Malum çevrelerin kadrolarında sadece sağ-sol değil şeyhleri de var, fahişeleri de. Mediaları da var, STK’ları da. Adnan Oktar hem “İslamcılık” yapıyordu, hem de “Atatürkçülük” Hem Masondular, hem de Masonluk karşıtı. Haydar baş Milli Görüşçülükten Atatürkçülüğe terfi eden bir Şeyhti. Sahi Kalkancı tarikatının kim örgütlemişti? Veli Küçük, Tuncay Güney, Sisi kimdi? Saadet Partili, AK Partili siyasilerin çocukları, kardeşleri de bu işin içine çekiliyordu. Tek akılda kalan Captagon tüccarı, Çakma Şeyh Kalkancı kaldı. Emireler, Fadimeler unutuldu gitti. Yüce devletimizin yüksek siyasetinde önemli görevler üstlenen Tuncay Güney, şimdilerde Kanada da hahamlık görevinde, Seyhan Soylu Ankara’da. Sahi o “Cumhuriyet mitingleri” neyin nesi idi. Kimin fikri idi bu iş!?
Abdurrahman Dilipak
Kaynak: habervakti.com/yok-aslinda-birbir
Halide Edip Adıvar (Sultanahmet Mitingleri)
Ortak tema: "Ya şanla şerefle sürdürdüğümüz tarihe devam ederiz yahut ihmal ettiğimiz tarihle birlikte kayboluruz."
Sayfa 64
çelebi şimdi reyiz adına selamlıyor milleti!
28 Şubat 1997 müdahalesi ve 27 Nisan 2007 muhtırası dönemlerinde ordu, "Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı gidiş" içinde gördüğü İslamcı-muhafazakar parti hükümetlerine karşı, Atatürkçü bir sivil toplum kalkışmasını açıkça teşvik etti. 1997'de bu seferberliğin ve merkez partilerinin desteğinin sağladığı meşruiyete dayanarak
Sayfa 174 - İletişim Yayıncılık
****
“ Sultanahmet mitingleri işgal İstanbul’unda İngilizlerin bu gibi toplantılara gösterdikleri sözde toleransı bile esirgedikleri faaliyetler haline dönüştü. Sonu Meclis-i Mebusan’ın dağıtılması, üyelerinin önemli bir kısmının Malta’ya sürülmesiyle bitti. “
****
Sayfa 64Kitabı okudu
Günümüzde olan olayların sebebini anlamak ve sorguya geçebilmek için Kurtuluş Savaşı'ndan bu yana olanları şöyle bir gözden geçirmek
gerekir.
Birinci emperyalist dünya savaşı ile Türkiye'de gördüğümüz manzara şu idi. Bir tarafta emperyalist işgali kabullenmiş, emperyalizmle olan
ekonomik ilişkilerini, yani, Mustafa Kemal'in deyimi ile yabancı
28 Şubat 1997
Bu müdahale, biçimsel açıdan darbe olarak görünmeyişi, esasen medyanın ve modern halkla ilişkiler tekniklerinin etkin kullanımıyla kotarılması bakımından, post-modern darbe olarak tanımlanmıştır. Bu müdahale taktiği on yıl sonra tekrar uygulandı; hükümete karşı düzenlenen kitlesel Cumhuriyet mitingleri bu defa daha militan Atatürkçü bir hava estirdi. Çünkü tek başına iktidar mevkiindeki AKP, liberal reformlarla destek zeminini genişletmişti ve hegemonik kapasitesiyle 28 Şubat'ın koalisyon ortağı RP'sinden çok daha zorlu bir tehdit olarak görülüyordu. Ne var ki bu iktidar gerçekten güçlüydü...
Sayfa 175 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Cumhuriyet Mitingleri
Mitingleri düzenleyenler 28 Şubat benzeri bir senaryoyu öngörmüşlerdi, bu platformun bazı bileşenlerinin itirazlarına rağmen orduya selâmlar ve çağrılar yollanıyordu. Ancak uluslararası konjonktüre, ekonomi-politik ve demokratik gücüne güvenen AKP yönetimi ordunun ültimatomlarına erken seçime giderek cevap verdi. Tek başına iktidarını güçlendirerek çıktıkları bu seçimlerin ardından, darbe girişimlerine yönelik kapsamlı bir yargı operasyonu başlattılar.
Sayfa 184 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
AK Parti'nin siyasi alandaki hegemonik genişleme hamlelerine göz yumulmamış, Kemalist hegemonik blok, sahip olduğu tarihi birikimle siyasi, sosyal ve kültürel alanda muhâfazakâr hegemonyanın teşekkülü için atılan adımları, hegemonik ve tahakküm araçlarıyla engellemeye çalışmıştır. Bu noktada; farklı alanları kapsayan sert bir hegemonya mücadelesi yaşanmıştır. 2007 Cumhurbaşkanlığı Seçimi, Cumhuriyet mitingleri, e-muhtıra, ezan-ı Muhammedi, Kur'an-ı Kerim ve siyer seçmeli dersleri, kamuda başörtüsü serbestliği, öğrenci andı, cenaze marşı, kılık-kıyafet yönetmeliğinde değişiklik, Osmanlıca tartışmaları, Cuma Namazı izni gibi konularda atılan adımlar, söz konusu hegemonya mücadelesinin yaşandığı başlıca örneklerdir.
Sayfa 173 - Metin ErolKitabı okudu
AKP güçlendikçe metamorfoza uğradı -ya da başka bir bakış açısından, maskesi düştü; tartışmaya açıktır. Cumhuriyet Mitingleri'ni, 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin yaşanan 367 oy krizini, 27 Nisan gecesi TSK'dan gelen e-muhtırayı, 2008'de kendilerine yönelik açılan kapatma davasını aştıkça, TSK'daki Kemalist kadroları tasfiye ederek, önündeki en önemli gücü zayıflatmak üzere Gülencilerle birlikte devreye soktuğu Ergenekon, ardından da Balyoz davalarıyla güçlendi, iktidardaki yeri pekişti.
Sayfa 28Kitabı okudu
Kıbrıs’ta Türk Milli Mücadelesi ve 1958 Türkiye MitingleriSelçuk Duman · Berikan Yayınevi · 20133 okunma
“Cumhuriyet mitingleri için büyük kalabalıkları harekete geçiren paranın yerli bir kaynak olduğuna inanmıyorum. Belki içeriden de bir miktar katkı sağlanmıştır ama tasarı küresel bir oyuncunun senaryosu olsa gerektir…“
Sayfa 9Kitabı okudu
Son yıllarda Atsız ve özellikle 1944 davasıyla ilgili ciddi yayınların olduğu hepinizce malumdur. Bu yayınlar arasında ise özellikle, Ahmet Bican Ercilasun, Nergishan Tekin, Yavuz Bülent Bakiler, Ozan Karabulak, Hayri Yıldırım, Talat Ülker, Cihan Özdemir'in çalışmaları dikkat çekicidir. Listeyi daha uzatmak da mümkündür.
Aklınıza hemen şu sorunun
