" Yalan Söyleyen Tarih Utansın " kitabının yazarı " Mustafa Müftüoğlu " nın bu kitabı " Cumhuriyet Döneminde Önemli Olaylar " da yakın tarihimize ışık tutuyor..
Konulardan başlıklar : Cumhuriyetin ilanı,Lozan,Saltanatın ve Halifeliğin kaldırılması,İş bankasının kurulması,Türkçe ibadet,Atatürk-İsmet İnönü çekişmesi,1946 seçimleri,Menderes'in idamı...
İki cilt halindeki bu kitabı tarih sever okurlara tavsiye eder ve iyi okumalar dilerim.
....Abdülmecid Efendi'nin 3 Mart 1924 Pazartesi günü bir yıl,üç ay,on dört gün süren Halifeliğine ( 431 ) sayılı kanun gereğince son verilmiş olup,dört saat müsaadenin ardından ailesiyle birlikte sınır dışı edilmiştir...!?
Anadolu İhtilali (1. Cilt)
Sabahattin Selek
Mondros mütarekesinden Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşuna kadar ulusal savaşımızın belgeseli
Birinci Cihan Harbinde 2 milyon kurban verdik.
Cephelerde yaşanan yenilgi ordu kusurundan kaynaklanmıyor, cephelerde yaşanan perişanlık, sivil ve askeri idareye ait aksaklıklar ve memleketin bu çapta bir harp
Binbir Gece Masalları hepimizin bir şekilde duyduğu, belki başlayıp sonunu getiremediği bir eser. ben de bir iki defa başlamama rağmen bitirememiştim. bu sefer burada oluşturduğum okuma listesi dolayısıyla (#49158376) inat ettim ve bitirdim. bitirince daha önce neden yarıda bıraktığımı da anladım çünkü gerçekten sıkıcı
“Herkes keyfine, fantezisine, kendi maksadına, menfaatine, aldatacağına, ve aldatıldığına göre yazar.” Dr. Rıza Nur, I. Baskı, Sayfa 523, Hayatım ve Hatıratım
Bu hatıratta okuduklarımızın temel özeti işte Rıza Nur’un kendi ifadesinde bize sunulmuştur. Yani okuyacağımız hatırat için bize şunları demektedir;
Bu hatırat, benim keyfime, benim
Yazarın tamamen kendi siyasi dünyevi düşüncesine has aynı menzile giden geçmişleri gibi tarihi dedikoduları tarih diye yutturma çabasından başka bir şey değil. Tarihi tarihçiler bilimsel metotlarla ve tarafsız olarak ele almalı yoksa böyle kahvehane ortamında sohbette dinlenen şekilde bir tarih yazıcılığı emperyalizme hizmetten başka bir şey değil.
73 Seçimlerinin propaganda sürecinde tam bir Ecevit rüzgârı esmiştir. Dağa taşa “Karaoğlan” yazılmıştır. Ecevit, adı, söylemi, hatta giyimiyle, birdenbire Türkiye kamuoyunun merkezine oturmuştur. Popülaritesi düşen Demirel ise “şapkasını alıp giden adam” olarak algılanmaya başlanmıştır...
14 Ekim 1973 tarihinde yapılan seçimlerinden CHP, hiç