Herkese selam, bu kitabı okuduğum ve bitirdiğim için çok mutluyum. Çünkü bu benim kitabı ikinci okuyuş denemem ve bu sefer başardım. Hatta oldukça başarılı bir polisiye okuması oldu diyebilirim. Öncelikle kitaba dair düşüncelerime geçmeden önce şunu belirteyim; kitap seçimi yaparken 'Yavaş ilerleyen, fazlasıyla etkileyici, ana karakterin
Yazarı suçlamıyorum asla, kitabın buram buram kalitesizlik koktuğunu bildiğim halde okuyan bendim. Benim hatam.
Aklı s*kini düşünmekten başka hiçbir şeye basmayan, arka zekalı bir adam. Ve yine zerre aklı olmayan, aptal, mal ve daha da fazlasını saydırabileceğim güçsüz bir kadın karakteri. Ya senin neden hiç iraden yok? Ya sen nasıl salak bir
Sarah Jio-Agapi
️5/5
Henüz şimdi bitirdim kitabı ve sıcağı sıcağına da buraya koştuuuuum geldiiiiiim. #okudumbitti
Bu 5'nci Sarah Jio kitabımdı. Aynı zamanda itiraf etmeliyim ki en sevdiğim Jio kitabı da bu oldu. Bazı konuları bir anda hızlı hızlı geçiyor gibi hissettiğim oluyor her kitabında ama bu kitapta bu durum beni pek rahatsız etmedi hatta çok fazla da bu hissiyatı kapılmama sebep olmadı.
Diğer kitaplarından çok daha ilginç geldi bana Agapi. Mistik desem değil, ütopik desem tam değil. Böyle bambaşka bir dünyası olan, tanımlaması zor bir kavram gibi düşünün.
Neden mi?
Ana kahramanımız olan Jane aşkı hiç yaşamamış olsa da var olan aşkları görebilmeye başlar. Bu belirtileri ilk zamanda bir hastalık belirtisi olarak yorumlamış olsa da gelen bir mektup ve yaptığı bir görüşme ona hayatının bambaşka kapılarını açmaya başlar. Hayata daha farklı bakmaya başlayan Jane bu gerçekler karşısında ikili yol ayrımının tam karşısında kalır.
Tıbbi bir operasyon ya da kalbinin sesi. Böyle bir durumda kalp sesi çok çılgınca gelse de herhalde bir tek bu kitapta mantıklı bir seçim olmuştur diye düşünüyorum.
Öte yandan diğer karakterlerin yarım kalan hikayelerini tamamlayıcısının Jane olması da gerçekten çok güzeldi. Bu bölümleri okurken çooook keyif aldım ve bugün 220 sayfa daha okuyarak kitabı tamamladım.
Eğer hafif, akıp giden ve sizi farklı yolculuklara çıkartacak bir kitap arıyorsanız Agapi buna uygundur bence! tavsiye ederim!
"İnsanın yüreğinin iyi olması için akla gerek yoktur."
"üzülme" dedi. "insan bazen mecbur kalır."
George ve Lennie çok iyi dosttur ve iki gezgin mevsimlik tarım çiftçisidir. Akli dengesi yerinde olmayan Lennie yüzünden, onun yaptığı hatalar yüzünden, bir yerde kalıcı olarak çalışamamışlar ve sürekli yer değiştirmek zorunda kalmışlardır. Son girdikleri işte Lennie söz verir fakat tabii ki bir şeyler yine ters gidecektir. George karakteri ne kadar dürüst, mantıklı ve sabırlı biriyse Lennie o kadar zıttı. Bazen sevgisinin sonuçları ölümle sonuçlanabiliyordu mesela. Ama bu tamamen saf niyetle bilinçsiz yaptığı bir şeydi. Sonu çooook hüzün içerir. Kitap bana resmen "Bazen çoook sevmenin bile çok bir önemi kalmayabilir, eğer mecbursan ondan vazgeçmelisin." diyordu. Yazarın insan ile insan ilişkisini hatta insan ile doğanın ilişkisini anlattığı bu kitapta gerçekten gerçek dostluğu hissedeceksiniz.
Karındeşen Jack...
Seri katillerin zihinlerinin işleyişi beni hep çeken konulardandı. Nasıl olur da bu kadar soğukkanlı olabilirler, öldürecek nefreti nasıl oluyor da bu kadar hissediyorlar diye düşünmekten kendimi hiçbir zaman alamadım.
Hiçbir surette yakalanamayan, peşindeki polislere yazdığı cüretkar mektuplarla başlı başına merak konusu Karındeşen Jack zaten okunası bir karakter de, peki ya ömrünü bir katille geçirdiğini çooook sonra öğrenen karısı için ne söylersiniz?
Peki ya size Karındeşen'in işlediği cinayetlerin yegane sebebinin karısına duyduğu sonsuz aşk olduğunu söylesem?
Acısıyla tatlısıyla sürdürdüğünüz evliliğiniz eşinizin ağır hasta olmasıyla son demlerinde. Sizi yanınıza çağırıyor, sizin hediye ettiğinizi dahi unuttuğunuz günlüğünü veriyor, hepsi senin aşkından diyor.
Aşk mektupları beklerken bir dizi cinayetleri detaylarıyla okuyorsunuz, hatta inanamıyor, her bir sayfayı ikişer üçer kere okuyorsunuz. Çok sevildiğiniz için işlenmiş cinayetler...
Son sayfasına kadar merakla okuduğum romanı zevkle tavsiye ediyorum.
"Aşk, en mantıklı erkeği delirttiği gibi; munis bir erkeği de bir canavara dönüştürebilir."
Keyifli okumalar dilerim!
Merhabalar,
Uzun zamandır elimde olan Sahilde Kafka kitabını bitirdim. Uzunca bir süreye yayarak okudum, nedendir bilinmez kitap beni içine çok almadı. Çok heyecanlıydım Haruki Murakami'nin kalemiyle tanışacağım için fakat istediğim şekilde gelişmedi olaylar okumaya başladıktan sonra. Bir bölüm okudum bıraktım, iki bölüm okudum bıraktım. Sonra
Gerçekten günlerce şu kitaba ne yazsam diye düşündüm. Bir ara aman boşver yazmayayım dedim sonra yazsam mı ya oldum ve en sonunda yazma girişiminde bulunuyorum şuan.
İlk defa bir kitap hakkında ne yazacağımı bilmiyorum çünkü yani normalde kitapları çok gömen birisi değilimdir, elimden geldiğince başkaları belki beğenebilir diye çok sevmesem de
