Tayfur SAKALLI
@colt4
Öğretmen
Lisans
Mardin
Adana
645 reader point
Joined on January 2019
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
İnsanın doğası öyledir ki suçlamak, bağışlamaktan daha az hitabet gerektirir; ve mahkûm etmek, bağışlamaya kıyasla,adalete daha çok benzer.
Monarşi yönetimi altında memnun olmayanlar ona tiranlık derler; aristokrasiden memnun olmayanlar ise, onu oligarşi olarak adlandırırlar: yine, demokrasi yönetiminden zarar gördüklerini düşünenler, ona, yönetimsizlik anlamına gelen anarşi adını verirler.
Yöneticilerin ve öğretmenlerin ihmali veya beceriksizliği nedeniyle yanlış düşüncelerin zaman içinde çoğunluk tarafindan kabul edildikleri bir devlette, doğru fikirlerin genel olarak itici olabileceği doğrudur.
Reader Follow Recommendations
Bir başkasından salt iyilik amacıyla bir fayda elde etmiş olan bir kişi, o faydayı sağlayanın, iyi niyetinden pişmanlık duymaması için
gayret etmelidir.
İnsanların doğası öyledir ki,başka birçoklarının daha zeki veya daha güzel sözlü veya daha bilgili olduklarını teslim etseler de, kendileri kadar zeki çok fazla insan bulunduğuna kolay kolay inanmazlar.
Bir üçgenin iç açısı, bir karenin iki açısına
eşit olmalıdır fikri eğer herhangi bir kimsenin egemenlik hakkına veya egemenlik sahibi insanların çıkarına aykırı bir şey olsaydı, doğruluğu tartışılmasa bile,ilgili kişinin elinden geldiği ölçüde, bütün geometri kitaplarının yakılması suretiyle yeryüzünden silinirdi.
İnsanlarda genellikle korku veya yoksulluğun yol açtığı haksız veya sahtekârca yöntemlere başvurulmasını basirete eklerseniz ‘kurnazlık’ denilen ve bir alçaklık işareti olan o çarpık bilgeliği elde edersiniz.
Basiret ve hikmet, aralarındaki fark: Deneyim çokluğu basirettir; bilimin çokluğu ise hikmet.
Cicero: “Filozofların kitaplarında bulunanlardan daha saçma bir şey olamaz. Bunun nedeni açıktır. Çünkü onlardan bir teki bile, muhakemesine, kullanacağı adların tanımlarından veya açıklamalarından hareket ederek bağlamaz; ki bu sadece geometride kullanılmış olan bir yöntemdir ve işte bu nedenle geometrinin sonuçları tartışılmaz kesinliktedir.”
Hata, bir şeyin, o şey olmadığı veya olmayacağı halde ve bu olanaksızlığın keşfedilmesi mümkün değil iken, olduğu
veya olacağının sanılmasındaki yanılmadır.
Sözcükler bilge insanların araçlarıdır, sadece onlarla düşünebilirler: fakat sözcükler, onları bir Aristoteles'in, bir Cicero'nun veya bir Tommaso’nun veya bir başka bilginin otoritesiyle ölçen aptalların harcadığı, paradır aynı zamanda.
Sevgi de, aşk da bir imtihandir ki, sıklıkla birbirinin yerine geçip kalpleri yanıltır. Hakikatte sevgiyle aşk arasındaki ilişki cömertlik ile israf, tutumluluk ile cimrilik
arasındaki ilişki gibidir. Nasil ki cömertliği aşan şeye israf, tutumluluğu aşan şeye de cimrilik deriz? Aşk dedikleri, sevginin bir adım ötesidir.
Sevgiliyle aynı çatı altında sabahladıkları için kendini sevgiliye yakın zanneden nice ahmaklar yaşar şu dünyada.
İnsanın söylemediği şeylerdeki kudreti söylediklerinden fazlaydı. Kişi gizlediklerini açıklayabilir ama açıkladıklarını gizleyemezdi.