Herkes bir parçamı alıyor hatıra diye.Çöpçü çöpümü, dünya vaktimi, ve ölüm beni.
Hayalinizdeki hayat kaç metrekare?
Hayat tercihimiz hamburger tercihimize benzer. Bazı insanlar büyük boy, bazıları orta boy, bazıları küçük boy hayat ister. Kişilerin başarı tanımı, kendisine layık gördüğü hayatın büyüklüğüne göre değişir. Çoğunluk orta kararadır ve orta sınıf hayatı sever. Bu gruptakiler, "Hayatını yüksekte kurma yel götürür, alçakta kurma sel götürür," felsefesine inanırlar. Bazıları en dipte kaybeden insan olarak yaşamayı seçer. Bazı insanlar ise büyük adam olma güdüsüyle doğar. Bunlar zirvede yaşarlar ya da kendilerini yaşamış saymazlar. Toplumdaki üst, orta ve alt sınıflar da böyle oluşur. Sınıf atlamanın en şık yolu başarılı olmaktır. Doğduğunuz sınıf ne kadar şanslı olduğunuzu, öldüğünüz sınıf ne kadar başarılı olduğunuzu gösterir! Büyük adam olmak ile başarılı adam olmak aynı şey değildir. Büyük yaşamak, kendi hayatından taşıp milyonlarca insanın hayatını etkilemek, çok sayıda insanın olmak istediği ama az sayıda insanın ulaşabildiği bir yüksekliğe çıkmaktır. Büyük adam olmak herkese açık bir pozisyon değildir. Oysa başarılı olmanın kapıları herkese açıktır. Herkes başbakan olamaz ama herkes işini daha iyi yapan, kendi kendine yetebilen, çevresindekileri kalkındırabilen biri olabilir. İşini iyi yapan bir çöpçü, başarılı bir küçük adam olsa da, insanlık için değeri, işini kötü yapan bir krala denktir.
Reklam
Herkes bir parçamı alıyor hatıra diye Çöpçü çöpümü, dünya vaktimi ve ölüm beni..
Kanada'dan aldığı kalın gömlekleri eski ayakkabılarını, kar külahını giyer, geyik başlı bastonunu koltuğunun altına sıkıştırır. Zulmedecek, kendi üstünlük hastalığını şehvet gibi tatmin edecek bir biçare insan arardı. Yüzü ve dudakları al al, bıyıkları kıpkırmızı olduğu halde bir yeşil gülümseme ile dört yanına bakardı, üstü başı, omzu kıçı bir hizada korkunç bir mahlûktu. Hiçbir hayvan, onun kadar çirkin olamazdı. İhtiyar çöpçü atları güzeldi. Uyuz eşekler güzeldi. Her tarafı yırtık, gözleri irinli hasta kediler güzeldi. Sokak köpekleri ne güzeldi! Hamamböcekleri, zinalar harikuladeydi. Bizim çirkin dediğimiz; yüzleri bilinmiş, tadılmış, resmi çizilmiş olmayan kendi halinde insancıklar güzeldi. Ama o, sıhhatli yanaklarına, beyaz dişlerine, kırmızı bıyıklarına, kumral saçlarına rağmen çirkindi.
Sayfa 14
Çöpçü olacaksan da en iyisi ol, burada çöpçünün en iyisi yaşıyor desinler.
Evet bütün siyaset adamlarından tiksiniyordum:Eğer elimde olsa,hiç durmaz siyaset adamlarından bir çöpçü taburu kurardım .
Reklam
Cesaret
Bugün yaşadığım bir meseleyi anlatmak istiyorum. Derin derin düşünürken Allah'ın işidir işte denk getiriyor. Baba oğul birine denk geldim ve çocuğa sordum "babanı seviyor musun?" diye. Evet anlamında başını salladı. Sonra çocuğa babamın dün durduk yere bana karşı yaptığı hürmeti anlattım. Babası bana "bunda neye şaşırdın ki?
Boş vakitlerinde sanatçı olabilirsin sanıyorlar, halbuki kimse boş vakitlerinde çöpçü, mühendis, avukat ya da beyin cerrahı olmanı beklemez.
Sayfa 234 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo’nun resim, Beethoven’ın beste veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki, herkes durup, “burada işini çok iyi yapan bir çöpçü yaşıyor” desinler.
Sayfa 141
Sonrasında tokadı yapıştırması...
Bak oğlum, dedi, seninle pazarlık edelim! Biliyorsun ki dünyada herkesin rızkı başka başka yollardan... Kimisi bakkal, kimisi kunduracı, kimisi çiftçi, kimisi de mesele çöpçü. Bu neden böyle? Çünkü Allah herkese derece derece akıl vermiştir. Bir doktorun işini bir çöpçü beceremediği gibi bir çöpçünün işini de bir doktor göremez. Şimdi olabilir ki senin kafan da okuyup bey olmaya uygun değildir. İçinden "Ben okuyup bey olmak istemiyorum, ben kunduracı olacağım yahut da çöpçü!" Ha? Söyle, sen ne olmak istiyorsun mesela? Fikrini apaçık söyle, korkma... Bak çöpçülere... Ne okul kitapları var ne de akşamları ders soran beybabaları... Sen de "Ben çöpçü olacağım, okumak istemiyorum." dersen ben de senin yakanı bırakırım, bir daha da ders sormam...
