Cumhuriyetin kurulmasıyla beraber Muğla İline bağlanan ilçenin ismi 1934 yılında;1913 yılında Şam'dan havalanarak bir süre sonra Teberiye yakınlarında uçağı düşürülerek şehit olan ilk pilotlarımızdan Fethi bey’in anısına ismi Megri olan ilçeye Fethiye denmiştir. Bu pilotların kabri Şam Emevi camidedir.
(Detaylı bilgi için Taha Kılınç, Bir rüyayı hatırlar gibi, 224)
Cumhuriyette cumhuriyetçilerden başka yurttaş yoktur. Kralcılar ve komplocular Cumhuriyete yabancılardır, daha doğrusu onun düşmanlarıdırlar.
Maximilen Robespierre
Suya düşen yılana sarılır der atalarımız.
Emperyalizmin güdümünde ki siyaset dünyası adeta bir yılan deryası.
İlahi nutuk ile rol çalmaya kalkanları da görünce Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutuk kitabı ile bir asır önce ki uyarılarını yeniden hatırlatmak artık ulu bir göreve dönüştü.
Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra Türkiye Cumhuriyeti
'TÜRKİYE 1928 YILINA KADAR RESMÎ OLARAK BİR İSLÂM DEVLETİYDİ'
Bu cumhuriyet nedir? Türkiye Cumhuriyeti diye adlandırdığımız cumhuriyet nedir? Bir İslâm devletidir. Kanun-i Esasi yahut Teşkilat-ı Esasiye Kanunu cumhuriyetin ilânıyla beraber birinci maddesini Türkiye’nin idaresi bir cumhuriyettir diye değiştirdi. Kanun-i Esasi’nin ikinci maddesi Türkiye Cumhuriyeti devletinin dini din-i İslâm’dır oldu. Yani Türkiye 1928 yılına kadar resmi olarak bir İslam devletiydi. 1928 yılında bizim yazımızı elimizden aldılar bunu yaparken de bunu yapmanın bir dayanağını bulmak üzere de İsmet İnönü’nün 120 arkadaşı ile birlikte verdiği bir önergeyle anayasadan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dini din-i İslam’dır maddesi çıkarıldı. 1928. Yani Türkiye Cumhuriyeti beş sene İslâm devleti olarak resmen yaşadı. Ondan sonra bugün kurucu düşünce cart curt böyle saçma sapan şeyler söylüyorlar laikliği savunmak için. Laiklik anayasaya 1937 yılında CHP‘nin altı okuyla beraber olarak girmiştir. Türkiye’nin laik bir devlet olmasının resmen tasdiki 1937’dir.
| İsmet Özel
Türkülerin derlenmesi Osmanlı dönemine kadar gider. Dârülelhan belki de en kapsamlı türkü derleme çalışmalarına ev sahipliği yapmıştır. Cumhuriyet ile birlikte derleme çalışmalarına daha da önem ve özen gösterilmiştir. 1920'li, 30'lu yıllarda daha anketlerle, saha gezileriyle, mahalli sanatçıların İstanbul'da kayda alınmasıyla geniş bir repertuvara erişilmiş, halkın türküleri bazen Dârülelhan sanatçılarıyla, bazen mahalli sanatçıların söyleyiş biçimleriyle kayda geçirilmiştir. İşte onlardan biri Can Yakan Süleyman, bir Arapkir türküsü olan Suyu Saldım Kamışa (Gürcü Kızı) türküsüyle, çok eski ve yorgun bir kayıtta bizlerle...
Teşekkürler, TRT Türkü, Süleyman Şenel ve Celal Volkan Kaya...
Can Yakan Süleyman:
youtu.be/TrdII3Cfot4?fea...
"Suyu da saldım da kamışa
Su da ne yapsın yanmışa
Mevla'm sabırlar versin
Yarinden de ayrılmışa
Gelin gelin de Gürcü müsün
Gürcü de değil burcu musun
Sen o çocuğun da harcı mısın
Elinizden de elinizden
Kurtulaydım da dilinizden
Susasam da sular içmem
Has bahçede gölünüzden"
Türkiye'de anayasa değişimleri
1921 meşruti monarşi Anayasası
1924 sivil darbeyle Cumhuriyet Anayasası
1945 çok partili Demokratik Anayasa çalışmaları
1957 seçimleri sonrası Kemalist ideolojiyi silme üzerine anayasa çalışmaları
1961 Darbe Anayasası
1971 askeri muhtırası sonrası yeni anayasa çalışmaları
1982 darbe Anayasası
2010 referandumu sonrası başkanlık sistemine geçmek için sivil anayasa çalışmaları
Her anayasa değiştiğinde rejim değişir.