğıt MakasAlice Feeney · Yabancı Yayınları · 20231,231 okunma
Gitgide şirketleşen bir dünyada etik bir karar almanın ne kadar zor olduğunu biliyorum. Bu, fasülye konservesi seçerken olduğu gibi kitabınızı hangi yayınevinden çıkaracağınız konusunda da geçerli. Seçimin kuralları hiçbir zaman çok belirgin değil ve taviz vermemek de imkansız. Kendim için konuşacak olursam, benim kişisel bir kodum var ve mümkün olduğun olduğunca ona sadık kalıyorum.
Sayfa 19 - Kafka Kitap
376 syf.
7/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Gustave Flaubert'in ilk romanı olan Madame Bovary 1857 yılında yayımlanmış ve toplumun ahlaki ve dini duygularına hakaret ettiği gerekçesiyle ilk başta yasaklanmış, ancak daha sonra bu yasak kaldırılmış ve biz okuyucularla buluşmuştur. Kitapla ilgili iki eleştirim olacak: betimlemenin çok fazla olması ve kitabın ilk süreçteki yasaklanışıyla ilgili husus. Zira Emma Charles Bovary ile olan evlilik hayatını sürekli yeni arayışlarla geçirmekte olup; hep farklı adamlara gider ve farklı hayatlara imrenir. Daha sonra bu isteklerden ötürü peşpeşe gelen hatalar zinciri adeta kar topu gibi büyür ve telafisi mümkün olmayan zararlar doğurur. Emma karakteri daha sonra çıkış yolu bulamayacak ve alınması zor olan bir karar alacak, kitabımızın sonunu getirecektir.
Gustave Flaubert
Gustave Flaubert
Madam Bovary
Madam Bovary
Madam Bovary
Madam BovaryGustave Flaubert · Ötüken Neşriyat · 202133bin okunma
Reklam
:D
«- Biliyor musun? -dedi - dün gece rüyamda seni gördüm. Beriki gözlerini açtı, her yanı ışıldamıştı: -Gerçekten mi? Nasıl? - Çiçeklerle dolu bir tarlada ikimiz geziyormuşuz, senin için leylak koparıyormuşum, beyazlar içindeymişsin. - Ne güzel bir rüya… Evet, çok güzel… - Otávio… - Evet…? - Sormamın sakıncası var mı? Ne zaman evleneceğiz? Bizi durduran hiçbir şey yok… Çeyiz için bilmem gerekiyor. - Sadece bunun için mi? Kızardı, onu güzelleştiren bir şey söyleyebildiği için memnundu. Beceriksizce işveli davranmaya çalıştı: -Bu ve … beklemek de istemiyorum. Çok zor. - Anlıyorum. Ama ne zaman bilmiyorum. - Peki ama neden hemen olmuyor? Karar vermelisin… Şeyden beri çok uzun zaman oldu… Birden Otávio kalktı ve şöyle dedi: - Yalan olduğunu biliyor musun? Rüyamda seni görmediğimi biliyor musun? Beriki dehşetle, solgun ona baktı. - Şaka yapıyorsun… - Hayır, ciddiyim. Rüyamda seni görmedim. - Kimi gördün? - Kimseyi. Hiç rüya görmeden öylece uyudum.»
Sayfa 76
416 syf.
