bir başka dilde 'sıla' diyorlardı ayak izlerine
fakat yetmişinden sonra da sürgün çekilmez ki.
Sayfa 49Kitabı okudu
içimde gidenlere ait bir boşluk büyüyor
noktasını yitirmiş ünlem gibi duruyorum
hayata karşı, mahçup.
Sayfa 12Kitabı okudu
ve bulunur her zaman dar olan ağaç.
Sayfa 47Kitabı okudu
ayaklanır sözcükler, ihtimalen incinir mısra
öpülmezse dudaklarınız, kanar aşk.
telaşa düşer kalbim, karanlığa sığınır acı.
Sayfa 44Kitabı okudu
ey insan
kimbilir hangi son yakışır sana...
Sayfa 42Kitabı okudu
tütünde yara vakti şimdi
dumanını düş gören uçurumlara savurup
bir sigara yakmalı.
Sayfa 39Kitabı okudu
sevdim ateşi, zerdüşt'den buyana hep sevdik
terazisi bozuktu ayrılığın, gecenin adı yoktu.
Sayfa 39Kitabı okudu
susuyor ve çoğalıyoruz
katsayıları artıyor acıların
Sayfa 20Kitabı okudu
tutulan bütün günlükler yalandı
zaten mehtap da hiç güzel değildi.
Sayfa 38Kitabı okudu
hırkasını özler derviş ama yoktur ağlayanı ardından.
Sayfa 31Kitabı okudu
kavuşturan yollar ayrılmak için mi olmalı?
Sayfa 29Kitabı okudu
sen dinsizdin fakat incilini ne çok sevmiştin Lukas'ın
ihtimal ki diğer yanağını da öpmüştü İsa, güldük...
Sayfa 9Kitabı okudu
farkındaydık günler de akıyordu sular gibi
fakat hesabını tutacak mecalimiz yoktu
tutmadk da.
ve komşu madam bir daha keman çalmadı.
Sayfa 8Kitabı okudu
kırık bir saz gibi asılırken bahtına
ne telin kalır ne de mızrabın.
Sayfa 34Kitabı okudu
iyi geceler kalbim
boşluğuna dokun hayatın.
Sayfa 24Kitabı okudu