Cahiliye Felsefesi (!)
Hz Hatice can acısından ziyade ayrılık sızısından inleyince Resulullah ağladı dedi ki: ey cümle alem kadınlarının övüncü cennet seni özler, var orda miraç gecesinden beri nikahlım olan Asiye ve Meryem hatunlarla hem bundan sonra nikahlayacağım Ayşe ve diğer kutlu kadınlarla ortaklarınla buluş.....Hz Hatice kıskançlık göstermemiş ama sonsuz elemle süzülmüş ve ruhundan kanayarak can vermiş. Fatıma'ya ukde olmuş ve annesine ölüm döşeğinde bunu neden yaptığını sormuş : "Ulu Hatice hayatın bütün faziletini öğrenmişti bir tek şey eksik kalmıştı; kadının asıl cihadı ve gazası erkeğini kıskanmak, kadının şehitlik mertebesi ki sevgiliyi bir başka kadınla kucak kucağa görmek, Hatice bu hali yaşamamış bir bakıma noksan kalmıştı, tamam olsun diye ecel şerbetine şehitlik şurubu kattım" peygamberin kızı Fatımaya cevabı olmuştu
İslâm bilginleri dört türlü küfür kabul ederler. İnkâr küfrü; Ebû Cehil'inki gibi olan, yahudi küfrü; kalp ile hakkı bilir dil ile ikrar etmez, münafık küfrü; diliyle ikrar eder, kalbiyle inanmaz, inat küfrü; kalbiyle inanır, diliyle ikrar eder ama Hak yoluna baş koyamaz.
Kedi lafı ederken bir hadis hatırladım. Efendimize sormuşlar, yâ Muhammed sen cennete gittiğin vakit kim karşı gelecek? (Karşılayacak) sanmışlar ki daha evvel vefat eden ashaptan birini yâhut Hz Hamza'yı söyler. "Cennette beni ilk önce kedimle atım karşılayacak" demiş
KubbealtıKitabı okudu
Canda hassiyyet mi var sevdâ-yı cânân olmasa
Büyük eser, sahibinden büyük öç alır