Büyük şehrin küçük bir mahallesinde Coşkun Ermiş’in
ahşap evi, oturma, yemek ve çalışma odası olarak kullanılan
ve dış kapıdan doğrudan doğruya girilen büyük oda,
ortada yuvarlak bir yemek masası, sağda –yönler seyirciye göredir–
küçük bir çalışma masası, solda bir kitaplık.
İki koltuk, bir kanape, birkaç sandalye ve sehpa.
Eşya genellikle eskidir, arasında bir iki yeni mobilya görünür.
Her şey biraz üst üste.