Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cumhuriyet'i kuran hareket gerçek anlamda bir direniş göstermiş ve konumunu hak etmiştir. Nitekim mağlup olan devletlerden hiçbirisi böyle bir direniş gösteremedi. O ülkeler galiplerin dayattığı anlaşmaları kabul edip, yeni şartlara adapte olmaya çalışırken, tek direnen Türkiye'dir.
Reklam
Atatürk'ün kafasında tam manasıyla Jean-Jacques Rousseau tipi bir cumhuriyet vardı.
Mesela teslim olmuyor. Türk tarihinde yeni bir cephe açmış, yeni bir anlayış getirmiş. Biz ricat etmeyi bilmeyiz. Atatürk bunu getiriyor. Bu büyük bir cesaret ve çılgınlık gibi görünür. Bütün Anadoludan Polatlı'ya kadar geliyor, bu ricattır. Askeri düzenli çekilmedir. Adını da koyuyor "Savunulacak satıh bütün vatandır," diyor. "Sathı müdafa vardır," diyor.
İtiraf etmek gerekir ki İslâm dünyası ilmi üstünlüğünü 15.asırda tamamlamıştır. Yani 15.asırdan sonra İslâm dünyası tıpta, astronomide, matematikte, kimyada öncü rolünü terk etmiştir. Açık konuşmak gerekirse, aslında milletimizin, yani Türklerin devleti olmasa, İslâm dünyası askeri ve idari vasıflarını da kaybedecek ve çoktan gerilemeye başlayacaktı. Hıristiyan dünyasının dirildiği, toparlandığı, organize olduğu, teşkilatlandığı, ilerlemeler kaydetmeye başladığı bir devirde bu üstünlügu onlara kaptırmayan, onları geciktiren, onları birkaç asır için durduran, doğrudan doğruya Türklerin kurduğu Osmanlı İmparatorluğudur.
Türklerin etnik yapısı bellidir. Türkler Asyalıdır. Hem de Doğu Asyalıdır. Orhun bölgesi Altayların eteğindedir. Bu kavim Moğollarla etnik yönden ilgili değildir. Çünkü birtakım orijinal kelimeler, sayılar Moğollardan ayrı olduğunu gösteriyor. Âdetler çok farklı. Türkler, 10.asırda İslâmlaşmaya başlamıştır. Çok da uzun sürmüş, 18.asra kadar devam etmiştir. Türkler göçebe, at göçebesidir. İşte bunun için çok teşkilatçıdır, çok askeridir.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.