·
Puan vermedi
·
122 günde okudu
Bu kitap bilhassa sosyal medyada tavsiye olarak o kadar sık çıktı ki karşıma, kişisel gelişim kitaplarına olan ön yargımı bir kenara bırakıp okumaya karar verdim en nihayetinde. "Bu Da Geçecek" denmesine en çok ihtiyaç duyduğum zamanlarda bu kitabın bana herhangi bir katkısı oldu mu, uzun vadede olacak mı bilmiyorum. Kitap bir terapistin
Bu da Geçecek
Bu da GeçecekJulia Samuel · Eksik Parça Yayınevi · 2022246 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Birkaç ay önce (11 Şubat 2024) hayatını kaybeden aynı zamanda senarist ve yönetmen olan Füruzan, İlk kitabı “Parasız Yatılı”yla Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazanan ilk kadın yazarımızdır. Vefatından bir yıl önce ve 90 yaşında yayımladığı son öykü kitabı “Akim Sevgilim”de üç öykü var: Akim Sevgilim, Sesi Olmayan Türkü, Varoşlarda. Hepsinin
Akim Sevgilim
Akim SevgilimFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 2023288 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
Harika bir kitap içeriğinde gerçekten trajikomik olaylar ve şahsiyetler var.Gelismekte olan bir ülkeyi teknoloji lanettir diyerek orta çağa döndüren mi dersin veya kendini 4 beyaza taşıtan Afrikalı bir lidermi dersin gerçekten hangisi daha komik daha uçuk karar vermek çok zor
Tarihi Değiştiren Diktatörler
Tarihi Değiştiren DiktatörlerAli Çimen · Timaş Yayınları · 2010489 okunma
Reklam
200 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Bu kitaba bir şans verin!
Yani nasıl başladı nasıl bitti anlamadım. Araya bayram girdi 23 Nisan hazırlıkları vs derken aklım hep kitaptaydı. Önce bitirdim ama anca inceleme yapıyorum. Öncelikle tam bir neye uğradığımı şaşırdığım bir kitap oldu. Şermin Yaşar okumaktan çok büyük zevk alıyorum. Her kitabı bana çok keyif veriyor. Daha okumam gereken çok kitabı var . Ama insanın böyle içine işleyen kitaplar oluyor. Öyle bir yerden vuruyor ki seni ‘nasıl yani?’ derken buluyorsun kendini. Bu da öyle kitaptı işte. Bir söz vardı ya hani belki yanlış hatırlıyorum. Beni yargılama çünkü ne yaşadığımı bilmiyorsun gibisinden. İşte insan hayatına dair tam olarak kaçırdığımız nokta bu. Ben ne yaşadım da böyle bir karar aldım. Herkes kendi açısından anlatırken bir olayı, bir bakıyorsun aslında olay bambaşka bir şey yüzünden bambaşka bir hal almış. Ben mesela çok zor alırım birini hayatıma bana çok soğuk derler ama umrumda olmaz. Neden mi ? İşte yaşadıklarım. Ama ben sevdim mi çok severim. Velhasıl çok güzel kitaptı. Bir oturuşta okunabilecek bir kitap ama hem bilerek hem de elimde olmadan uzadı. Tavsiyemdir.
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,876 okunma
"Ey her şeyi bilen Allah” demenin lezzetini tatmıştım. Bu sayede ilahi bilgiye ve hakikat bilgisine yöneldim. Okudukça öğrendim ki İslam’ın temeli ahlak, ahlakın özü bilgi, bilginin özü akıl imiş. Bilgi çok zor elde ediliyordu. İlim ilim ilmek gerekiyordu. Anladım ki ilmekler atıldıktan sonra bilginin bir de yumuşak huy ile desteklenmesi lazımmış. Ancak o vakit bilgi ile doğruya yol görünür, yumuşaklık ile insanlara katlanılırmış. Bilgi sahibinin bilgiyi destekleyen bir irfana da ihtiyacı varmış. O irfan ki ancak kalbe doğru yapılan yolculuklarda kazanılırmış. Mevlâna Hüdavendigâr’ın “Yolcu; kalbe yürü!..” demesi bundanmış meğer. Sonunda karar verdim ki irfana dönüşmeyen bilgiden kişiye fayda yoktur. Çünkü bilgi irfan ile beslenirse kişi uyanık kalır. Bilgiyle uyumanın uyanıklık sayılması ancak irfan iledir.
142 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bu kitap okunmalı mı?