Reklam
1216 syf.
·
Puan vermedi
·
58 günde okudu
Yine ustanın elinden harika bir kitap. Kitap tam metin olduğundan dolayı 3 bölümden oluşuyor. 1. Birinci bölümde askeri üstte araştırma sırasında oluşan virüs askeri personele buluşmaya başlıyor, bölge karantinaya alınmadan önce bir asker ve ailesi bölgenin dışına çıkmayı bağırıyor, bölgenin dışına çıktıktan sonra virüs hızlı şekilde bölgeye, sonra şehre ve en sonunda ülke ve ülkelere yayılmaya başlıyor. Daha sonra ciddi şekilde yaptırımlar ve ölümler oluyor. Kitabın ana karakterleri bölüm bölüm burada meydana çıkıyor. 2.Kitabın ikinci bölümünde ise 2 karakter ön plana çıkıyor kötülük adına kara adam Randall Flagg ve iyilik adına 100 küsür yaşında olan Abagail'ın insanların rüyalarına girip kendi yanlarına çekmeye çalışmaları iyilerin ve kötülerin tercihlerini yapması tabi burada insanlar seçtiği kişinin yanına ulaşmak için bir dizi zorluklardan geçip yeni yerleşim yeri ayarlamaları ve düzen oluşturmalı 3. Kitabın son bölümünde Savaş hazırlığı yapılması bazı kişilerin iyi tarafa komplo hazırlığı ile bazılarının kötü tarafa hazırlıkları devam ediyor. Çok uzatmadan kötü tarafta bulunan çöpçü adamın yapmış olduğu atom bombası sonrası kötü taraf komple yok olduğu var sayılıyor. Kitabın sonu beklediğim gibi olmasa da güzel bir kitaptı
Mahşer
MahşerStephen King · Altın Kitaplar · 20123,416 okunma
•Bir filozof: “Sana acıyorum. Görevin hem çok zor hem çok pis.” •Bir çöpçü: “Ancak sizin göreviniz nedir?” •Bir filozof: ”Ben insanın zihniyle, arzuları ve davranışlarıyla ilgileniyorum.” •Bir çöpçü: “Ben de size acıyorum.”
·
Puan vermedi
Zaman nedir? Ne için yaşıyoruz?
Yıllar önce, ortaokuldayken Türkçe öğretmenimiz bu kitabı okumamızı istemiş, ardından sınıfa gelip şu soruyu sormuştu: Sizce zaman nedir? Bu sorunun ardından da bir başka soru gelmişti. Şimdi yaptıklarımızın esas amacı ne? O zaman bu soruların anlamını anlamamış, çok saçma bulmuştum ama kitabı okuduktan sonra ve olgunlaşmış zihniyetimle daha iyi anlamaya başladım. Kitap, Momo adlı kimsesiz küçük bir kızın insanları nasıl kurtardığını anlatıyor. Hatta insanları demek az kalır, tüm dünyayı! Zamanımızın ne kadar değerli olduğunu, kendimizi sıkıcı ve sürekli işlerimizden soyutlayıp biraz olsun kafamızı kaldırıp etrafımızdaki güzellikleri görmemizi sağlıyor, hayal dünyamızın zenginlikleri yerine etrafı duvarla örülü odalarda oynanan oyunların bizi nasıl kısıtladığını anlatıyor. Arkadaşlığın önemini, her şeyin küçük ölçütlerle güzel göründüğünü, büyüdükçe insanın yalnızlaştığını gösteriyor. Değerli zamanımızı, nasıl har vurup harman savurduğumuzu öyle sinsi bir dille anlatıyor ki kitap bittiğinde şaşıp kalıyorsunuz. Kitabı okurken, zamanın aslında bizim şekillendirdiğimiz bir bulut olduğunu düşündüm. Nasıl düzenlersek, öyle işliyordu hayatımıza. Çocuk kitabı gibi görünüyor belki ama içi felsefe dolu. Üstelik yan karakterleri de çok etkileyici. Turist rehberi Gigi, Çöpçü Beppo ve hatta Duman Adamlar. Hepsi farklı gerçeklerin sembolü. Umarım kitabı okurken sizde zamanın bizim bildiğimizden daha farklı olduğunu düşünürsünüz. Kendi zamanınızı şekillendirmeniz, dilekleriyle.
Momo
MomoMichael Ende · Kabalcı Yayınevi · 201365,5bin okunma
472 syf.
7/10 puan verdi
Beni Bu "Şehir" Boğuyor, Bilmem Bana Ne Oluyor
Bir şehir düşünün. Harabeye dönmüş, her yer çöple dolu, pislik içinde, sokaklarına kaos hakim, polislerin silahı yok, gangsterler polislerin silahlarını almasın diyeymiş bu da, ne hikmetse... Farklı milletlerden birçok insan bir arada, ama herkes aynı dili konuşuyor, herkes dünyadan bir yerlerden buraya gelmiş, ama burası neresi bilen yok. Başka
Ölüme Yazgılı Şehir
Ölüme Yazgılı ŞehirArkadi Strugatski · İthaki Yayınları · 20247 okunma