Sır senin içinde yatıyor. İçinizde aldırılmamış bir girdap enerjisi atmosferi var. Bazılarını tanıyorsun. Onlar, ya da bir zamanlar, çok fazla duygu yüklü en baskın düşüncelerinizdi. Geceleri seni uyutmadılar ve çözümsüz, onları kategorize edip saklamanın bir yolunu bulman gerekiyordu. Gitmişler gibi görünüyorlar, akılları kaçırmışlar, ama öyle mi? Çözümlenmemiş, biri şimdi ve tekrar bir hatırlatma olarak ortaya çıkacak ve incelenmezse hayallerinizin gerçekte yapıldığı şeyin bir maddesi olmaktan başka çareleri kalmayacak. Sır senin içinde yatıyor. Bu çözülmemiş, duygu dolu sorunları çözmek için sadece farkındalığınızın ışığını gerektirir. Bir dahaki sefere ortaya çıktığında yanlarından kaymalarına izin verme. Onu "sözde" deposundan çıkarın ve bu şimdi anın bu yeni atmosferinde inceleme cesaretini bulun. Bunu yeterince tuttuğuna karar ver ve serbest bırakmaya bak. Onu parçala, suçluluk duygusunu ara, suçladığın nedenlerle, bir zamanlar güvensizliğin olan duygularını daha derinlere in. Dolabı temizler gibi, artık saklamanıza gerek olmadığını düşünün. Yükünüzü "hafifletmek" için içinizdeki farkındalığınızı kullanın ve yüzdüğünüz yüksek frekanslar için yer açın. Hizalandıkça ve yaratıldığınız gibi akmaya başladığınızda kendinizi çok fazla minnet ve Sevgi ile doldururken bulacaksınız. Sır senin içinde yatıyor.
Çözülmemiş, çözülmemiş, sonuca varılmamış, huzursuz, kararsız, uyumsuz, daha ileri düşünceye tabi olan her şey.. Çözüm arayışında birbiri ardına dolaşıyorlar. Öyleyse sol beynimizden çıkalım ve sağa doğru. Düşünsene, Dünya dev bir mıknatıs. Çekirdeği erimiş metalden oluşan girdap okyanusu gibi katı demir. Dünyayı saran manyetik alan yaratan
"Umutsuzluk, çözümlenmemiş çatışmaların nihai sonucudur; bu duygunun en derininde kişinin içinde bölünmüş olmaktan ve hiçbir zaman içten olamamaktan dolayı duyduğu keder vardır." 
İçsel Çatışmalarımız 
Karen Horney
Sonuna kadar yaşanıp çözümlenmemiş her sorun, dönüp dolaşıp ileride yeniden karşımıza çıkar.
„Es kehrt alles wieder, was nicht bis zu Ende gelitten und gelöst ist.“
Hermann Hesse
İlişki problemleri, uyanış için çok büyük fırsatlar sunar. Çocukluğumuzda edindiğimiz acı şablonlarımızı, yetişkin ilişkilerimizde de kullandığımızı düşünürsek, ilişki problemlerinden dolayı birçok insanın terapiye gelmesi şaşırtıcı değil. Samimi yetişkin ilişkileri bizim duygusal ihtiyaçlarımızı karşılamadan çözümlenmemiş sorunları harekete geçirme eğilimindedir. Ebeveynlerimizle ilgili sorunlarımızı genellikle partnerimize yansıtırız ve sonrasında onlara daha fazla kızabiliriz çünkü bilinçaltımızda bize şu anda olanlarla birlikte geçmişimizde olanları hatırlatır.
( Dr. Lindsay C. Gibson )
İdeolojik meal yazımı, “yeni bir din tasavvuru” oluşturmak gibi bir maksada hizmet ettiği için reddedilmelidir! Kur’ân metnine hakkıyla vakıf olmak için gerekli alt yapı ve birikimden yoksun bulunan kitleler, meal vasıtasıyla Kur’ân üzerinden belli maksatlara kanalize ediliyorsa, burada elbette mesele farklı bir mahiyet kazanmış demektir.