''...Uğruna mücadele ettiğimiz, canımızı verdiğimiz millet bizim yanımızda olsun. Fiziki varlıklarıyla filan da değil. Sadece yürekleriyle. Biz onların gönlünü yanımızda hissedelim, yeter.''
''Neden böyle söylüyorsun? diye sordum.
''Kendimizi çok yalnız hissettik komutanım.'' dedi. Sonra da kestirip attı:
''Kendimizi milletsiz hissettik...''
Bu cümle vurdu beni. Bıçak gibi, ustura gibi, balta, hızar gibi. Benzer bir cümleyi, Van'dan Yüksekova'ya giderken bir helikopter pilotu yüzbaşım da söylemişti.
''Biz artık silah arkadaşlığımız ve asker onurumuz için savaşıyoruz.'' İbretlikti, alemi cihandı ve pek çokları söylemeseler, söyleyemeseler bile hallerinden, edalarından, bakışlarından çok şey anlaşılıyordu. Dağdaki Mehmetçik kendini yalnız hissediyordu. Nasıl olmuştu bu?