Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yaşamda, aynı ağızda beliren ağrılı yaralara benzer şekilde ruhu yalnızlık girdabında kemiren ve yavaş yavaş yok eden yaralar vardır. Çoğunlukla bu akıl almaz ıstıraplar; az görülür, garip ve can sıkıcı tesadüflere yüklendiğinden, olup bitenler hakkında başkalarına herhangi bir şey anlatmak da imkansızdır. Biri onlarla ilgili konuşur ya da yazarsa insanlar onları kuşkucu bir tavırla gülümseyerek karşılar ve küçümseyen sözlerle onaylamış görünürler ama gerçekte, yaygın olarak benimsenmiş değerler doğrultusunda kendi inançları ve kabulleri çerçevesinde düşünmeyi sürdürürler, çünkü bu yaraların ilacı yoktur. Bu ağrıyı dindirmenin tek yolu şarap içerek unutmak ya da afyon ve düşünmekten alıkoyan maddelerin vereceği sahte uykudur. Ne yazık ki bu çözümlerin etkisi geçicidir ve bir süre sonra bunlar ağrıyı dindirmek yerine daha da çoğaltırlar.
Sayfa 7
Ah, ne güzel kitaplar okumuşlar, Televizyon keşfedilmeden önce çocuklar! Rica ediyoruz, yalvarıyoruz hepinize, lütfen. Evinize gider gitmez atın televizyonunuzu pencereden, Televizyonun boşalan yerine, Hemen koyuverin bir kütüphane. Sonra dolsun o güzelim kitaplar raflara, Girmesin bir daha o kötü görüntü odalara. Başlayacak kavga, gürültü, tekme, tokat, Kalmayacak evinizde belki rahat- Ama korkmayın, söz veriyoruz size En geç bir yada bir iki hafta içinde Yapacak bir şey bulamayınca çevrede, Başlayacaklar gereksinim duymaya, Güzel bir kitabı baştan sona okumaya. Ah, bir kez ama bir kez başladılar mı, Nasıl sarıyor sevinç hepsinin suratını. Öyle hızlı düşünür ki bu çocuklar İnanın, biz neler gördük diye soracaklar Bu garip makineye gözleri takılınca, Hayretten donup kalacaklar ekranın karşısında. Geçtikçe aradan uzun yıllar Yaptıklarınızdan dolayı sizi kutlayacaklar.
Reklam
Her sıradan insan, yaşamında huzurlu ve güvenli olmak ister. Oysaki gerçek yaşam, krizlerde var olur. İnsanın aradığı huzur ve güven hisse, içinde bulunduğumuz maddi dünyanın verebileceği bir şey değildir. Çünkü dünya hayatı, mücadele gerektirir ve insan, bu mücadelenin tutuşturduğu güvensizlik ateşiyle pişer olgunlaşır. Ne zaman bir güvensizlik hissederse insan, işte o zaman daha canlı, daha uyanık olur. Kendimizi güvende hissettiğimiz anlarda tuhaf bir aptallık, garip bir uyuşukluk halinin de üzerimize yapıştığını fark ettiniz mi? Güven duygusu, mücadele isteğinin ayaklarına bir pranga vurarak onu en karanlık zindanların en korkunç dehlizlerine hapseder. Nasıl mı? İnsan, mücadele etmeyi bıraktığında, aslında zekasını terk eder. Ona gereksinim duymaz, çünkü zeka mücadeleyle var olur. Güvende hisseden insanın ise zekaya da ihtiyacı yoktur. Hayattı kolaylaştıran çözümlerin, büyük ve yeni fikirlerin hep bir kriz anında, ona bir çözüm bulmak üzere ortaya çıkması da bu yüzdendir.
Sayfa 179Kitabı okudu
Sakal Konusunda Bir Şüphenin İzahı...
Abdullah İbni Amr İbnü’l As (r.anh) şöyle dedi; "Rasulullah sakalından enine ve boyuna alırdı" [Tirmizi 2763] Bu hadis UYDURMA'dır. Hadisin uydurma olmasının sebebi, hadisin senedinde geçen Ömer bin Harun el-Belhi’nin kezzab/yalancı olmasından dolayıdır. Yahya bin Main ve Salih el-Cezer’e bu ravinin yalancı olduğunu söylemişlerdir.
Sayfa 196 - 2.Cilt
Mike Teavee televizyona gönderiliyor
Rica ediyoruz, yalvarıyoruz hepinize, lütfen. Evinize gider gitmez atın televizyonunuzu pencereden, Televizyonun boşalan yerine, Hemen koyuverin bir kütüphane. Sonra dolsun o güzelim kitaplar raflara, Girmesin bir daha o kötü görüntü odalara. Başlayacak kavga, gürültü, tekme, tokat, Kalmayacak evinizde belki rahat- Ama korkmayın, söz veriyoruz size En geç bir yada bir iki hafta içinde Yapacak bir şey bulamayınca çevrede, Başlayacaklar gereksinim duymaya, Güzel bir kitabı baştan sona okumaya. Ah, bir kez ama bir kez başladılar mı, Nasıl sarıyor sevinç hepsinin suratını. Öyle hızlı düşünür ki bu çocuklar İnanın, biz neler gördük diye soracaklar Bu garip makineye gözleri takılınca, Hayretten donup kalacaklar ekranın karşısında. Geçtikçe aradan uzun yılar Yaptıklarınızdan dolayı sizi kutlayacaklar. Bu arada üzgünüz Mike'ın başına gelenlere İnanın isterdik getirmek onu eski haline. Başka birşey gelmiyor elimizden Aslında bu onun için en iyi yol belki de.
En önemli şey aklımızda kalan, Eğer çocuklarsa sözkonusu olan, İzin vermeyin ASLA, ASLA Girmesine televizyonun yanına Yada hepsinden en iyisi Hiç almayın o aptal şeyi Girdiğimiz her evde çocuklar gördük, Ekranın karşısında ağızları bir karış açık. Tembel tembel yayılmışlar, dilleri dışarı sarkar, Öyle dalmışlar, birde bakarlar ki gözleri
Reklam
Kitabın en göz alıcı alıntısı
En önemli şey aklımızda kalan, Eğer çocuklarsa söz konusu olan, İzin vermeyin ASLA, ASLA Girmesine televizyonun yanına Ya da hepsinden en iyisi Hiç almayın o aptal şeyi Girdiğimiz her evde çocuklar gördük, Ekranın karşısında ağızları bir kanş açık. Tembel tembel yayılmışlar, dilleri dışarı sarkar, Öyle dalmışlar, birde bakarlar ki gözleri
Sayfa 187
Televizyon için şarkı sözler harika
İşte söyledikleri şarkı: En önemli şey aklımızda kalan, Eğer çocuk/arsa sözkonusu olan, İzin vermeyin ASLA, ASLA Girmesine televizyonun yanına Yada hepsinden en iyisi Hiç almayın o aptal şeyi Girdiğimiz her evde çocuklar gördük, Ekranın karşısında ağızları bir kanş açık. Tembel tembel yayılmışlar, dilleri dışarı sarkar, Öyle dalmışlar, birde
Vakit öğleni geçmişti. İnsanın yüzüne alev alev vuran yakıcı güneşin etkisi azalmıştı. Rüzgar yoktu lakin evin yanında akan derenin başındaki iğde ağacının yapraklarının hışırtısı ve kokusu insana huzur veriyordu. Bir müddet ağacın gölgesinde oturdu. Kokuyu içine çekti. Sonra yokuş yukarı yürümeye devam etti… Zeynep’in annesi ile birlikte