Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Yoksulluk ve zenginlik her ikisi de insanın azap çekmesine neden olur Cömert olarak yarattığı kul harcamak için ister, cimri yarattığı kul saklamak için ister dolayısıyla her ikisi de azaptadır Yoksul zenginin rahatlık ve huzur içinde olduğunu zanneder zengin ise yoksulun rahat ve huzur içinde olduğunu zanneder Kesin olarak bil ki dünyada hoşluk, rahatlık yoktur."
Sayfa 60 - Dergah
Kendimde, türlü haller içinde bulmadığım karşıtlık yok; utangaç ve yüzsüz, çekingen ve atılgan, sessiz ve geveze, kaba ve ince, ahmak ve zeki, babacan ve aksi, yalancı ve doğru sözlü, bilgili ve cahil, cömert ve cimri; yerine göre bütün bu halleri az çok kendimde görüyorum.
Reklam
Var gücümüzle gerçek, içten bir hayat sürmeye çalıştık mı her şey yoluna girer, derin acılara, gerçek kırgınlıklara uğramak zorunda kalsak da; herhalde ağır hatalara da düşeceğiz, kötülükler de yapacağız ama daha çok hata işlesek de cömert ve coşkun olmak cimri olmaktan, fazla tedbirli olmaktan daha iyidir. Elden geldiği kadar çok sevmeliyiz, çünkü asıl güç sevgidedir, çok seven adam büyük işler görür, büyük işler görebilecek güçtedir ve sevgiyle yapılmış iş iyi yapılmış iştir.
Sayfa 8
Kalp ve dile dair...
Abdullah b. Dînâr el-Behrânî (r.anh) anlatıyor: Zeyd b.Sabit, Übey b. Ka'b'a yazdığı bir mektubunda şöyle diyordu: "Yüce Allah dili, kalbe tercüman olsun diye yaratmıştır. Kalbe de, dili yönetme ve gelen buyrukları kavrama vazifesi vermiştir. Eğer kalp, dilin önünde olursa o insandan tutarlı ve doğru söz sâdır olur ve o insanın dili asla sürçmez, yanılmaz. Kalbi, dilinin önünde olmayan insanda hilm olmaz. İnsan, sözlerini sadece diline emanet ederse ve dili de kalbiyle zıtlaşırsa kendisini rezil rüsva eder. Eğer insan, sözünü filleriyle tartarsa bu tutumuyla, konuştuklarını teyit ettirmiş olur. Etrafına bakarsan; cimri insanların, fiilen değil de, kavlen cömert olduklarını görürsün. Çünkü onun dili, kalbinin önündedir; kalbine hâkimdir. Bana söyler misiniz, sözünün eri olmayan insanın şeref ve mürüvvetinden bahsetmek mümkün mü? İşin ilginç yanı, bu insanlar konuşurken, söylediklerinin hak olduğunu ve kendilerinin de söylediklerini tatbik etmek zorunda olduklarını bilirler... Mürüvvetli ve şahsiyetli insan, başkalarının kusurlarını görmez. Çünkü insanların kusur ve ayıplarını sayıp döken ve kendi kusurlarını görmezlikten gelenler, mâlâyaniyât ile meşgul olmus olanlardır; vesselam."
Sayfa 395Kitabı okudu
Buhari
"Cimri , Allah'dan, cennetten ve insanlardan uzak, buna karşılık cehenneme yakındır. Cömert de Allah'a, cennete ve insanlara yakın, buna karşılık cehennemden uzaktır."
"Cömert, Allah'a, cennete ve insanlara yakın, cehenneme uzaktır. Cimri ise, Allah'a, cennete ve insanlara uzak, cehenneme yakındır."
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Büyüklerden tavsiyeler (100/100)
91. Cömert olun cimri olmayın. 92. Çalışkan olun, tembel olmayın. 93. Sabırlı olun, aceleci ve isyankâr olmayın. 94. Emin olun, hain olmayın. 95. Cesur olun, korkak olmayın. 96. Tövbekâr olun, ümitsiz olmayın. 97. Dert alan olun, dert veren olmayın. 98. Hiçbir konuda önyargılı olmayın. 99. Eşyalarınızı her zaman aynı yere ve topluca koyun. 100. Ölçü ve tartılarınızı, hesaplarınızı net yapın.