Aslında bu kitabı ikinci kez elime aldım. İlk okumaya karar verdiğimde, "Ne kadar güzel bir kitap!" diye başlamıştım. Ama ne yazık ki yarıda bıraktım. Kitabı ikinci kez birine hediye ettim ama o da okumadı. Ben de kendi kendime, "Bari ben sonuna kadar okuyayım, bakalım ne çıkacak?" dedim. Ve sonuçta böyle bir şey yokmuş ya, kitap muhteşemdi! İçeriğinden burada bahsetmeyeceğim, alıntı da yapmayacağım. Kısacası, bu kitabı herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Birçoğumuz kitap okuma alışkanlığı kazanmak isteriz. Ama nasıl? Bazıları kısa kitaplarla başlamayı önerir. Bana kalırsa kısa kitapla başlamak pek işe yaramaz. Yarayabilir mi? Neden olmasın? Bana göre kitap okuma alışkanlığı kazanmak isteyen biri, öncelikle bir kitabı nasıl okuması gerektiğini öğrenmeli. Sonra kitaplara yönelmeli. Bu kitap da tam olarak bunu yapıyor. Kitabın içinde bazı yerleri sevmeyeceksin, geçersin. Kitap okuma alışkanlığı da bu şekilde kazanılır. Bazı kitapları hiç sevmeyeceksin ya da zor gelecek. Öpüp bir kenara koyabilmen lazım. "Yok, ben kitap okuma alışkanlığı kazanacağım. Bu kitaptan hoşlanmadım ama okuyacağım." dersen, birkaç gün sonra hiç okumayacaksın. Aynı şekilde, bu kitabın bazı yerlerini çok seveceksin, tekrar tekrar okumak isteyeceksin. İşte kendi zevkine uygun kitabı bulduğunda yaşayacağın şey budur. Zevkine uyan kitabı o kadar seveceksin ki elinden bırakmak istemeyeceksin. Ya da "Bu iyiymiş. Bu bitsin, buna benzer daha güzel kitaplar bulayım." diyeceksin. Kısacası, bu kitap kesinlikle okunmalıdır.
Sevseydi Gitmezdi
Sevseydi GitmezdiZeus Kabadayı · Hayykitap · 2018861 okunma
Mahmure Abla geldi ve dedi ki: — Dün gece Kolonel Heathcote Smythe geldi, seni görmek istedi. Şimdi, sen gelmeden önce de geldi, tekrar geleceğini söyledi. Kolonel H. Smythe, Amerikalı Galthorpe’un sağ koluydu ve Rumeli Hisarı’nda bize komşuydu. Kendi kendime dedim ki: “Her hâlde şahsen beni tevkife gelecek değildir; olsa olsa, siyasî bir şeyler
Çok çocuklu bir tarlayı gözüme kestirip, saldırıyorum. Altı yedi yaşlarında kara kafalı bir oğlan, ne olduğunu anlayamıyor. Kucağıma aldığım gibi okula. Bu yöntem iyi. Öbür sefer, yanıma Erdinç'i de alarak gidiyorum tarlalara. Çocuklar haberi almışlar, bizi görünce kaçmaya başlıyorlar. Surek avı taktiğini güdüyoruz. Erdinç'in kovaladığı çocukları ben çeviriyorum. Biz çocuklarla tarlanın içinde boğuşurken, anne ba balar sessizce izliyorlar vaziyeti. Tarafsız kalmaya karar vermişler belli ki. Bir saat içinde dokuz on çocuk daha yakalayıp aşılıyoruz. Geriye kalanlarla işımız daha zor ama. Hem yaşça biraz daha büyükler, hem de iyice deşifre olduk. Tarlalara kaçıncı gidişim hatırlamıyorum, bir ara, kenarından küçük bir derenin de aktığı geniş bir tarlaya daldım. Gözüme üç kişilik bir grubu kestirmişim. Dereye kadar kovalarsam orada sıkıştırırım diye düşünüyorum. İki tanesini Erdinç yakalamış, ellerinden tutmuş götürüyor. Bir tanesi dişli çıktı, iyi kaçıyor. Bir ara iyice yaklaştım ve eski ceketinin sırtından yakaladım. Tam sevinirken, birden sırtındaki ceketten sıyrılarak elimden kurtuldu. Elimde ceket kalakaldım orada. Kuyruğunu bırakan kertenkele misali, tepeye doğru hızını kesmeden koştu gitti. Yanıma gelen Erdinç'e gülerek, soluk soluga konuştum: "Tamam, bunu bırakalım. Ceketi çıkardı artık. Hak etti bence özgürlüğü!"
Sayfa 41 - İletişim YayıneviKitabı okudu
Resim