Ayşenur Nisa Uzun

Ayşenur Nisa Uzun

@AysenurNisa
·
02 Nisan 02:20
Büyüklerden tavsiyeler (100/90)
81. Lider, İslami emirlere riayet etmenin üzerinde değildir ve şeriat ne emrettiyse ona bağlı kaldığı müddetçe o makamda kalmaya devam edebilir. 82. Lider otoritesini içinde büyük bir sorumluluk taşıyan ilahi bir emanet olarak kabul eder. Kur’an lidere, görevini Allah için yapmasını ve otoritesi altında bulunanlara nazik davranmasını emreder. 83. Dilbilgisi ve imlayı iyi öğrenin. 84. İşinizi % 100 bitiriniz. % 99 değil. 85. “İnsanlar, içinde bir tane binmeye ve yük taşımaya elverişlisi bulunmayan yüz deve gibidir.” (Buhari, Müsned, Tirmizi, İbn-i Mace,) 86. Konuşmanız, net, açık ve kısa olsun. Muğlak olmayın. Iııı, de, da, ya kullanmayın. 87. Bir münazarada duygularınıza hâkim olun. Yüksek ses tonu ve heyecen; sizi izleyenlerde haksız oluğunuz zannı oluşturur. Karşınızdakinin, mantık hataları ve çelişkilerini görmenizi engeller. Vermek istediğiniz ana mesaja odaklanın. 88. Güzel koku kullanın. 89. Temizliğe dikkat edin. 90. Randevunuza geç kalacağınızı tahmin ettiğinizde önceden haber verin.
ÖMER HAYYAM(RUBAİLER)
Ey özünün sırlarına akıl ermeyen; Suçumuza, duamıza önem vermeyen; Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık; Umudumu rahmetine bağlamışım ben Büyükse de isyanım, kötülüklerim, Yüce Tanrı' dan umut kesmiş değilim; Bugün sarhoş ve harap ölsem de yarın Rahmete kavuşur elbet kemiklerim. Tanrım bir geçim kapısı açıver bana; Kimseye
esirger mi?
Eğer Allah bir ara senden bir lokma ekmeği, bir yudum suyu veya diğer herhangi bir şey’i esirgerse bil ki böyle olması senin için faydalıdır. Çünkü Allah her şey’i bilir. Her şey’in faydasına ve zararına vâkıftır. Fakir değildir. Âciz değildir, cimri ve zâlim değildir. Bil’akis hudutsuz derecede cömert ve şefkatlidir. Eğer seni bir şeyden mahrum etti ise bu gene senin menfaatin içindir. Fakat sen yukarıdaki çocuk ve hasta misâli bunu anlamazsın. Her şey’i senin için yaratan Allah senden bunları esirger mi? Nasıl esirgesin ki.
Sayfa 182 - Çelik YayınlarıKitabı okudu
İBRETLIK PAPAZIN HALİ
Mevlana Hazretleri zamanında Hristiyan papazın biri, pazarda alışveriş yaptığı satıcıyla çok sıkı ve sıkıcı bir pazarlık yapmış, satıcı da arkasından "Bunlar ne cimri adamlar ya!" diye söylenmeye başlamıştı. Mevlâna, bu cimri ifadesinden dolayı satıcıyı ikaz etti: "Papazın arkasından böyle konuşma. Onlar senin dediğin kadar cimri değiller. Aksine çok cömert insanlar. Baksana onlar İslâm'ı da, imânı da, cenneti de size brakmışlar. Bundan daha büyük cömertlik olur mu?"
Sayfa 61 - Hayrat NeşriyatKitabı okuyor
Reklam
İngiliz askerlerine bu konuda ne cömert, ne de hain veya cimri denebilirdi; zira veriyorlardı, ama hakaret kusan bir gururla veriyorlar, en düşküne bile "Keşke vermeselerdi" dedirten bir şekilde veriyorlardı. Sonra onlar gitti ve yerlerini İtalyanlar aldı: Farfaracı, sıcakkanlı, anlaşmaya uygun ve leylek düşmanı İtalyan askerleri.
Bu ruh ya da içimizdeki can dışımızdaki hayatla tümüyle alakasız. İnsan cesaretini toplayıp da ona ne düşündüğünü sorabildiğinde hep diğer insanların söylediklerinin aksini söylüyor.... Gerçekten de dünyanın en tuhaf mahluku bu: kahramanlıktan uzak, rüzgârgülü gibi değişken, "mahcup, küstah; iffetli, şehvetli; geveze, suskun; çalışkan, çabuk yorulan; becerikli, sakar; melankolik, iç açıcı; yalancı, dürüst; bilgili, cahil; cömert, cimri ve müsrif" - kısacası, öyle karmaşık, öyle belirsiz, toplum içinde onun hamaliyesini üstlenen versiyonuyla öyle alakasız ki insan bütün hayatını onu anlamaya çalışmakla geçirebilir.
Sayfa 28 - Virginia Woolf. The Common Reader'da Montaigne üzerine deneme.Kitabı okudu
769 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.